Ankara Üniversitesi – İş Dünyası İş Birliği Platformu etkinliği, 5 Mart’ta Rektörlük Binasında gerçekleştirildi. Geçtiğimiz yılın son günlerinde 1. Cisi ASİAD’da yapılan etkinliğin 3. Cüsünün TAI’de yapılması planlanıyor. Etkinliğe Genç Girişim ve Yönetişim Derneği Başkanı Nezih Allıoğlu,Anadolu OSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tunçay, OSİAD BAşkanı Ahmet Kurt, ASTOP Koordinatör Üye Altan Palabıyıkoğlu, Ankara Üniversitesi TTO yöneticileri ve pek çok isim katıldı. Etkinliği sadece www.businessankara.com anında sosyal ağlarından aktaran TEK MECRA oldu. Bizi Twitter’dan takip edebilirsiniz: http://www.twitter.com/BusinessAnkara
Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Başkanı Veli Sarıtoprak açılış konuşmasında “Kimin söylediğini bilmiyorum ama kendi gelecekleri ile öngörüleri olmayan ülkeler, başkalarının öngörülerini yaşarlar. Maalesef Türk toplumu olarak öngörümüz zayıf, sınıfta kaldık. Teknopark sayısında, işlevinde gerideyiz. Türkiye inovasyon liginde 142 ülke arasında 54. sırasında. Bence Türkiye’nin en büyük problemi, bilgi üretme ve bunu teknolojiye dönüştürme problemidir. Hangi konuda olursa olsun bilgi üretebilmeliyiz. İnovasyon, AR-GE, patent çıkarmalıyız. ABD’liler 1. milyonuncu patente 1911’de ulaşmışlar. Toplamda 8 milyon patente ulaşmışlar” diye konuştu. .
Türk Patent Enstitüsü Başkanı’nın 2023’e geldiğimizde 50 bin patent hedefimiz olduğunu belirttiğini vurgulayan Sarıtoprak, istatistiklere bakınca İstatistiklere bakınca bu rakamlara bile ulaşmanın zor olduğunu, ilk patent kanunu 1879 da çıkartan Osmanlı’dan bugüne geldiğimizde geçtiğimiz yıl 4535 patent verildiğini belirtti. . Ülke olarak 135 yılda yaptıkları patent başvurusunun Güney Kore tarafından bir yılda yapıldığını belirten Veli Sarıtoprak sözlerini “Tüm dünyada 4000 benzeri teknopark yapı var. Bunların sadece 1000’i ABD’de bulunuyor. Türkiye’deki ilk teknopark ABD’den 50 yıl sonra 2000 yılında kurdu. 59 teknoparkımız var, her birinde de sıkıntılar söz konusu. Türkiye 2023 yılı için en büyük 10 ekonomi arasına girmek istiyorsa teknoparkların sayısı artmalı, inovasyon ve icat çıkartmalıdır, AR-GE harcamalarını artırmalıdır. 1500 AR-GE şirketi arasında sadece 5 şirketimiz var. Samsung 7 milyar Euro AR-GE harcaması yaparken bizde Koç Holding 150 milyon AR-Ge yapıyor, toplamda 4 büyük firmamızın AR-GE harcaması 400 milyon TL yi ancak geçiyor. “ diyerek sürdürdü.
“Dünyada değişmeyen tek şey değişim”
Ankara Sanayici ve İş Adamları Derneği Başkanı Barış Aydın, üniversitedeki hocalara ve sanayicilere çok iş düştüğünü, sanayici olarak ortak aklı bulmak zorunda olduklarını belirtti.
21 üniversitesi 6 teknoparkı olan ve nüfusunun yüzde 10’u üniversite hocaları, aileleleri ve öğrencilerinden oluştuğunu belirten Aydın “üniversitelerimiz bu denli güçlü. Peki sanayiciler ne yapıyor? STK’lar ve yerel yöneticiler ne yapıyor? Bunları sorgulamamız gerek” diye vurguladı. ODTÜ Teknokent’te kendisinin de bir ofisi olduğunu belirten Aydın, “Üniversiteler teknoparkları sadece kira geliri elde etmek için mi yapmalı? İşadamları sadece vergi muafiyeti için mi buraları kullanmalı? Eskiden icat çıkarma denilirdi, şimdi yeni bir nesil var. Bu nesil dünyayı çok iyi takip ediyor. Ankara’dan çok ciddi beyin göçleri verdik, bunların arasında akademisyenler, sanatçılar, iş adamları verdik. Bu sinerji ile bu göçün önüne geçmeliyiz. Teknoloji üretmekte ve buna yatırım yapmakta maalesef yetersiziz. Haberlerde görüyoruz uçaklarımızın yazılımı ile başka ülkeler mi oynadı deniyor, bu insanlar bizden akıllı mı? Bu noktada üniversite ve sanayiye büyük iş düşüyor. “ diyerek sözlerini tamamladı.
