- Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED), Türkiye Plastik Sektörü Raporu 2013’ü yayınladı. Plastik üretimini 8,1 milyon tona yükselterek Almanya’nın ardından Avrupa ikincisi konumuna yükselen Türkiye plastik sektörünün ağırlıklı kısmını oluşturan mamullerde, 2013 yılı üretimde değer bazında yüzde 17 artışla 34.3 milyar dolar üretim değerine ulaşıldı.
- Türkiye ve dünya plastik sektörü, üretim, dış ticaret verileri, ekonomik gelişmeler ve plastik sektörüne etki edebilecek ekonomik gelişmeler-risklere yönelik değerlendirmelere de yer verilen raporu değerlendiren PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, “Büyümeye devam ediyoruz. Ancak başta kur riski olmak üzere, yapısal nedenlerden dolayı ciddi bir dış ticaret işlemi gerçekleştiren sektörümüzü zor günler bekliyor. Hem yeni gelişmelerle ortaya çıkan kısa vadeli risklerin, hem de yapısal sorunlar nedeniyle uzun vadeli risklerin farkındayız. Sektörümüze yönelik karar alıcılarla birlikte yeni çalışmalar yapmamız gerekiyor” dedi.
Plastik sektörüne yönelik en kapsamlı ve düzenli verileri üreten Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED), Türkiye Plastik Sektör Raporu 2013’ü yayınladı. Mamul ve hammadde üretim, dış ticaret ve birim fiyatlarına ilişkin veri ve analizlere yer verilen raporda, Türkiye ve dünya plastik sektörü verilerinin yanı sıra 2014’e ilişkin ülke ve dünya ekonomisindeki gelişmeler, olası riskler ve plastik sektörüne etki etmesi olası ekonomik gelişmelerle risklere ilişkin değerlendirmeler de yer aldı.
Plastik sanayicilerinden Türkiye’ye yeni bir unvan: Avrupa’nın ikinci büyük plastik üreticisi ülke
2013 yılı verilerinin değerlendirilmesiyle, Türkiye’nin 8,1 milyon ton üretimle Avrupa’nın ikinci büyük plastik üretici ülkesi konumuna yükseldiği de kesinleşti. PLASFED, 2013 yılı 9 aylık verileriyle Türkiye’nin ikinci sıraya yükseleceğine yönelik tahminini daha önce kamuoyuna duyurmuştu.
Üretim miktarı bazında yüzde 2,8 payla dünyanın 7.nci büyük plastik üreticisi ülkesi olan Türkiye, diğer yandan, 19,5 milyar dolarlık dış ticaret hacmiyle de dünya dış ticaretinden yüzde 2 pay aldı. Dünya plastik mamul ihracatındaki payı yüzde 1 seviyesinde gerçekleşti. Buna karşılık hammadde ithalatındaki payı yüzde 3,4 olarak gerçekleşti. Plastik mamullerde 2013 sonunda bir önceki yıla göre yüzde 13 artışla, 4 milyar 583 milyar dolar ihracata ulaşıldı. Plastik mamullerde yurt içi talebin tamamına yakını karşılandı; 1 milyar 680 milyon dolar dış ticaret fazlası verildi. Plastik mamul ve hammaddede toplam ihracat 5.6 milyar TL’ye ulaştı. Buna karşılık, Türkiye’de yeterli üretim olmaması nedeniyle zorunlu olarak sektör 10.9 milyar dolarlık hammadde ithal etti.
2013 yılı plastik mamullerdeki gelişmeler!
Türkiye’de plastik sektörünün hemen hemen tamamını oluşturan plastik ürünlerde miktar bazında üretim bir önceki yıla göre yüzde 14 artarak 8,1 milyon tona yükseldi. Bu üretimin değeri ise 34 milyar 364 milyon dolar olarak ölçüldü. Sektör, plastik mamullerde toplam yurt içi talebin yüzde 91’ini karşılarken, üretimin yüzde 13’ünü de ihraç etti. Sektörün ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 13 artarak 4 milyar 583milyon Dolar, ithalatı 2 milyar 902 milyon dolar, dış ticaret fazlası da 1 milyar 680 milyon dolar oldu. Türkiye plastik mamul üreticileri, az sayıda dış ticaret fazlası veren sektörlerden biri olma özelliğini 2013 yılında da korudu.
Kişi başına plastik mamul tüketimi 74 kg oldu!
Ekonomik gelişmişlikle doğrudan ilişkisi bulunan kişi başına plastik mamul tüketimindeki artış da devam etti. Plastik mamullerde yurt içi tüketim miktar olarak 7,1 milyon ton, değer bazında ise 32 milyar 684 milyon dolara ulaştı. Kişi başına tüketim 2007 yılındaki 58 kg. seviyesinden, krizin de etkisiyle 2009 sonunda 50 kg.’a düştü; ancak bu yılın sonundan itibaren düzenli ve hızlı bir artışla, 2013 yılı sonunda 74 kg. seviyesine ulaştı. PLASFED raporunda, kişi başına tüketimin hala gelişmiş batı ülkelerinin yüzde 60’ı seviyesinde olduğu bilgisine de yer verildi.
İhracatçı Birliği liderliği plastik sektöründe!
