KOÇ HOLDİNG YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA V. KOÇ: “ENGELLİLERİN
SOSYAL HAYATTA YAŞAM KALİTELERİNİN İYİLEŞTİRİLMESİNE DESTEK OLMAYI VE ENGELLİLİK KONUSUNDA TOPLUMSAL BİLİNÇ VE DUYARLILIĞIN OLUŞMASINI AMAÇLIYORUZ.”
Kurucusu Vehbi Koç’un ‘Ülkem Varsa Ben de Varım” sözünden yola çıkarak 2006 yılında ‘Ülkem İçin’ Projesi’ni başlatan Koç Holding, 2012 – 2013 yılı uygulaması olarak Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” kampanyasını hayata geçiriyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, Proje ile ülkemizdeki engellilik kavramının sorun olmaktan çıkarak hak temelli bir yaklaşımla ele alınmasını sağlamak için çalışacaklarını vurguladı. Mustafa V. Koç , “Amacımız Koç Topluluğu şirketleri ve bayilerinin katılımıyla engellilerin sosyal hayatta yaşam kalitelerinin iyileştirilmesine destek olurken engellilik konusunda toplumsal bilinç ve duyarlılığın oluşturulması” diye konuştu.
Koç Holding, 2006 yılında başlattığı “Ülkem İçin” Projesi’nin altıncı yılında, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) ve Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğinde “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” kampanyasını hayata geçiriyor. Projenin 2012 – 2013 yılı uygulaması olarak engellilik konusuna odaklanacaklarını vurgulayan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, “Ülkemizde engellilik kavramının bir sorun olmaktan çıkarak, hak temelli bir yaklaşımla ele alınmasını arzuluyoruz. İşte tam da bu noktada, “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” diyoruz. Böylelikle, tüm topluluğumuzun gönüllülüğü ile başlattığımız çağrıyı, iş dünyası, kamu, sivil toplum ve duyarlı Türk halkının sahiplenmesi ile engellilerin iş hayatı ve sosyal hayatta karşılaştıkları engelleri kaldırma konusunda önemli yol kat edeceğimize inanıyorum ” diye konuştu.
Mustafa V. Koç: “3 hedef belirledik…”
Mustafa V. Koç, “Ülkem İçin Engel Tanımıyorum” projesinin üç temel yaklaşımla uygulama alanlarının belirlendiğini; bu yaklaşımlardan ilkinin “Engelliliğe Doğru Yaklaşım Eğitimleri” olduğunu söyledi. Engellilik ve erişilebilirlik konularında toplumsal bilincin yayılmasına destek olmayı amaçlayan Engelliliğe Doğru Yaklaşım Eğitimleri’ni çok önemsediklerini vurgulayan Mustafa V. Koç, “İki yıllık süreçte toplam çalışan sayımızın yüzde 70’ine bu eğitimleri vermeyi amaçlıyoruz. İllerimizde ise bu eğitimleri Ülkem İçin Elçileri olan bayilerimiz aracılığı ile yaygınlaştıracağız. Eğitimler, Alternatif Yaşam Derneği’nin desteği ile veriliyor. İlk eğitimlerimizi vermeye başladık ve şimdiden yaklaşık 1.500 kişiye eğitim verildi” diye konuştu. Mustafa V. Koç, ikinci yaklaşım noktalarının ise tüm Koç Topluluğu şirketlerinin “Engelli Dostu İşyeri” haline getirilmesi olduğunu anlatırken, “Bu sebeple tüm Koç Topluluğu şirketlerinin ve bayilerimizin işyerlerinin fiziki şartlarının engelliler için erişilebilirliği gözden geçiriliyor. Gerekli iyileştirilmeleri de iki yıllık süreçte tamamlamayı hedefliyoruz” dedi. Üçüncü olarak da, bayi ve şirketlerin desteğiyle “Engelli dostu ürün ve hizmet” geliştirmeye devam edeceklerini belirten Mustafa V. Koç, “Tüm bu süreçlerin beraberinde toplumun konu ile ilgili tüm kesimlerine bu konuda ilham vermeyi hedefliyoruz. Bu çalışmaların sonucunda oluşacak toplumsal algı değişikliği ile ve hükümetimizin de bu konudaki başarılı çalışmaları ile ülke genelinde engellilerin sosyal hayata katılımları ile ilgili iyileştirmeler gözlemleyeceğimize inanıyorum” diye konuştu.
