Ankara – Uzun süren LYS maratonunun en önemli aşamasının, kişilerin geleceğine yön veren “tercih” olduğu, tercihlerin iş yaşamında başarı ve mutluluk için mutlaka uzman eşliğinde yapılması gerektiği bildirildi.
Ankara’da koçluk eğitimi veren önemli merkezlerden HelpA Akademi’nin Genel Koordinatörü, Psikolog Gülşah Sam Orhan,
başlayan LYS tercih sürecinde, öğrenci ve ailelerin yoğun çaba sarf etmelerine karşın, belli önyargıları kıramamaları, aşırı güven, bilgisizlik, doğru adreslere başvurmama gibi nedenlerle etkin sonuç alamayabildiklerini ifade etti.
Öğrencilerin bu kritik tercihlerinin hayata ilk adımı atmalarındaki en kilit noktalardan biri olduğuna işaret eden Orhan, şunları söyledi:
“Bu anlamda tüm yıl boyunca çocuklarını çalışmaları yönünde motive etmeye çalışan ailelerin, artık bu noktada hayatlarının en önemli tercihlerinden birini yapmaları için çocuklarına inisiyatif kullanma hakları vermeleri gerekiyor. Bu noktada öğrencilerin doğru tercihi yapmalarında hayati değer taşıyan en önemli unsur öğrencinin zeka kuramına göre doğru mesleği seçmesidir. Öğrenciler yaptıkları tercihleri sadece okulu bitirme anlamında değil, mesleği icra etme adına da çok iyi düşünmeli. Şu an en büyük sorun ailelerin ‘benim çocuğum çok zeki, her alanda başarılı olacak kapasiteye sahip’ anlayışı. Ailenin öğrenciye seçiminde şans tanıması şart. Bu aşamada her insanın zeka kuramı gereğince belli başlı konulara yönelimi olur. Kişiler meslek seçimlerinde mutlaka bu konuya önem vermeli. Bu nedenle tercihlerin mutlaka ama mutlaka uzman eşliğinde yapılması gerekiyor.”
Orhan, zeka kuramlarının görsel (uzamsal) , dilsel (sözel), mantıksal(matematiksel), ritmik, kişiler arası zeka, içsel zeka gibi bazı gruplara ayrıldıklarını, bu noktada öğrencilerin zeka kuramlarının lisedeki sayısal, sözel bölüm seçimlerinden çok daha önemli yer tuttuğunu vurguladı.
-Doktorluk için gerekli kuramsal zeka tipi sözel ve dilsel…-
Bir ömür boyunca çalışacağı mesleğin; kişilerin duygusal zekasını beslemesi gerektiğini, aksi taktirde başarısız meslek gruplarının ortaya çıkacağına işaret eden Orhan, şöyle devam etti:
“Bunun örneğini pek çok meslek dalında görmekteyiz. Örnek vermek gerekirse; Türkiye’de Tıp fakültelerine giriş; öğrencilerin lisede sayısal bölüm seçmesi ile mümkündür. Oysa doktor olabilmek için gerekli olan kuramsal zeka tipi sözel ve dilsel zeka kuramını gerektirmektedir. Tıp fakültesinde ana derslerden olan anatomi, sözel ve Latin kelimeleri içeren dilsel zekayı gerektirir. Bu tarz sistematik farklılıklar mesleklerini sevmeyen bir neslin gelişmesine yol açmakta. Bu sebeple öğrencilerin LYS tercihlerinde tercih edecekleri bölümün prestijinden veya maddi getirisinden çok kendi zeka kuramlarına uygun bir meslek olup olmadığını kontrol etmeleri şart. Aile bu anlamda kendi yaşayamadığı gerçekleri çocuğa empoze eder yaklaşımdan uzak durmalı. Aile unutmamalıdır ki mutsuz bir doktor olmaktansa, mutlu bir marangoz olmanın hazzı hiç bir şeyde yoktur.”
-Tercih için doğru adreste, fazla zaman harcayın
Gülşah Sam Orhan, ailelerin çocuklarının başarılı bir okul ve meslek hayatı yaşamalarına yönelik hayatına yatırım yapmaktan kaçınmamalarını da önererek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Aile özellikle bu dönemde çocuğuna maddi manevi destek olmalı, doğru tercih için mutlaka bir uzmandan, özellikle öğrenci koçlarından detaylı yardım almalıdır. Tercihler aşamasında okul ya da dersanelerin rehberlik servisleri çok fazla öğrenciye zaman ayırdıkları için; bu konuda tek bir öğrenciye detaylı analizler yapacak zamanı bulamayabilirler. Analizler ve kuram tahlilleri yapılmadan yapılacak tercihler kişileri yanılgılara düşürebilir. Koçlardan alınan yardımlarla doğru analizlerle yapılan tercihler sonucunda, ülkemizde görsel (uzamsal) zekaya sahip harika mimarlar, kişiler arası zekaya sahip aklı başında siyasetçiler, ritmik zekaya sahip muhteşem müzisyenler, içsel zekası yüksek psikologlar danışmanlar ve kişisel gelişim uzmanları, analitik zekaya sahip yaratıcı mühendisler, dilsel zekaya sahip yazarlar, iletişimciler yetişebilir. İş böyleyken öğrencinin tercihlerinde düşünmesi gereken en doğru şey; hangi okulu tercih edeceğinden önce, hangi mesleği icra edebilecek kapasiteye ve zeka tipine sahip olduğunun farkındalığını yaşamaktır. “