“Herkesin en kaliteli sağlık hizmetini, en uygun fiyatlarla almasını sağlamak için çalışıyoruz.” Dr. Sarıoğlu
Dr. Mustafa Sarıoğlu ile Lokman Hekim ve sağlık sektörü hakkında özel röportajımız.
Son dönemde Ankara’da pek çok hastane açıldı, bunlardan bazıları ciddi otelcilik hizmetleri ile öne çıkıyor ama sizce bir hastaneyi iyi yapan kriterler nelerdir?
Bir hastaneyi iyi yapan en önemli şey hizmet kalitesidir. Bizim odak noktamız da sağlık var. En kaliteli sağlık hizmetini sunmak için bilgi ve donanımı yüksek düzeyde doktor ve personellerle çalışıyoruz. Otelcilik hizmeti oldukça önemli, bunu yadsımak yanlış olabilir ama tek başına bir anlam ifade etmiyor. Birlikte ileri teknoloji kullanmak, çok iyi hekimlerle çalışmak, bilgisi donanımı, kalitesi yüksek personelle bu hizmeti vermek ve bunu en iyi ve hastalarımızın istediği ortamlarda sağlamak bizim temel önceliklerimiz.
Hasta gözüyle bakacak olursak hangi hastalar Lokman Hekim’e gelecek? Bir başka deyişle hedef hasta kitlesi olarak Lokman Hekim kendisini nerede konumlandırıyor?
Bizim temel önceliğimiz herkesin en kaliteli sağlık hizmetini en uygun fiyatlarla almasını sağlamak. Vatandaşlarımızın sosyoekonomik düzeyi ne olursa olsun hepsine hizmet vermek istiyoruz. SGK ile anlaşmalı kuruluş olmamız bir faktör. Farkların ayarlanması, ek maliyetlerin düzenlenmesi ile her sosyoekonomik düzeyde hastaya hizmet verecek şekilde kendimizi ayarlamış durumdayız.
Öncelikli olarak kaç hastaneniz nerelerde açılacak? Hedefiniz Türkiye’de kaç hastaneye ulaşmak? Bunun için planladığınız bir finansal kaynak yönetimi var mı?
Hali hazırda Türkiye’de 4 hastanemiz ve yurtdışında bir tanı merkezimiz var. Yeni yatırımlarla ilgili olarak gayretlerimiz sürüyor. Kendimize çizdiğimiz yol, uygun yatırımları her yönüyle değerlendirmek. Öncelikle Anadolu, İstanbul ve Antalya’da sağlık kurumlarını satın almak ve ortak olmak düzeyinde araştırmadayız. Tabi belli bir kredibilitemiz var ve bunu dışardan kaynaklarla veya öz kaynaklarımız ile yapabiliriz. Ama bizimle uyumlu ve uzun vadede çalışabilecek kuruluşlara da açığız. Borsada olmamızın sebebi de bu.
Irakta bir tanı merkezinizin olduğunu biliyoruz farklı coğrafyalarda bunun devamı gelecek mi? Yurtdışı hizmet yatırımları Türk İş dünyasının çok önceliğinde olan bir alan değildir, siz bu projeyi nasıl hayata geçirdiniz?
Yurtdışında sağlık yatırımını çok gecikilmiş ve sağlık turizmi anlamında önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Bu merkezimiz, bizi tanıtan, bizim yüzümüz olan bir yatırım. Sağlık turizminde etkin olabilmek ve bu alandaki hasta sayımızı, verdiğimiz hizmetin ölçeğini artırabilmek için bize katkı sağlıyor. Sağlık turizmini düşünerek Irak dışında ülkelerde ve şehirlerde irtibat bürolarımız var. Irak’ta Bağdat ve Basra’da, Azerbaycan’da Bakü’de, İsveç, Danimarka ve Hollanda’da yine bürolarımız var.
Portal olarak #AnkaradanDirektUçuşİstiyoruz kampanyası başlattık.
Erbil’e direkt uçuş olması avantaj. Direkt uçuşların azlığı bizim için dezavantaj. İnsanların İstanbul’dan Ankara’ya gelmesi bizim için dezavantaj yaratıyor. Ankara sağlık hizmetini üst düzeyde veren şehirlerden biri. Bir ülkenin tek şehre endekslenmesi zaten düşünülemez, biz de Ankara’ya yurtdışından direkt uçuşların artması için elimizden geleni yapıyor ve bu konudaki her çalışmayı destekliyoruz.
