Regus tarafından yapılan son araştırma, iş dünyasından insanların ev ile ofis arasında her gün yaptıkları yolculuğu verimliliklerini azaltan bir zaman dilimi olarak gördüklerini ortaya koydu. Verimli bir çalışma süresi olmadığı gibi keyifli bir kişisel zaman da sayılmayan bu ‘iki arada kalmış’ saatler, yapılabilecek daha faydalı veya eğlenceli faaliyetlerin önündeki bir engel olarak görülüyor.
Regus anketine yanıt veren yaklaşık 40.000 kişinin yüzde 37’si bu saatlerin amaçsız, belirsiz geçen bir süre olduğunu ifade ederken, yüzde 27’si ise, her gün yaptıkları bu yolculuktan kesinlikle nefret ettiklerini, kıymetli zamanlarının harcandığını dile getiriyor. Özetle bunun anlamı, iş dünyasından insanların yarıdan fazlası toplu ulaşım araçlarında kaybettikleri zamanı, işlerinde verimli bir şekilde çalışarak ya da sabahları yatakta bir-iki saat daha keyifle geçirerek kullanmak istiyor.
Regus Türkiye Ülke Müdürü Hakan Atalay, yolda geçirilen saatler her geçen gün uzadıkça, çalışanların büyük bir çoğunluğunun da evden işe, işten eve her gün yollarda geçirdikleri süreyi çalışma hayatlarında verimliliklerini azaltan, bununla da kalmayıp kendilerine ayırabilecekleri eğlenceli saatlerden çalan bir yük olarak görmelerinin anlaşılır bir durum olduğunu söylüyor.
Çalışanların her zaman müsait olmaları, iletişim kurmaya hazır durumda olmaları beklendiğine işaret eden Hakan Atalay, “Gerçek dünyada onların verimliliklerini azaltan, ellerinde her dakika akıllı telefon olmamasından daha büyük ve çok daha zor fark edilen bir sorun vardır: her gün yolda geçirilen saatler. Verimliliği tekrar yakalamak ve bunun yanı sıra çalışanlarını kendilerine ayırabilecekleri daha fazla boş zamanla veya arada bir de olsa sabahları yatak keyfini uzatabilme şansıyla ödüllendirmek isteyen akıllı işletmeler, çalışanlarının en azından bazı zamanlarda evlerine yakın bir yerde çalışabilmelerine olanak sağlamalıdır” diye konuştu.
YOLDA UÇUP GİDEN ZAMANI KORUMAYA YÖNELİK DÜZENLEMELER YAPILIYOR
Araştırmanın önemli sonuçlarına göre; iş dünyasından insanların sadece küçük bir bölümü (%17) toplu ulaşım araçlarıyla işe gidip gelirken geçen sürenin kazançlı bir çalışma zamanı olduğunu düşünürken, çoğunluğa göre yolda geçen bu saatler hem çalışma zamanından hem de kendilerine ayırabilecekleri zamandan çalıyor. Dolayısıyla işletmeler bu süreyi yolda uçup giden saatler olarak adlandırıyor ve çalışanlarının bu süreyi verimli bir şekilde çalışarak ya da kendilerine zaman ayırarak geçirebilmeleri için düzenlemeler yapıyor.
Araştırmaya göre sadece küçük bir azınlık (%19), kitap okuyabildikleri ya da akıllı telefonlarında son haberlere göz atabildikleri için yolda geçen bu saatleri kendilerine ayırabildikleri kişisel bir zaman dilimi olarak görüyor.