Bilişim sektöründe tahmini büyüklüğü 2-3 zetebayt olan verinin, 2020’de 35 zetebayt olması öngörülüyor. Yetkililer, Türkiye’de ciddi anlamda “veri bilimcisi” ihtiyacı olduğuna dikkat çekip veri güvenlik uzmanlarının arttırılması ve hükümetin güvenlik politikalarını uygulaması gerektiğine işaret ediyor.
İnternet alışverişinin yaygınlaşması ve özellikle sosyal medyanın “patlaması”yla günümüzde takip edilmesi, işlenmesi ve saklanması gereken veri saniyede terebaytlar düzeyinde artıyor. Tamamen sayısal kayıtlarla çalışan parakendeciler, finans, sağlık, e-devlet uygulamaları ve benzerleri de eklenince dünyadaki veri miktarını artık zetabaytlarla ölçüyoruz. Elimizde hem saklamaktan vazgeçemediğimiz hem de henüz yönetemediğimiz büyük bir veri katmanı var. Sorunlar olmakla birlikte, “Büyük veri” aynı zamanda organizasyonlara yaptıkları işe değer katmak için sayısız fırsat da sunuyor.
“Bugün bilişim sektöründeki tahmini veri büyüklüğü, 2-3 zetebayt. 2020 öngörüsü de 35 zetebayt” diyen Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) Başkanı Kemal Cılız, verinin büyük olmasının işlenmesi, saklanması ve paylaşılması noktasında ciddi sorunlar ortaya çıkardığı, hukuksal ve teknolojik boyutlu sorunlar yarattığının altını çizdi.
Denetleme ve saklamanın maliyetle ilgili bir sorun olduğunu burada teknolojik olarak bir sorun bulunmadığına işaret eden Cılız, “Verinin büyüklüğü arttıkça, içinden istenen bilgiyi çıkarmak zorlaşıyor. Burada sektör adına ve Ar-Ge yapan üniversitelerdeki araştırmacılara büyük görevler düşüyor. Veri arttıkça multidisipline doğru gidiyoruz. Verinin akıllı bir şekilde izlenmesi ve ‘ne yapalım da gereksiz veriyi kaybetmeyelim’in yollarını aramamız gerekiyor” diye konuştu.
“Büyük veri”nin, dijitalleşme ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla ortaya çıktığına değinen Teradata Türkiye Genel Müdürü Aydın, tüketiciler açısından kişisel verilerin saklanmasının izne tabi olması gerektiğini vurgulayarak, “Veri, çok önemli ve gizli. Veriyi istediğimiz şekilde saklayabilir, bilimsel olarak kullanabilirsiniz” dedi.
Verinin keşfinin önemli olduğunu, her verinin veri ambarına atılmayacağını anlatan Aydın, Türkiye’de bu konunun biraz daha öne çıkarılmasını; üniversitelerde business analitikler yetiştirilmesini; çok net bir şekilde planlama ve yol haritalarının oluşturulmasını ve konunun hükümet, kamu ve özel sektörün öncelikleri arasında yer almasını istedi. Güvenlik anlamında çözüm sunduklarını belirten Aydın, Türkiye’nin ciddi anlamda “veri bilimcisi- data scientist”ne ihtiyacı olduğuna dikkat çekti.
İleride maliyet, uygulama ve istihdam açısından kurumların en büyük yatırım kalemlerinin büyük data ve mobilite alanında gerçekleşeceğini bildiren SAP Türkiye Genel Müdürü Keskin ise, önümüzdeki yıl yatırımların yüzde 83’ünün büyük data etrafında yoğunlaşacağını, bu konuda yatırım yapmayan kurumların çok başarısız olacaklarını söyledi.
Keskin, “büyük veri”nin sadece teknik bir sorun olmadığını belirtti. Güvenlik politikaları ve bilincin oluşturulması, veri güvenlik uzmanlarının arttırılması, güvenlik politikalarını hükümetin uygulaması gerektiğine işaret eden Keskin, “Büyük verinin tek başına anlamı yok, işlenmesi ve analiz edilmesi önem taşıyor” dedi.
ABD Başkanı Obama’nın büyük veri inisiyatifine 200 milyon Dolar gibi bir bütçe ayırdığını bildiren Keskin, “Bizim gibi çözümleyici firmalara çok iş düşüyor. İş analitiği (Business Analytics) uzmanları yetiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye Bilişim Derneği’nin (TBD) elektronik ortamda yayınlanan aylık yayını Bilişim Dergisi’nin 154. (Mayıs 2013) sayısında yer alan bu haberin ayrıntısına, http://www.bilisimdergisi.org/s154/index.html?page=116 linkinden ulaşılabilirsiniz.