Sağlık turizmi noktasında STK lar ile ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?
İlgili departmanlarımız bu yönde ülke içinde ve yurtdışında çalışıyor. İlgili kongrelere katılım sağlıyoruz. Sağlık ve Ekonomi Bakanlıkları bu noktadaki çalışmalara destek veriyor. Bu hususta hem ilgiliyiz hem de katılım gösteriyoruz. Ayrıca bireysel olarak doktorlarımızın da tüm aktivitelerine destek sağlıyoruz.
Hekim ve hemşire kadrosunu oluştururken dikkat ettiğiniz kriterler nedir?
Sağlık turizmi açısından dil bilen personel bizim için önemli, bu noktada personellerimizin gelişimini de destekliyoruz ama tabi ki tıbbi olarak yetkin olması önceliğimiz. Onların vereceği kaliteli hizmetin standardını artırmak için çalışmalar yürütüyoruz. Yeni başlayan tüm personelimiz en az iki haftalık detaylı eğitimlerden geçmeden görevine başlayamıyor ve ardında sıkı bir oryantasyon sürecimiz var. Bütün bunları başarıyla atlatabilenler zaten bizim kalite standartlarımızı karşılayabilecek düzeyde oluyor.
Lokman Hekim Hastaneleri’nin diğer özel hastanelere göre öne çıkan branşları hangileridir?
Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları, Kardiyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahi, Beyin Cerrahisi, Ortopedi, Gastroenteroloji, Ürololoji, FTR ve Yoğun Bakım hizmetlerinde, özellikle Sincan ve Van’daki hastanelerimizde çok kaliteli hizmet sunuyoruz.
Sağlık sektöründe personel sirkülasyonundan ve çalışan memnuniyeti için yaptığınız özellikli çalışmalardan bahseder misiniz?
Personel sirkülasyonunu önlemek ciddi bir sorunumuz. Doğrusunu söylemek gerekirse sağlık sektöründe kamu sektörünün yapmış olduğu istihdam politikası nedeniyle personel sirkülasyonu beklentilerin daha üzerinde gerçekleşiyor. Hala Türkiye’de sağlık çalışanlarının devlet hastanelerini tercih etme alışkanlığı devam ediyor. Bu alışkanlık bizim sirkülasyonumuzu artıran bir neden. Bunu bir kenara koyarsak kendi personelimizin bizimle devamı açısından onları bir aile olarak görerek insan kaynakları departmanımız ile birlikte onları dinliyoruz, anketler düzenliyoruz. Onları motive etmek için özel toplantılar, piknikler düzenliyoruz. Örneğin Lokman Hekim Korosu’nun yapmış olduğu sosyal faaliyet gibi etkinliklerle aidiyet duygusunu artırıyoruz. Pek çok noktada özel primler, kişisel gelişimleri sağlayacak destekleri de İnsan Kaynakları Yönetmenliğimizle planlıyoruz.
Evde sağlık biriminizin olduğunu biliyorum, Devletin bu konuya yaklaşımı nasıl?
Devlet aslında bu hizmeti kısmen vermeye çalışıyor. Biz belediyelerin verdiği hizmetlere de aracılık yapıyoruz. Ayrıca kendimiz de insanımıza evinde, bulunduğu ortamda bu hizmeti ulaştırmaya çalışıyoruz. Bütün bunlar insanımızın hak ettiği çalışmalar. Bizim için en önemli unsurlardan biri de bu uygulamaları en uygun fiyatlarla sağlamak. Daha önce belirttiğim gibi her sosyoekonomik düzeyde hastaya hizmet sunma amacımız evde bakım için de geçerli. Ankara’da Mamak Belediyesi ile çalışıyoruz. Bu hususta diğer belediyelerle de görüşmelerimiz oluyor.
2005 yılından beri sağlık turizmi konuşulan trend oldu, gelecekte bu trendde yerinizi nasıl görüyorsunuz? Hacim nasıl artar?