“Teknoparklarda üretilen ürünün ihracat birim fiyatı 124 dolar”
Türkiye Genç İş Adamları Derneği Başkanı Ali Yücelen, konuşmasına son günlerde yaşananlarla başladı.
“Türkiye ekonomisinin faiz kaksın, insin girdabında olduğu bugünlerde bile bu konuyu her yere taşımaya çalışıyoruz. Ankara şubemiz bu platformda çok başarılı. Biz buradayken dolar dışarıda aldı başını gidiyor, yarın nereye sürükleneceğimizi bilmiyoruz. “ diye gündemi yorumlayan Yücelen, teknoparklar konusunda büyük bir hevesle konunun Türkiye sattına yayıldığını, üniversitelerde hoca, ekipman var mı yok mu demeden açıldıklarını belirtti ve ülkemizde teknoparklar arasında standartların olmadığını vurguladı. TÜGİAD olarak araştırmalar yaptıklarını belirten Yücelen “Yüksek teknoloji ile ihracat fiyatı 11 dolar. Teknoparklarda ihracat birim fiyatı 124 dolar. Teknoparklarda üretim yapan sanayicilerin ne kadarı bunu ihraç ediyor diye bakınca sadece yüzde 10’u oldugunu goruyoruz. Yüksek teknoloji sınıfına giren şirket sayısı 1900 “ istatistiksel verilerini paylaştı.
“İcat ile inovasyon aynı şey değildir.”
“İcat ile inovasyon arasındaki farkı ortaya koyup, dağıtım, üretim, pazarlama kanallarını tekrardan değerlendirmeliyiz. İş adamlarının üzerine çok şey düşmüyor. Düşen ekonomi yönetimin üzerinde” diyerek yöneticilere görev düştüğünü belirten Yücelen, “Her 1 dolar harcama karşısında 0,7 dolar ihracatta gelir artışımız var. Her 1 dolara karşı 7,1 – 7,2 dolar yurtdışı satışımız var. ARGE yaparak kazanılan her 1 dolar için 4,4 dolarlık ciro artışı varsa bunun 2,8 i ihracattan kaynaklı. “ diyerek rakamların önemini vurguladı.
“Ne iktidarı ne muhalefeti genç işsizliği konusunda ne yapacağını söylemiyor” diyerek siyasileri eleştiren Yücelen “üniversitelerin TTO hocalarına çok iş düşüyor, karşılıklı dinlemeliyiz. Bizler de onları yönlendirmeliyiz” diye konuştu. Ali Yücelen, gençlere Skoda’nın kuruluş hikayesini okumalarını tavsiye etti.
“Yabancılar bizim bilgimizi gelip bize satıyor”
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, OSİAD’da da belirttiği sözlerini yineledi: “Türkiye’nin tüm kanunlarının yeniden gözden geçirilmesi, yazılması lazım. Türkiye hep kutsal varlık devleti yaşatmak üzerine kurgulanmış bir yapıydı. Vatandaşların görevi bu devleti yüceltmekti. 2001 yılında bir yol ayrımına girdik. Devlet asli görevi olan güvenlik, sağlık, eğitim, hukuk gibi alanlara dönsün ki bunları da çok başarıyla yaptığımız söylenemez. ABD dünyayı firmaları ile fethediyor. Yeni girdiğimiz bu yolda girişimcinin merkezde olduğu, onun hayatını kolaylaştıracak, onun işletmesini büyütebilecek şekilde evrilmeliyiz. “ diye konuştu.
Akademik kariyerde en önemli başarı göstergelerinden bir tanesinin uluslararası saygınlığı olan dergilerde yapılan çalışmanın yayınlanması olduğunu ve bunun yeterli sayıldığını belirten Özdebir, “kıt insan kaynağımızla ürettiğimiz bilgiyi, bir dergi parasına bunu ticaretleştirebilecek insanlara veriyoruz. Teknoparklarda üretilen bilgiyi pazarlamakta yetersiziz. Yabancılar gelip bilgimizi bize satıyor. “ diye yaşanan durumu özetledi.
“Yeni Türkiye’yi sil baştan yazamadığımız için duraksıyoruz”
Dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasında girme hedefinde olan bir ülke olarak beşeri kalkınmada 69. Sırada olduğumuzu belirten Özdebir, Almanya’da yüzde 7 genç işsizliği iken diğer ülkelerde genç işsizliğinin minimum yüzde 20 olduğunu, Almanya’nın başarısı mesleki eğitimde gizli olduğunu belirtti.
