Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yücelen, Türkiye’de twitter uygulamasının kapatılmasının, hem ulusal düzeyde anayasal haklar bağlamında; hem de küresel dünya gerçekleri bağlamında kabul edilmesinin olanaksız olduğunu belirterek uygulamaya karşı çıktı.
Yücelen yaptığı yazılı açıklamada, iletişim hakkının anayasal bir hak olarak hem ulusal anayasada düzenlendiğini hem de İnsan Hakları Evrensel beyannamesi başta olmak üzere Türkiye’nin de imzaladığı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığını anımsatarak şunları söyledi:
“Twitter, facebook gibi popüler sosyal mecraların dışında mıvitır diye bir uygulama başlarsa o da dahil olmak üzere, herhangi bir yasağın ve ifade özgürlüğünün önüne koyulacak her engelin karşısında olduğumuzu hatırlatmak isterim. Biz parti kapatmalara da karşı olduk… Geçmişte protesto hakkını kullanan gençlerimize, bütün protestolarında hukuk zemininde mücadele etmelerini, sabır ve tahammül göstermelerini tavsiye etmiştik; bugün bu tavsiyemizi, hükümetimiz için de üzülerek yineliyoruz. Ifade özgürlüğünü kısıtlama hukuk dışı olduğu gibi akıl ve mantık dışıdır da…. Nasıl kimse iletişim özgürlüğünü kötüye kullanarak başkalarına zarar verme hakkına sahip değil ise, hiç bir siyasi otorite de yetkilerini kullanarak yasaklamacı,dayatmacı olarak iletişim hakkını engelleme hakkında sahip değildir. TÜGİAD olarak, her türlü farklı görüş ve düşünceye saygılı olduğumuzu, girişim özgürlüğünün yanı sıra düşünce ve ifade özgürlüğünü de desteklediğimizi belirterek; hükümetimize AB adayı Türkiye Cumhuriyetine ve demokratik gelişmemize yakışmayan bu uygulamanın derhal sonlandırılarak Türkiye’nin iletişim özgürlüğü anlamında dünyaya örnek bir ülke olarak gerekli adımları atmasını beklediğimizi ısrarla dile getirmek istiyoruz.”
Twitter ile ilgili yasakçı uygulama karşısında tepki olan vatandaşlara da çağrıda bulunan Yücelen; yasalara, hukuka ve demokratik teamüllere uygun olarak her türlü yasal girişime saygılı olduklarını; ancak bu tarz Türkiye’ye yakışmayan karar ve uygulamaları bahane ederek gerginliği beslemeye çalışanlara itibar edilmemesini istedi.