Plastik sektörünün dahil olduğu İMMİB kayıtlarına göre 2013 yılında, bu gruba dahil sektörler içinde en fazla ihracat yapan sektör yeniden plastik oldu. Plastik sanayii, toplam kimya sektörü grubu içinde toplam ihracatın yüzde 30’unu yaptı.
Yatırımlarda gerileme!
PLASFED raporunda, sektörün makine-teçhizat yatırımlarındaki gerilemeye de dikkat çekildi. Rapora göre, sektörün makine-teçhizat yatırımları bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında azalarak 732 milyon dolar seviyesine geriledi.
Övünülecek başarıların da farkındayız, risklerin de!
Rapora ilişkin bir değerlendirme yapan PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, sektörün büyümesinden memnuniyet duyduklarını ancak risklerin de farkında olduklarını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Plastik sektörümüz büyümeye devam ediyor. Bunun bilincindeyiz ancak başta kur riski olmak üzere, yapısal nedenlerden dolayı ciddi bir dış ticaret işlemi gerçekleştiren sektörümüzü zor günler bekliyor. Hem yeni gelişmelerle ortaya çıkan kısa vadeli risklerin, hem de yapısal sorunlar nedeniyle uzun vadeli risklerin farkındayız. Sektörümüze yönelik karar alıcılarla birlikte yeni çalışmalar yapmamız gerekiyor. Öncelikle, TL’nin değer kaybının ihracat açısından avantaj sağladığı zannedilse de sektörümüzün zorunlu olarak, Türkiye’de üretimi olmadığı için çok büyük miktarda hammadde ithal ettiği unutulmamalı. Bunun yanında, üretimin büyük kısmı da iç pazarda tüketiliyor. Dolayısıyla plastik sektörü iki yönlü bir kur riskini taşımaktadır. Ayrıca, plastiğe yönelik algı sorunu, hammaddede dışa bağımlılık gibi yapısal sorunlarımız devam ediyor. Makine teçhizat yatırımlarındaki gerileme de dikkat edilmesi gereken bir husus. Umutsuzluk ya da sürekli şikayet etme gibi bir alışkanlığımız olmadığını daha önce de gösterdik. Karar alıcılarla birlikte hızla kısa vadeli sorunlarımıza ve ciddi çalışmalarla da uzun vadeli sorunlarımıza yönelik çalışmalar yürütmemiz gerekiyor. PLASFED olarak gerek bilgi, gereke öneriler açısından birikimimiz var. Sektör mensuplarımızı Türkiye’ye “Avrupa İkinciliği” unvanını kazandırmalarından dolayı bir kez daha tebriklerimi iletiyorum.”
PLASFED Türkiye Plastik Sektörü Raporu-2013’ten önemli bazı başlıklar:
- Türkiye’de 2013 yılı sonu itibariyle plastik sektöründe faaliyet gösteren yabancı sermayeli firma sayısı 252’ye ulaştı. Bu firmaların yüzde 69’u Avrupa ülkelerinde yerleşik şirketlerden oluştu. Ülke bazında en yüksek ağırlık yüzde 17,1 ile Almanya oldu.
- Sektörün zorunlu olarak hammadde ithalatı bağımlılığı devam etti. Sektörün ithalatı miktar bazında yüzde 8 artarak 6 milyon 56 bin tona, değer bazında ise yüzde 11 artarak 10 milyar 979 milyon dolara yükseldi.
- TOBB kayıtlarına göre Türkiye’de faaliyet gösteren plastik sektörü firma sayısı 14 binin üzerine çıktı. Bu firmaların yüzde 99’u KOBİ sınıfında bulunuyor. Sektörde 250 bin kişinin istihdam edildiği tahmin ediliyor.
- Sektörün katma değer toplamı 14 milyar dolar olarak gerçekleşti.
- Türkiye plastik sektörünün üretiminin yüksek olmasına rağmen, toplam üretimin ihracata dönüşmesinde yeterli seviyeye ulaşamadı. Almanya 15,3 milyon ton üretimi ile 27 milyar dolarlık, İtalya 8 milyon ton üretimi ile 10 milyar dolarlık plastik mamul ihraç edebiliyor. Belçika, Fransa ve Hollanda Türkiye’nin çok altında üretim yaptıkları halde 5 ile 6,2 milyar dolarlık plastik mamul ihracatı yapabiliyor.
- Türkiye plastik sektörü hammadde ve plastik mamullerde doğrudan 5,6 milyar dolarlık ihracat yaparken, ihracatçı sektörler kanalı ile de en az 6 milyar doların üzerinde dolaylı ihracat yapıyor. Plastik sektörünün doğrudan ve dolaylı toplam ihracat katkısı 11 milyar doların üzerindedir. Bu alandaki kesin verilerin üretilmesi için ayrı bir analiz yapılması gerekmektedir.
- Yatırım Teşvik Kararnamesinde plastik sektörü OSB dışındaki yatırımlarda sadece 6. Bölgede desteklenmektedir. Sektörün ağır küresel rekabet şartları nedeniyle yatırımları önem taşımaktadır. Yatırımlar açısından teşvik uygulamaları bakımından plastik sektörünün rekabet gücü aşınıyor.