Abdi İbrahim Otsuka’nın katkılarıyla hazırlanan, Türkiye’de bir ilk olan ve şizofreni konusunda toplumsal farkındalık yaratmayı hedefleyen, İstanbul’da 5 bin kişinin ziyaret ettiği ‘Görmezden Gelmeyelim – Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni’ sergisi Ankaralılardan da büyük ilgi gördü. Konunun uzmanları tarafından hazırlanan zengin içeriği, üç boyutlu kutularda görsel ve işitsel efektleri ve canlandırmaları ile büyük ilgi çeken bu yaratıcı sergi 15 Kasım tarihine kadar Cermodern’de olacak.
İlk çağlardan günümüze ruhsal hastalıkların tanısı ve tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumun konuya yaklaşımı, bu serüvenin ana oyuncularından olan bilim insanları ve hekimler, ilginç görsel ve canlandırmalar, ‘‘Görmezden Gelmeyelim – Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni” sergisinde İstanbul’un ardından Ankaralı ziyaretçilerle buluşuyor. 15 Kasım’da sona erecek sergiye Ankaralılar da yoğun ilgi gösteriyor.
Cermodern’de ziyaretçilerle buluşan sergide, bir şizofreni hastasının, hastalığın en yoğun döneminde neler hissettiğini deneyimlemeye imkan veren ‘Empati Kabini‘ bulunuyor. Tamamen gürültüden yalıtılmış ve karanlık olan bu kabinde şizofreni hastalarında sıkça görülen görsel ve işitsel halüsinasyonların canlandırmaları yapılarak, onların neler yaşadıklarının ve hissettiklerinin daha iyi anlaşılabilmesi ve hastalarla empati yapılabilmesi amaçlanıyor.
Sergide bulunan ‘Dönen Yatak’ ve aynalar da ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekiyor. Dönen yatak, bilimsel kanıtların bulunmadığı ve hekimlerin ellerindeki tedavi yöntemlerinin kısıtlı olduğu dönemde, şizofreni hastalarının tedavi amacıyla nelere maruz kaldığını gösteren iyi bir örnek. 1850’lerde şizofreni tedavisinde kullanılmış olan bu yöntemde, hasta ortadaki dönen bir mekanizmaya bağlı bir yatağa yatırılıyor ve bağlanıyordu. Daha sonra yatağın hızla döndürülmesiyle oluşan merkezkaç kuvvetiyle beyindeki kan basıncının artması ve hastanın dengesinin tekrar sağlanabilmesi amaçlanıyordu. Hastada bu sırada bulantı, boğulma hissi, korku ve bilinç kaybı gibi etkiler görülebiliyordu. Sergide, ziyaretçilerin bu deneyimi yaşayabilmeleri için daha yavaş dönen temsili bir mekanizma oluşturuldu.
Ayrıca sergi alanına dağınık olarak yerleştirilen insan formunda kesilmiş aynalarla, ziyaretçilere şizofreninin cinsiyet, ırk, kültür, eğitim, sosyal ve ekonomik sınıftan bağımsız olarak, herkesin hayatında bir olasılık olarak bulunduğu, toplumda yaklaşık her 100 kişiden birinde görülebildiği hatırlatılıyor.
Konunun uzmanları tarafından hazırlanan zengin içeriği, üç boyutlu kutularda görsel ve işitsel efektlerle ve canlandırmalarla hazırlanan yaratıcı sergileme biçimleriyle Türkiye’de bir ilk olan ‘Görmezden Gelmeyelim – Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni’ sergisi, ziyaretçilere sadece izleyici olacakları değil, zaman zaman farklı duyularıyla deneyimleyebilecekleri bir serüven vadediyor.