Türkiye sağlık turizminde “parlayan yıldız”. İlişkili sektörlerdeki paylarla birlikte yaklaşık 3 milyar dolarlık büyüklükten bahsediliyor. Biz kuruluş olarak bu noktada yeterli temsil edilmediğimizi düşünüyoruz. Ankara ve Van’da olmamız bizi biraz olumsuz etkiliyor. Yakın vadede Uluslararası İlişkiler Birimimizin cirosunu genel bütçe içerisinde yüzde 10’a taşımak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Lokasyon oldukça önemli, bu nedenle İstanbul ve Antalya’da olmak en önemli stratejik planlarımız arasında yer alıyor.
Ankara’da sağlık turizmi ile uğraşan acentalar artmaya başlıyor. Aktif olarak yardımcı kuruluşlar ortaya çıkıyor. Kendi yaptığımız çalışmaların yanında bu şekilde acentecilik yapan kuruluşların artması bizi besliyor. Çünkü herkese ulaşamıyorsunuz, dünya büyük onlar da bu hususta ciddi katkı sağlıyor.
Sizce Türkiye sağlık iletişimi kavramının neresinde?
Sağlık iletişimi noktasında ciddi sıkıntılarımız var. Alışkanlıklar, yılların getirmiş olduğu bazı kavramlar ve toplumun sosyokültürel düzeyi de bunda önemli bir faktör, ama sektörle vatandaş veya sektörde özel – kamu arasında iletişimin yeterli olmadığını düşünüyorum. Bakıyorsunuz vatandaşla sağlık sunucusunun iletişiminin yetersiz olması nedeniyle sıklıkla algı problemi yaşanabiliyor. Bu zaman zaman istenmeyen görüntülere neden olabiliyor. Yine kamu sektörü ile özel sektör arasında iletişimin üst düzeyde olmaması nedeniyle önyargılar ile farklı değerlendirmeler söz konusu olabiliyor. Aslında bu da sektöre zarar veriyor. Hiç problem olmayan konular problem gibi algılanıyor, işin doğasında olan şeyler abartılı şekilde ortaya çıkabiliyor. Aslında Türkiye şu anda sağlık hizmetini en üst düzeyde veren ülkelerden biri, ancak bu hizmeti verirken bile eleştirilerle karşılaşabiliyorsunuz. Algılarda problem var. Gerçekten sadece bizim için değil birçok sağlık kuruluşu için bu önemli bir konu.
Sektör ve Lokman Hekim hakkında vurgulamak istediğiniz özellikli konular varsa onları da almak isterim.
Lokman Hekim şifa kapınız diyoruz. İnsanların şifaya ulaşmasında aracılık ediyoruz. Bunu iyi yaptığımız düşüncesindeyiz. Neticede 20 yıldır bu sektörün içerisindeyiz. Hasta memnuniyetimiz yüzde 90 civarında. Ankara’da en çok bilinen sağlık kuruluşuyuz. Bunu artırmak, arzu ettiğimiz daha yüksek oranlara çıkarmak, daha iyisini yapmak istiyoruz. Sektör giderek büyüdüğü için siz büyümezseniz küçülüyorsunuz. Kapasitemizin daha yüksek olduğu düşüncesindeyiz. Sektördeki bir-iki grupla eş düzeye geleceğimiz noktasında şüphemiz yok. Kendi öz kaynaklarınız ile yaptığınızda, bu zaman alıyor. Bunun için uygun ortam ve koşullarda gerekirse gerekli birlikteliklerle sektördeki oranımızı artırmak istiyoruz. Bizimle uyumlu şekilde çalışabilecek kuruluşlarla, uzun vadeli birliktelikler tercihimiz. Anadolu’da büyümek istiyoruz. Ortaklıklar ve satın almalar ile ilerlemek istiyoruz. Birlikten güç doğar.
Kurumsal sosyal sorumluluk noktasında ne gibi çalışmalarınız var?
Gerek belediyeler, gerek kamu gerek özel platformlarla sağlık alanında halkımızı eğitmek, bilgi düzeyini üst düzeye çıkartmak için doktorlarımızla seminerler vermek, bilinçlendirme faaliyetlerinde bulunmak, örneğin aşılama, sağlıklı beslenme, obezite, yenidoğan sağlığı, sigara bıraktırma noktalarında toplumun algı seviyesini yukarıya taşımak için çalışıyoruz. Yurtdışındaki Türk vatandaşlarına da benzer hizmetleri düzenli olarak ulaştırmaya çalışıyoruz.