İstanbul – İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Enerji Komitesi Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, belediyelerin en önemli görevlerinden birinin temiz ve yaşanılır kentler oluşturmak olduğunu ifade ederek, 30 Mart’ta yapılacak yerel seçim öncesi düzenlenen seçim kampanyalarında “evsel atıkların ve çöplerin düzenli depolama ile enerji üretiminde kullanılması; su tüketimlerinde azaltma sağlanması; ulaşımda toplu taşımanın artırılması; raylı sistem kullanımı ile bisiklet kullanımının yaygınlaştırılmasına” yönelik söylemlerin artırılmasını önerdi.
Küresel bir tehdit haline gelen çevre sorunu, doğal kaynakların da hızla tükeniyor olmasıyla beraber, farkındalık ve çözüm sürecini zorunlu kılmaya başladı. Çarpık kentleşme, sağlıksız endüstrileşme ve iklim değişikliği sonucu ekolojik dengenin bozulması, yaşam kalitemizi düşürürken, uzun vadede ciddi sorunlarla yüz yüze gelmemize neden oluyor. Özellikle son yıllardaki karbon salım oranı sağlığımızı tehdit eden sorunların başında yer alıyor.
Belediye yönetimlerinin kente bakış açıları, çevre konusuna bakış açılarıyla doğru orantılı olduğundan, gündelik yaşantımıza böylesine derin nüfuz eden bir konuda, belediyelere de önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.
Yerel seçim çalışmalarının son hızla devam ettiği bugünlerde, adayların da pek çok konuda görüş ve vaatleri bulunuyor. Ancak en önemli konuların başında gelen çevre sorunuyla ilgili, muhtemel politikalar neler olabilir? Karbon yönetimiyle ilgili neler yapılabilir?
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Enerji Komitesi Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, 3-5 Nisan tarihleri arasında İTÜ’nün ev sahipliği yapacağı “İstanbul Karbon Zirvesi” öncesi, konuyla ilgili görüşlerini dile getirdi.
-Karbon yönetimi eylem planı var mı?
Karbon yönetiminin, “iklim değişikliğine insan kaynaklı etkiyi” yönetme olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Karaosmanoğlu, sürdürülebilir kalkınma için yeşil büyümenin önemine işaret etti.
Karaosmanoğlu, karbon yönetiminin öncelikle enerji, su ve atığı yönetmekle eş değer olduğunu ve belediyelerin kendilerine özgü veri ve hedeflerle karbon yönetimi eylem planlarının olması gerektiğini belirterek, “Belediyelerin karbonu yönetmesi, halkın bugünü ve yarınını yürütmesidir” dedi.
“Bu yöntemlerle sürdürülebilir, yeşil şehirlere ulaşılabilir, marka şehirler yaratılabilir” diyen Karaosmanoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Evsel atıkların ve çöplerin düzenli depolama ile enerji üretiminde kullanılması, su tüketimlerinde azaltma sağlanması, ulaşımda toplu taşımanın artırılması, raylı sistem kullanımı ile bisiklet kullanımının yaygınlaştırılması, yararları bilinen, sıkça söylenen ve güzel uygulamalardır. Kampanyalarda bunun gibi çevreci söylemler artırılmalı. Örneğin, turizmin önde olduğu bir yörede, düşük karbon izli şehirlere, ilçelere, beldelere ulaşılabilir. Belediyeler örnek projelerle halkın bilgilenmesini sağlayabilir. Park ve bahçelerde yapılan temizliklerde gri su kullanılabilir. Belediye kendi binalarından başlayarak, binalarda enerji verimliliği uygulanmasını yaygınlaştırabilir. Atığını yöneten belediyeler, karbon ticareti de yapmalıdır.”
-Koltuğa oturur oturmaz zirveye davet-
Belediye başkanlarının halkı ile birlikte düşük karbon ekonomisine ilerlemesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, bu konuda sivil toplum örgütleri ile eşgüdümün başarıyı artıracağını, konu için başkanların ve ekiplerinin bilgilenmesinin şart olduğunu vurguladı.
Belediyelerimizin karbon yönetimi konusunda başarılı Avrupa şehirleri ile kardeş şehir olması gerektiğini, belediye başkan adaylarından, bu konularda öneriler duymak istediklerinin altını çizen Karaosmanoğlu, “Seçimin ardından, seçilecek yeni başkanlarımızı 3-5 Nisan 2014 tarihlerinde gerçekleştireceğimiz İstanbul Karbon Zirvesi’ne bekliyoruz. Buyrunuz, yerelde karbon yönetimi için konunun lider uzmanları ile birlikte olunuz” diyerek tüm başkan adaylarını İstanbul Karbon Zirvesi’ne davet etti.