TİM İhracatçı Eğilim Anketi 2014’ün ilk çeyrek sonuçlarına göre, ihracatçıların yılın ikinci çeyreğinde ekonomi, talep ve üretim anlamında pozitif beklentisi artıyor.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, “ Yılın ikinci çeyreğine göre olumlu beklentileri olan ihracatçıların yüzdesi, ortalama 10 puan arttı” dedi.
Ankette ilk kez sorulan soruya göre, her 10 ihracatçıdan 5’i sosyal medyayı aktif olarak kullanıyor.
Firmaların ortalama net +3,9 personel istihdam ettiği öngörüsüyle, ihracatçıların ilk çeyrekte toplamda net 209.000 istihdam artışı sağladığı tahmin ediliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından geleneksel hale getirilen ve yılın çeyreklerine göre gerçekleşme ve beklentileri değerlendiren Eğilim Anketi çalışmasının 2014 ilk çeyrek sonuçları açıklandı. TİM İhracatçı Eğilim Anketi 2014 ilk çeyrek sonuçlarına göre, ihracatçıların yılın ikinci çeyreğinde ekonomi, talep ve üretim anlamında pozitif beklentisi artıyor. Sipariş alma oranları ise son 16 çeyreğin zirvesine çıktı.
Anket sonuçlarını değerlendiren (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Yılın 2. çeyreğine üretim ve ihracatlarının artacağı beklentisi ile giren ‘umutlu’ ihracatçıların oranında artış oldukça dikkat çekmektedir. Üretim artışı beklentisinde olanların oranı yüzde 33,9’dan yüzde 44’e, ihracat artışı beklentisinde olanların oranı ise yüzde 38,6’dan yüzde 47,2’ye yükselmiş, pozitif beklentide bulunan ihracatçı yüzdeleri ortalama 10 puan artış göstermiştir” dedi. Dünya, Avrupa ve Türkiye ekonomisine yönelik beklentilerin önceki çeyreklere oranla belirgin bir şekilde pozitif geliştiğinin altını çizen Büyükekşi, ayrıca ihracatçı firmaların ek istihdam yaratma ve yatırımlarını genişletmeye yönelik iştahının da giderek arttığını ifade etti.
Anketten dikkat çeken başlıklar ise şöyle:
Yeni pazarlar
Ankete göre, yılın ilk çeyreğinde yeni pazarlara girebildiklerini belirten firmaların oranı yüzde 40 ile bir önceki döneme paralel. Bu dönemde de Rusya, en yüksek oranda hedef pazar olarak belirginleşiyor. Hedeflenen pazarlarda AB ikinci sıradaki yerini korurken, diğer ülkeler sırasıyla Almanya, Çin ve Irak oldu. Almanya ve Irak’ın tekrar öncelikli yerini alması, iki ana pazardaki kuvvetli ihracat artışı öngörüsünü destekliyor.
Yılın ilk çeyreğinde mevcut pazarlarda yeni müşterilerden sipariş aldıklarını belirten ihracatçıların oranı yüzde 54,4’ten yüzde 61,1’e yükselirken, tamamen kaybettikleri pazar olduğunu belirten ihracatçılar, genelin yüzde 8,4’ünü oluşturdu. Bu dönemde rekabetçi fiyat sunamama (yüzde 51,6) ve hedef ülkelerdeki ekonomik sıkıntılar (yüzde 44) en sık karşılaşılan pazarlama sorunları olarak ön plana çıktı. Enerji maliyetleri (yüzde 50,6) ve döviz kurları (yüzde 47,8) ihracatçıların yarısı tarafından vurgulanan öncelikli sorunlar olarak dikkat çekti.
Girdi maliyetlerindeki artış sorunu sürüyor
Yılın ilk çeyreğinde ihracatçı firmaların üretim, tedarik ve enerji kullanımı açısından geçtiğimiz dönem de olduğu gibi üzerinde durdukları en önemli gerçekleşme, girdi maliyetlerindeki artışlar oldu. Yükselen kurların etkisiyle, girdi maliyetlerindeki artış önemli bir gelişme olarak 2013 yılı son çeyreğindeki yüzde 69’luk seviyesini korudu. Benzer trend, hammadde girdi maliyetlerinde de yüzde 42,8 ile görüldü. Enerji birim girdi maliyetlerinin arttığını belirten firmaların oranı yüzde 54,9, elektrik tüketiminin arttığını belirenlerin oranı ise yüzde 41,3 olarak gerçekleşti.
