Lisanssız yazılım kullanımı nedeni ile özellikle KOBİ’lerin ABD’ye ihracatında sorunlar yaşandığına dikkat çeken TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe, “Bilişim dilini KOBİ’lere, KOBİ dilini ise bilişim diline çevirmediğimiz sürece bu sorunları yaşamaya devam ederiz. Her iki tarafın da birbirlerini anlayacak ortak dili öğrenmeye açık olmaları gerekir” dedi.
26.09.2013 – İstanbul; Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) işbirliği ile düzenlenen “Amerika’ya İhracatta Fırsatlar ve Öneriler” konulu seminer 26 Eylül 2013 tarihinde TİM binasında gerçekleşti. Seminerde konuşan TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe, lisanssız yazılım kullanımı nedeni ile özellikle KOBİ’lerin ABD’ye ihracatında bazı sorunlar yaşadığına dikkat çekerek, “Bilişim dilini KOBİ’lere KOBİ dilini ise bilişim diline çevirmediğimiz sürece bu sorunları yaşamaya devam ederiz. Her iki tarafın da birbirlerini anlayacak ortak dili öğrenmeye açık olmaları gerekir” dedi. Türkiye, geçen yıl toplam ihracatının yüzde 3,9’nu ABD’ye gerçekleştirirken, ABD’nin ise Türkiye’ye ihracatı binde 28 olarak gerçekleşti. ABD Türkiye’nin toplam ihracatında 9. sırada yer alırken, ABD’nin ithalatında ise Türkiye 45. sırada yer alıyor.
Seminerin açılış konuşmasını yapan TİM Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Akyüz, ABD’nin her zaman eyalet bazlı ele alınması gerektiğini ifade ederek, “Ancak; bu pazara girişte firmalarımız çekingenlik ve korku yaşıyorlar. Bunun en önemli nedenlerinden biri, her eyaletin kendine özgü bazı yasaları bulunması ve bu yasaların bilinmemesi. Bu konularda firmalarımızı bilgilendirmemiz gerekiyor” dedi. ABD’nin birçok ülkeden çok daha rahat girilebilecek bir pazar olduğuna dikkat çeken Akyüz, “firmalarımızın daha sıkı ilişki içerisinde olmaları için ticari gezilere ve bu ülkede yapılan fuarlara katılmalarını öneriyoruz. Bu şekilde karşılıklı ticaretin gelişmesi konusunda firmalarımızın katkısını sağlamış oluruz” dedi.
Lisanslı yazılım kullanımı dünyada bir prestij haline geldi
Seminerde konuşan TOSYÖV Başkanı Rahmi Aktepe ise, son yıllarda Türkiye’deki sosyo-ekonomik gelişme açısından KOBİ’lerin çok sık konuşulan bir kavram haline geldiğini bildirdi. Rekabet kavramının yaşamın her aşamasında bulunduğuna dikkat çeken Aktepe, KOBİ’ler için rekabet edebilirliğin hayati bir mesele olduğunu vurguladı. Aktepe, “Rekabet ortamında rakiplerin her geçen gün artması, her konuyu takip etme zorunluğunu da beraberinde getiriyor. Bilgiye erişim KOBİ’ler için takibi zor bir konu. Özellikle Bilişim Teknolojileri ve Uygulamaları çok önemli. Şirketlerimizin varlığı için bu alan önemsenmesi gereken bir unsur. Ürün ve hizmetlerin tasarlanması ve pazarlanması günümüzde ancak BT ve uygulamaları sayesinde mümkün olabiliyor. Şirketinizdeki BT altyapınız ne kadar iyiyse, rekabet gücünüz de o oranda artıyor veya azalıyor. Özellikle kullandığımız yazılım lisanslı mı, lisanssız mı, bu bile ihracat yapan firmalar açısından büyük bir prestij konusu.”
Ortak dil oluşturulmalı
Lisanssız yazılım kullanımında ihracatta büyük sorunlar yaşandığına dikkat çeken Aktepe, bu konuda KOBİ’lerin önemli eksikleri olduğunu belirtti. Aktepe, “Bilişim dilini KOBİ’lere KOBİ dilini ise bilişim diline çevirmediğimiz sürece, bu sorunları yaşamaya devam ederiz. Her iki tarafın da birbirlerini anlayacak ortak dili öğrenmeye açık olmaları gerekiyor” dedi. Aktepe ayrıca, KOBİ’lerin bilişimin sağladığı olanaklardan yararlanabilmesi için bilişim ile entegrasyonu sağlamak zorunda olduklarını söyledi. Büyüme ve kalkınmanın projelerle değerlendirilemeyeceğini kaydeden Aktepe, sürdürülebilir kalkınma için teknolojileştirilebilen yüksek katma değerli ürünleri üretebilen bir yapının şart olduğunu söyledi.
Dünya dürüst ticareti tartışıyor
Dünyada dürüst ticareti oluşturabilmek için ticari süreçlerin tamamında hukuka uygunluğun dikkate alınması gerektiğine dikkat çeken BTS Avukatlık Ortaklığı Yönetici Ortak Yasin Beceni ise, “Dürüst ticaret yapma ilkesi dünyada son 10 yıldır öne çıkan bir kavram. Haksız rekabet ortamından kurtulmak için 60 yıldır ticari mevzuatlar ve buna ilişkin hükümler bulunuyor. Küreselleşmeye ve teknolojik gelişime paralel olarak haksız rekabet kavramı da değişiyor” dedi. Eskiden haksız rekabetin bir kişinin markasının kullanılarak yaratıldığını belirten Beceni, “Şimdi ise üretim ve dağıtım süreçlerinde uyulması gereken kurallara uymayarak haksız rekabeti yaratıyorsunuz. Dolayısıyla artık haksız rekabetin de şekli değişti” dedi.
Seminerde konuşan Ekonomi Bakanlığı İhracatı Geliştirme Uzmanı Zeynep Taştepe Bilgi ise, ABD ile ticari ilişkiler, ihracat fırsatları ve Türkiye’nin ABD ihracatında getirdiği desteklerden söz etti. Her iki ülkenin karşılıklı ticaretinin henüz istenilen düzeyde olmadığını kaydeden Bilgi, “2012 yılında Türkiye’nin ABD’ye yaptığı ihracat 5,6 milyar dolar. ABD’nin ülkemize yaptığı ihracat ise 14,1 milyar dolar. Geçen yıl Türkiye’nin toplam ihracatı içerisinde ABD’nin payı yüzde 3.67 iken, ihracat sıralamasında 9. sırada yer alıyor. ABD’nin yaptığı toplam ithalat içerisinde ise Türkiye binde 28’lik oran ile 45. sırada yer alıyor” dedi. ABD Başkonsolosluğu Ticari Ateşesi Jeffrey Justice seminere yaptığı sunumda, Türkiye’nin ABD’ye ihracatının istenen seviyeye gelmesi için gereken desteği vermeye hazır olduklarını ifade etti.