“Bilgi toplum ürettiği değer”
Ev sahibi Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş konuşmasında “Bilgi çağdaşlığın kaynağı. İngiliz düşünür Baker bilgi kudrettir derken boşuna söylemiyor. Üniversiteler bilgiyi üretiyor, bilgi üretmekle kalmamalı. Madem bilgi üretimi var, ürüne dönüştürme süreçlerine diğer paydaşları dahil etme çok önemli. Sadece STK’lar iş adamları değil, toplum da bir paydaş. Sadece sanayi için değil, sanatsal, kültürel bilgiler üretiyoruz. Tüketicinin taleplerinin sürekli değiştiği bir dönemde ülke olarak kurumsal olarak yeni teknolojilere ve bu talebe uygun yolları çıkarmamız gerekli. “ diye konuştu.
Erkan İbiş’in konuşmasının en can alıcı bölümü “Hep Avrupa-ABD ile kendimizi kıyaslıyoruz, onlar demokrasinin bedelini 300 yıl önce ödediler. Kendimize güvenelim.” Oldu.
“Bizde Sergen Yalçınlar Var”
Mustafa Kemal Atatürk’ün Gelibolu notlarından “Zor başarılır, imkansız uğraştırır” sözleri ile konuşmasına başlayan ODTÜ Teknokent Genel Müdürü Mustafa Kızıltaş, teknokentlerinin artık vergisel teşviğe ihtiyaç duymayacak düzeye geldiğini ancak Türkiye’deki her teknokentin aynı düzeyde olmadığını belirtti. Vergisel teşvikler için mi Teknokentler var hayır yok. Artık ODTÜ Teknokent’in vergisel teşviğe ihtiyacı yok.
“Sanayici kendisi birşeyler yapmak istiyor, biz bu işbirliğini yapmayınca sanayici daha fazla para harcıyor, üniversite bu değerleri topluma ulaştıramıyor. Bütün sanayicimizin üniversite ile işbirliği yapması gerekiyormuş algısı var, bu doğru değil ” diyen Kızıltaş, Üniversite-sanayi işbirliği, teknoparklar ve AR-GE’nin amaç değil araç olduğunu, sanayicimizin asıl yapması gerekenin rekabetçi olmak olduğunu, kendi ürünlerini marka değeri ile teknolojik derinlikle sunabilmesi gerektiğini kaydetti. Şu anda dünyada birçok teknolojinin küçük şirketlerden çıktığını, küçük şirketlerin, startupların öneminin arttığını, ODTÜ Teknokent’e gelen büyük firmaların birincil önceliğinin teşvikler değil, insan kaynağı ve bu şirketlerle tanışmak olduğunu kaydetti. En temelde burada devletin vereceği desteklerin daha fazla ekosistem yaratmaya yönelik olması gerektiğini sözlerine ekledi.
“Bizden çıktılar, dünya devi oldular”
Kızıltaş, ODTÜ Teknokent’ten çıkan bir firmanın serüvenini anlattı : “2005 ‘te aldığımız bir şirket oldu. E-learning ile ilgili bir sistem kurdular. Turkiye’de yatırımcılar ilgilenmedi, şirketlerin kurucularından junior olan 2 si ABD’ye gitti ve sonra iş fikirlerini uygulamaya aldılar. 2 melek yatırımcı ile tanıştılar. 1.1 milyon dolar aldılar ve daha sonra 3.5 milyon dolar daha yatırım aldılar. 350 milyon dolar değere ulaştılar şu anda. Ekosistemimizdekiler fazla mühendisler. İşin gelir modeli tarafını düşünmüyorlar. Messi’nin Messi olacağını 3 yaşında görmeniz gerek. Bunu göremezsek bizde Sergen Yalçın oluyor. 1 milyar dolarlık teknoloji şirketini Ankara’dan, ODTÜ Teknokent’ten çıkarmak zor değil, birlikte yapalım
“2023 hedeflerine ulaşmak şu an için zor görünüyor”
Panelde konuşan Ankara TTO Genel Müdürü Prof. Atilla Yücel “40 milyar dolar özel sektör yılda AR-GE yapacak deniyor. 3-4 milyar dolardayız. Özel sektörümüzün bu konu ile ilgili hiçbir telaşı yok. Tam zamanlı AR-GE personeli 300 bin olacak, böyle bir amaç olmaz. Bunun 200 bini özel sektör olacak deniyor, bu rahatsız edici. Devlet önemli kararlar aldı, üniversite ve sanayici burada neredeydi? Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu’nda özel sektörden 1 kisi var. 100 kisilik kuruldan bahsediyoruz. Son belirlenen 9 öncelikli alanda TÜBİTAK destek vereceğini belirtti. Çıkan çağrıların bizi bir yere götürmesi gerekli. Önce yol haritamızı çıkarmalıyız ki biz de üniversite olarak sanayiciye nasıl yardımcı olacağımızı bilmeliyiz.” diye konuştu.