Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) son yayımladığı Küresel Rekabet Raporu’na göre Türkiye 140 ülke arasında 51. sıraya geriledi. Yerli bilişimciler listede yeniden üst sıralara yükselmede “kamu alımları yoluyla teknoloji geliştirme ve yerli üretim”in büyük önemi olduğu görüşünde.
Türkiye’de Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde 7’sinin kamu alımları üzerinden gerçekleştiğini vurgulayan Ankaref Genel Müdürü Erhan Binici, ‘made in Turkey’ imzalı markaları hayata geçiren yerli firmaların büyüme rakamlarına katkısının yanında ithal ürünlere harcamaların azalması konusunda da önemli roller üstlendiğini söyledi.
Gelişmiş ülkelerde kamu alımlarının yerli üretim ve teknolojinin geliştirilmesi için politika aracı olarak kullanıldığının altını çizen Binici, “Kamu garantili alım, yurtiçinde üretilen ürünlerin maliyetlerinin düşmesi, ithal ürünlerin yurtiçinde de üretilebilmesi ve ihraç pazarlarında yerli firmaların etkinliğinin artması gibi çok ciddi avantajları beraberinde getirir” dedi.
“İthale fren yaptıracak, yerlinin maliyetini düşürecek”
Kamu alımlarının “yeniliği, yerlileştirmeyi, teknoloji transferini ve yenilikçi girişimciliği simgelemesi” gerektiğini vurgulayan Binici, şöyle devam etti:
“Ar-Ge ve inovasyona dayalı, katma değeri yüksek üretim bir ülkeyi ileriye taşıyacak en önemli etken. Bu bağlamda kamuda alım sisteminin Ar-Ge ve yeniliği destekleyecek şekilde düzenlenmesi Türkiye’nin teknolojik atılımına büyük katkı sağlayacak. Ayrıca ithalat ikame ve ihracat hedefli Ar-Ge en önemli hususlardan biri. Ar-Ge ve inovasyon üzerine çalışanların mutlaka pazarlama, pazar analizi, uluslararası pazar etkinlikleri konusunda da çalışması gerekiyor. Ticarileştirilemeyen birçok Ar-Ge çalışması var. Kaynağımızı ihracat potansiyeline paralel kullanmamız gerekiyor.
Eğer bunu başarabilirsek Çin, Güney Kore, Hindistan ve Kuzey Avrupa ülkelerinde olduğu gibi küresel başarı hikayelerine imza atabiliriz. Türkiye’nin 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefi var ve bu hedefe ulaşmada en önemli unsur teknolojik ilerleme. Nesnelerin İnterneti (IoT) alanında geçen yıl Türkiye’nin en hızlı büyüyen firması olan Ankaref, 500 milyar dolarlık hedefin 40 milyar dolarını tek başına gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Türkiye, yerli firmaların markalaşma sürecini kamu yoluyla destekler, teknogirişimcilerin ve markalaşmış ürün sayısını artırabilirse dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olabilir.”