Mustafa V. Koç: “Engelli vatandaşlarımız yaşamın tam içinde oldukça ve yaşamları kolaylaştıkça kurumsal vatandaş olmanın gereğini yerine getirmiş olacağımıza inanıyoruz…”
Kalkınma Bakanlığı ve TÜİK tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’de 8.5 milyon engelli vatandaşın yaşadığına dikkat çeken Mustafa V. Koç, “Şüphesiz günlük yaşantımızda, cadde ve sokaklarda çok sayıda engelli ile karşılaşmamamızın nedeni, engellilerin mevcut olmaması değil, bu kişilerin dış mekânlardan yardım almadan faydalanabilmelerinin çoğu durumda olanaksız olmasıdır” diye konuştu. “Engelli vatandaşlarımız yaşamın tam içinde oldukça ve yaşamları kolaylaştıkça biz de kurumsal vatandaş olmanın gereğini yerine getirmiş olacağımıza inanıyoruz” diyen Mustafa V. Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu projeye başlarken dünyada ve Türkiye’de engellilik konusunda yapılmış çeşitli araştırmaları inceledik. Araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de engellilerin temel sorunu sosyal hayata katılamamaları ve bu konudaki en büyük engel ise sosyal paylaşım alanlarının engelli erişimi için uygun olmaması. Eğitim ve istihdam alanındaki eksikliğimizin de temelinde bu yatıyor. Projemiz ile temelde yatan bu soruna odaklanmaya ve toplumsal farkındalık yaratmaya çalışacağız.”
Ülkem İçin Projesi Hakkında:
2006 – 2007 yılları uygulaması olarak yerel kalkınmaya destek olan 387 yerel proje hayata geçirilmiştir.
2008 – 2009 yılları uygulaması olarak ülke geneline yaygın olarak yeşeren 7 Ülkem İçin Ormanında 1.084.000 fidan dikilmiş ve 18.000 çocuğa çevre eğitimi verilmiştir.
2010 – 2011 yılları uygulaması olarak gönüllü ve düzenli kan bağışçısı kazanım kampanyası ile 103.000 kişi bilinçlendirilmiş ve bağışlanan 83.579 ünite kan bağışlanmıştır.
Ayder Hakkında:
2002 yılında kurulan Alternatif Yaşam Derneği, “Dalmak Özgürlüktür”, “Alternatif Kamp” ve “Düşler Akademisi” gibi yenilikçi projelerle engellilik sorununa alternatif çözümler üretmeyi, engelli ve sosyal dezavantajlı bireylerin sosyal hayata tam ve eşit katılımına destek vermeyi amaçlamaktadır. Alternatif Yaşam Derneği, Engellilerin Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi temelinde oluşturduğu “Ayder Engelsiz Yaşam İlkeleri” ile engelli bireylerin temel haklarını toplumun geri kalanıyla birlikte tam ve eşit olarak kullanabilmelerini temel çalışma prensibi olarak benimsemiştir. Dernek, bu temeldeki savunuculuk ve farkındalık arttırma faaliyetlerini yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve özel sektörle geliştirdiği güçlü işbirlikleri ile sürdürmektedir.
Ayder, sahip olduğu kalıcı ve gerçek toplumsal dönüşüm hedefi ışığında, Türkiye’de “Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler” (UN Global Compact) Sözleşmesini imzalayan ilk sivil toplum örgütü olmuştur. Sanat, eğitim, erişilebilirlik, turizm gibi, engelli bireylerin hayatını etkileyen pek çok alanda çalışmalarını sürdüren Ayder, sosyal sorumluluk bilincinin geliştirilmesi için projelerin tamamını gönüllülük temeli üzerine kurgulamaktadır.
UNDP Hakkında
UNDP Türkiye, üç temel alanda ilerleme kaydetmek için çalışıyor: Demokratik yönetişimin sağlanması için kapasite geliştirme; yoksulluğun azaltılması için çaba gösterilmesi; çevre ve sürdürülebilir kalkınma. Bu temel alanlara ek olarak, UNDP, politika ve projelerde, kadınların, özel sektörün, kapasite geliştirilmesinin ve bilgi ve iletişim teknolojilerinin rolüne büyük önem veriyor.
UNDP, bu alanlarda ilerleme kaydedilebilmesi ve Türkiye’nin kalkınmasına katkıda bulunabilmek için, hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum, üniversiteler ve özel sektörle ortaklıklar kuruyor. Kalkınma projelerinin etkin bir şekilde uygulanabilmesi için bakanlıklarla yakın ilişki içinde çalışıyor. UNDP, kadın, gençlik, yerinden olmuş kişiler ve Binyıl Kalkınma Hedefleri gibi konulardaki ortak projeler dâhil, ülkedeki BM projelerinden en iyi sonuçların alınabilmesi için de, Türkiye’deki diğer BM kuruluşlarıyla işbirliği yapıyor.