5. Ulusal Verimlilik Kongresi, Ankara’da Bilkent Otel’de başladı.
6 Ekim’de başlayan kongrede açılış konuşmalarını Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz ve Bakan Fikri Işık gerçekleştirdi. Bakan Fikri Işık konuşmasında Verimlilik Akademisi müjdesi verdi. Bu akademi ile verimliliği topluma yayma noktasında adım atacaklarını kaydeden Işık, bakanlık olarak 3Y (yerli, yenilikçi ve yeşil) üretim stratejilerini benimsediklerini iletti.
Bakanlık olarak kendilerini de denetlediklerini, bunun için göreve gelir gelmez Etki Değerlendirme Dairesi kurduklarını vurgulayan Işık, ülke olarak kaynak kapasite kullanım sınırlarına gelindiğini aktardı. Girişimci Bilgi Sistemi bulgularına değinen Bakan Fikri Işık, “ölçek büyüdükçe karlılık artıyor, İhracat arttıkça karlılık artıyor, tasarım ve teknolojı düzeyli yükselen fırmaların karlılığı artıyor ” diye konuştu. Bakanın aktardığı önemli bir not, maksimum 10 çalışana sahip yüksek teknoloji üreten mikro şirketlerin zarar ettiğini, bu nedenle bu şirketlerin büyüme sürecini atlatabilmesi için Genel Yönetim Gider Desteği uygulamasının başladığını sözlerine ekledi.
Açılış konuşmaları Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Erinç Yeldan’ın konuşması çarpıcı notlar içerdi…
Reklam
– Trend büyüme hızımız 1950-2014 arasında düşüyor
– Sermaye birikimi arttıkça büyüme hızı düşer önermesini doğruluyor şu anda günümüzde buna orta gelir tuzağı dıyorlar iktisatcılar
– 1980 sonrasında 1990 a kadar Türkiye nin dışa açılması fiyat reformu yapması ikame ihracattaki kapasitenin dışa açılması ile üretim artıyor
– Filipinler Brezilya ve Türkiye dünyada hep benzer sorunları başka Zamanlarda yaşar
– 1980 sadece Türkiye de degıl dünyada da ilginç bir yıl oldu. ..Thatcher Regan gibi isimlerle kapitalizmin muhafazakar yönü ortaya çıktı. David Harvey kapitalizmin değişik çalışmaya başladığı bir dönem olduğunu belirtir. Bu dönemden bu yana sendikasızlaşma işci haklarının geri alınması sureci başladı
– İşci başına uretkenlık ile işci basına ücretlerin makasının açıldığı bir dönem oluyor
– İzlediğimiz sanayi stratejisi yeterli üretim endeksi yaratmamış durumda
– 1999 da yüzde 20 den imalat sanayi gsmh yüzde 16 a indik…Dış ticarete kapalı sektörlere yöneldik
– Tasarruflar ve cari açıktaki düşüşun yan nedenlerinin finans ve ticaret politikaları olduğunu düşünüyorum…döviz kurundaki ucuzluk bir yandan ithalatı ozendırır ve enflasyonu dengelemede rol oynuyor
Hanehalklarınun borclanabılme olanaklarının artması ile tasarrufların caydırılması noktasına
– Sorunlarımızın önemli bir bölümü küresel ekonominin bizi içine yönelttiği patikalardan kaynaklı
İthal edilen ara maddeler sanayi sektörümüzü sıkıntıya sokuyor,
– Yeterli istihdam etmiyoruz
– Orta gelir tuzağı reform kelimesi asprin oluyor. Tüm 26 bölge kalkınma ajansı da aynı şeyi söylüyor “konferans turizmi, organik tarım vb”
– Eichengreen der ki, 16 bin dolar kişi bası gelir + fert bası gelir yüzde 58 + imalat geliri yüzde 23 e gelmiş Se Orta gelir tuzağı arifesindeyiz
Teknolojide ve Kırım’larda hukuk sistemimizde teknik eğitim becerisinde uretkenligi artıracak yeni politikalar yapmalı…Organik tarıma yatırım tek basına yeterli değil hukuksal sosyal taraflarını değerlendirmek gerek
– Yüzde 20 şi kadar sabit sermaye yatırımı yapıyoruz
– Bizimle aynı konumda olan Asya ülkeleri yüksek orta gelirli ülkelerinin yatırım oranlarına b
– Türkiye için orta gelir tuzağı kavramı henüz daha anlamlı degıl
– Sanayi ve işgücünde belli bir seviyeye gelmedik henüz
– Fert basına 15 bin dolara razıyım dıyen ıllerımız var…nitelik farkını göçle kapatan iller var..parçalanmış bölünmüş bir yapı var
– Türkiye doğu batı ayrımında gelişmişlik farkını derinden hissedildiği bir ekonomi konumundadır. Türkiye ekonomisinin parçalı karakteristik özellikleri, modern, Yüksel üretkenliğe sahip büyük ısletmelerle küçük daha enformasyon ve çok daha verimsiz işletme biçimlerinin yan yana olduğunu göstermektir.
– En büyük neden bu parçalı heteorojen yapı: 60, 80 , 2000 sıçramasının devam etmemesi
Erinç Yeldan’ın tez öğrencisi Sümeyra Korkmaz’ın İmalat sanayınde işletme bölge bazında üretim teknolojileri dinamikleri araştırmasının çarpıcı sonuçları:
Türkiye nin en verimli ili 6, 22 TFV ile Ankara… Ankara’da işletme sayısı 12 bin
2. Erzurum Erzincan Bayburt 5,05
3. Zonguldak Karabük Bartın 4,82
7. İstanbul 4,35
8. İzmir 3.47
– Türkiye’ye “Bel-India’ya Hoşgeldiniz” diyebiliriz. Bel-india 1950’lerde bir kitaptan alıntıdır: Belgium yani Belçika küçük dinamik yüksek uretkenli bir ülke ile uçsuz bucaksız bir ülke olan India’yı yani Hindistan’ı ifade eder.
– Orta gelir tuzağının yanı sıra urun tuzağı var…patates cipsi mi bilgisayar çipi mi?
– Öncü stratejilerin sektörel baktığımızda istanbul + Kocaeli Sakarya Düzce Bolu Yalova Türkiye’deki şirketlerin 2/3 ‘ü burada
– Ekonomi sadece piyasa koşullarına göre hareket etsin devlet karısmasın stratejisi başarılı degıl …kaynakların geliştirilmesi meselemiz var
– Asya ülkelerinin başarı ıle uyguladığı ticaret stratejisini uygulamak gerek…devlet gerektiğinde patates de üretmeli…özel kamu işbirliği gerek….
– Bölgesel kalkınma bankaları kurulmalı uluslararası sısteme denetıme tabı olmalı