Dünya markası olma yolunda ilerleyen ve teknolojik üretimleriyle akü sektörünün lider markalardan biri olan Yiğit Akü’nün bağlı bulunduğu Yiğit Şirketler Grubu, Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesine bağlı Mahmutlar Köyü’ne 30 milyon Euro’luk organik tarım yatırımı yapıyor. İç Anadolu Bölgesi’nin ekonomisine değer katacak olan bu yatırım, bozkır araziyi üretim üssüne dönüştürecek.
Akü sektörünün lider ve öncü markalarından Yiğit Akü’nün bağlı bulunduğu Yiğit Şirketler Grubu, akü sektöründen farklı olarak tarım alanında da önemli bir yatırıma imza atıyor. Mahmutlar Köyü’nde 30 yıldır boşa akan jeotermal su, Yiğit Fidancılık ve Tarım Ltd. Şti.’nin yapacağı bu yatırımla Türkiye ekonomisine ciddi bir değer katacak. Yiğit Şirketler Grubu, 750 dönümlük arazi alarak, 76 derece sıcaklığındaki yeraltı suyundan faydalanarak jeortermal kaynakla ısınacak topraksız tarıma dayanan bir sera kuruyor. Serada organik tarım üretimi yapılacak. 30 milyon Euro’luk bu yatırım, aynı zamanda 100’lerce kişiye iş imkanı sağlayacak.
Kırşehirli işadamı, Yiğit Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Yiğit, memleketine yatırım için öncelikle yeraltı suyunun kullanım hakkını MTA’dan ihale ile aldı. Ardından 750 dönümlük arazinin de tahsisini alan Yiğit, seracılık kurulumu ile ilgili çalışma arkadaşları ile birlikte İspanya ve Hollanda’da araştırmalarda bulundu. Yiğit, yatırımının ilk aşaması için şunları söyledi:
“Sera kurulumu Hollanda’da çok pahalı. İspanya’da ise daha uygun fiyatlarla yapılabiliyor. Bu nedenle İspanya’da bir sera firmasından sera malzemelerinin otomasyon ve metal aksamını alarak, kendi imkanlarımızla seraların montajını yapmaya karar verdik. Diğer firmalar gibi malzemeyi, ekipmanı ve işçiliği yurtdışından getirmedik. Otomasyon ve çelik konstrüksiyonların haricinde birçok örtü ve malzemeyi yurtiçinden temin ediyoruz. 750 dönümlük arazi üzerinde öncelikle 25’er dönümlük toplam 100 dönüm sera yapmaya karar verdik. İlk 50 dönümlük arazi üzerine kurulacak sera için çelik konstrüksiyonlar sipariş ederek, ilk kazmayı vurduk. Bu şu an tamamlanma aşamasında. Bırakın insanları, hayvanların bile uğramadığı bu topraklarda artık seracılık yapılacak. İki ziraat mühendisinin yönetiminde 70 kişilik bir ekiple yoğun olarak çalışıyoruz.”
“BÜROKRATİK ENGELLERİ AŞMAK LAZIM”
Hamit Yiğit, seraların ilk 100 dönümlük bölümünü kar ve soğuk havalar bastırmadan tamamlamak istediklerini, yol, telefon, kullanım suyu gibi sıkıntıları aşmaya çalıştıklarını belirterek “Eğer kar ve yağmur başlarsa bu topraklar çamur deryasına dönebilir. O zaman çalışma yapılamaz. Bunun için çok hızlı ilerlememiz lazım. Ama bazen olumsuz durumlarla da karşılaşabiliyoruz.”
Öte yandan bölgede soğuk su bulunması amacıyla da çalışmalar yapılıyor. Hamit Yiğit, konuyla ilgili şunları söylüyor:
“Soğuk su arayışı içerisindeyiz. Devletten bu konuda destek bekliyoruz. Ancak bize sadece ‘Borularınızı alın, geri kalan çalışmayı biz yaparız’ dediler. Borular için 180 bin TL gerekiyor. Bu projenin 100’lerce kişiye iş imkanı sağlayacağını unutmamak gerekir.
Kırşehir’deki istihdama ve ekonomik kalkınmaya ciddi katkısı olacak bu yatırımla ilgili Bölge Milletvekilleri, Valimiz, Belediye Başkanı, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve çalışanları, Tarım İl ve İlçe Müdürlüğü çalışanları, İlçe Kaymakamı ve Belediye Başkanı desteklerini ve katkılarını esirgemiyorlar. Buna rağmen ciddi bir sulama suyu ve daracık yol sıkıntısı çekiyoruz. Kamu desteği olmadan yatırım riskini alan bir firma olarak bunun üstesinden gelmemiz çok zor. Daha fazla destek gerekiyor. Özellikle tekrarlamak gerekirse 500 insanın çalışacağı böylesine bir stratejik yatırımın yol, su ve telefon işlerini çözmelerini bekliyoruz.
Organize Sanayi Bölgesi olsaydı bunlar yapılacaktı. Burası da tamamen organize ve stratejik tarım ve tarımsal sanayi yatırımı. Günde onlarca tır gelip gidecek. Sonra biz burada öncüyüz, yarın bizimle birlikte birçok bölge insanı sera kuracak, bunlar kendi başlarına suyu, elektriği, yolu ve telefonu nasıl getirecek. İnsanlar şimdiden bize geliyor, ‘Bize de sıcak su verin, teknolojiyi kurun ve öğretin, biz de seracılık yapalım’ diyorlar. Yetkililer şimdiden bunu görerek, taleplerimizi dikkate almalılar. Ayrıca bu kuyuları bize ihale eden MTA Genel Müdürlüğü’ne ve yetkililerine teşekkür ediyoruz. ‘Alın kuyuları ne yaparsanız’ yapın demiyorlar. Gereken ilgi ve yardımı esirgemiyorlar. Bölge halkının da bu yatırımı desteklemesi bizi ayrıca çok mutlu ediyor.”
300 GÜN ÜRÜN ALINACAK
Türkiye’nin jeotermal kaynakla ısınacak olan en modern serası olarak düşünülen serada yılın 300 günü ürün alınabilecek. Seralarda, domates, patlıcan, biber gibi sebzelerin yanı sıra gül ve lale gibi çiçekler de yetiştirilecek. Tüm ürünler yurtiçinde de yurtdışında satışa sunulacak. Seralardaki otomasyon sayesinde fidelerin su ve gübre ihtiyacı bilgisayar kontrolünde sağlanacak. Bu modern seranın, jeotermal kaynaklara sahip diğer illere de örnek teşkil etmesi bekleniyor.