Ankara Türkiye’nin ikinci büyük kenti, 5 milyonu geçen nüfusu ile kendi ekonomik devinimini yaratabilecek seviyede büyük bir şehirdir.
Nüfusu 100 binleri geçen beldelerin kent olarak adlandırıldığı göz önüne alınacak olursa, Ankara’nın küçük bir Osmanlı kasabasından Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olması ile yeniden başlayan büyümesi ilham vericidir.
Yeniden başlayan büyüme diyorum çünkü Ankara, tarihte de önemli yerleşim merkezlerinden biri olma özelliğini zaman zaman öne çıkartmış bir kenttir. Frigyalıların devrinden kalma tümülüsler hala şehrin ortalarında (Beştepe, Anıttepe, Etlik vb.) göz önünde durmaktadır. Bu ölçüde toprak yığma yapıların oluşturulabilmesi için gererken iş gücü göz önüne alındığında o dönemlerde de Ankara ve çevresinin yoğun nüfus barındıran bir yerleşim yeri olduğu anlaşılır. Milat Öncesinde 277’li yıllarda Galatlıların, namı diğer Keltlerin gelip yerleştikleri ve o zamanlar Ankara çevresinde yaşayan Türk kökenliler ile gül gibi geçinip gittikleri anlatıldığında kulak kabartmadan duramamıştım. Britanyadan bu günkü Fransa topraklarına göç edip, Galya’yı kuran ve yollarına Galatlar olarak devam eden halk yanlarında teknolojilerini de taşımışlardır. Portekiz (İngilizce Portugal = Port de Gal yani Gal’lilerin limanı) yine Milat öncesi bu göç hareketinden nasibini ve adını almıştır. Arnavutluk üzerinden Anadolu’ya uzanan Gallilerin bu yolculuğu, Gelibolu yarımadası civarından geçmiş (İngilizce Gallipoli(s) = Gallilerin Şehri) ve İstanbul üzerinden (bir yıl kadar konuşlandıkları tepeye Galata ismini vererek) Karadenize ve Ankara ve civarına yönelmişler bir kısım tarihçilere göre Ancyra (yani gemi çapası) (gelip yerleşilen yer anlamında) şehre ismini vermiştir. İzleyen dönemde Ankara’ın başka topluluklara da ev sahipliği yaptığı tarihi kalesi, Agustus tapınağı, Roma hamamı gibi tarihi mirasdan anlaşılabilir.
Bir kaç bin yıl ileri zıplayıp günümüze yaklaştığımızda Ankara 70’li yılların kendi halinde memur kenti değil artık. O dönemlerdeki derli toplu küçük kent görünümünden uzaklaştı. Avrupa kentleri içerisinde kişi başına en fazla alışveriş merkezi metrekaresinin düştüğü bir şehir. 80’li yıllarda, %70’i gecekondularda yaşayan kent de değil artık. Pazara hakimiyet, devlet kuruşlarına yakınlık açısından Ankara iş dünyasının bir bölümünün devamlı olarak bağlantı kurduğu, Anadolu’ya açıldığı önemli bir merkez. Zaten bu yoğun nüfus akışı ve artışı Ankara’nın taşının toprağının değerlenmesinde önemli bir faktör.
Ankara mevcut imkanları ile iş ve ürün üretmekte, istihdamda önemli bir kaynak yaratmakta. Hizmet sektörleri, tekstil, sanayi tesisleri halihazırda faaliyetlerine devam ediyor. Bununla birlikte geleceğe yatırım söz konusu olduğunda teknoloji üretimi önemlidir. Teknoloji üretiminde iyi birer enstrüman olan teknokentlerin sayıca fazlalığı da hem geliştirilen teknoloji, yapılan üretim, hem de istihdam imkanları ile Ankara’nın aydınlık yüzlerinden biridir.
Anadolu’ya geçiş yolu olması, konaklama, kongre imkanları, yatak kapasitesiyle otellerin de miktar ve nitelik olarak arttığı başkentte gelecek yıllarda iş dünyasının iyi hizmet alması ve verimli çalışmalar gerçekleştirmesi ise kaçınılmaz. İşte tüm bu özellikleriyle Ankara gerçek anlamda büyük bir kenttir.
Siz de Ankara’da iş yapan şanslı ileri görüşlü girişimcilerden misiniz?
Burcak Cubukcu
http://www.burcakcubukcu.com
http://burcakcubukcu.kimdir.com