İhracatçı KOBİ’ler net ihracatçı
Araştırmaya katılan firmalar, üretimlerinde kullandıkları hammaddelerin ortalama yüzde 67,2’sinin orijinlerinin yurtiçi olduğunu belirtti. Bu oran, araştırmanın önceki dönemlerde gerçekleştirilen fazların bulguları ile istatistiki açıdan farklılık gösterdi. Hammaddede dışa bağımlılığın en yüksek olduğu sektör, kimyevi maddeler olurken; bunu demir çelik ve demir dışı metaller ile otomotiv sanayi sektörleri izledi. Öte yandan; İlk 500 büyük firmada yerli girdi kullanım oranı ortalama yüzde 58,1 iken, diğer firmalarda bu oran ortalama 15 puan daha yüksek çıktı. Bu oranlar ise özellikle ihracatçı KOBİ’lerin net ihracatçı yapısını desteklemesi ve daha fazla ihracata teşvik edilmelerinin önemini ortaya çıkarttı.
İhracatçının istihdama katkısı sürüyor
2014 yılı ilk çeyrekte sektörde ortalama çalışan sayısı 196 olarak hesaplanırken, bu dönemde İkinci 500’de yer alan firmalarda toplam çalışan sayısındaki artış dikkat çekiyor. Ocak-Mart döneminde çalışan sayılarının arttığını belirten firmaların istatistikleri ise şöyle: beyaz yakalı yüzde 21,4, mavi yakalı yüzde 28,4, Ar-Ge yüzde 6,6.
Nisan- Haziran döneminde yeni çalışan istihdam edeceklerini belirten firmaların eğilimleri ise; beyaz yakalı yüzde 24, mavi yakalı yüzde 27 ve Ar-Ge yüzde 9,6 olarak sıralanmaktadır. Firmaların ortalama net +3,9 personel istihdam ettiği öngörüsüyle, ihracatçıların ilk çeyrekte toplamda net 209.000 istihdam artışı sağladığı tahmin ediliyor. Firmaların ikinci çeyrek sonu itibariyle de ek 100.000 istihdam sağlaması öngörülüyor.
Yılsonu beklentileri
İhracatçılar ankette yılsonu döviz kuru ve genel ekonomik değerlendirmelerini de yaptı. Buna göre, Dolar / TL kur tahmini 2,27; Euro / TL kur tahmini ise 3,12 oldu. Enflasyon tahmini yüzde 8,76, yılsonu büyüme beklentisini ise yüzde 3,9 olarak öngören ihracatçıların, yılsonu Dolar, Euro kurları ve enflasyon tahminlerinin 4. çeyrek sonu beklentilerden daha düşük çıkması, ihracatçıların kurlardaki dengelemeye işaret ettiğini gösterdi.
İhracatçılar, 2014 yılında sektör, Türkiye, Avrupa ve dünya ekonomilerinde önemli bir değişiklik beklemiyor. Türkiye ekonomisinin daha kötüye gideceğini düşünen ihracatçıların oranı, geçtiğimiz çeyrekte en yüksek seviyeyi görmüş ve yüzde 41,6’ya ulaşmıştı. Yılın ilk çeyreği itibariyle, karamsarların oranında ciddi bir gerileme dikkat çekti. Buna göre, Türkiye ekonomisinin kötüye gideceğini düşünen ihracatçıların oranı yüzde 29,2’ye geriledi.
İhracatçı sosyal medyayı seviyor
Araştırmanın son bölümünde ilk kez, ihracatçı firmaların aktif web sitesi ve sosyal medya araçlarını kurumsal anlamda kullanımları sorgulandı. İhracatçıların yüzde 91,8’inin hali hazırda kullandığı aktif web sitesi bulunuyor. Yaklaşık olarak her 10 ihracatçı firmadan 5’i sosyal medya araçlarını kullandığını belirtirken; en fazla kullanılan sosyal medya kanalları sırasıyla Facebook (yüzde 33), Google+ (yüzde 23) ve Twitter (yüzde 20)’dır. Sosyal medya kanal kullanımı, söz konusu üç mecrada İlk 500’de yer alan firmalarda diğerlerine kıyasla daha yüksek.
Anketten satır başları…
- Ocak-Mart döneminde dış finansman talebinde bulunan firmaların oranı yüzde 41,2.
- İhracatçı firmaların yüzde 45’i döviz risklerinden korunmak için herhangi bir araç kullanmıyor. Aynı oran, firma büyüklükleri açısından irdelendiğinde İlk 1000 dışındaki diğer firmalar arasında ise yüzde 51’e yükseliyor.
- Döviz riskinden korunmak için döviz kredisi kullanan firmaların oranı yüzde 32, ‘forward’ yaptığını belirten firmaların oranı ise yüzde 28’dir.
- Döviz kuru riskine karşı herhangi bir araç kullanmama nedenleri arasında, döviz kurlarında artış beklentisi (yüzde 34,8) ve ithalatlarının da bulunması dolayısıyla riskin dengelenmesi (yüzde 29,1), ilk iki sırada öne çıkan unsurlar. Araçlar hakkında bilgilerinin olmadığını belirten firmaların oranı ise yüzde 18,5.
- İhracatçı firmaların yüzde 49,8’i yurt içinde, yüzde 72,4’ü ise yurtdışında yılın 1. çeyreğinde yatırım yapmadıklarını belirtmektedir. Bu dönemde yurt içinde yatırım yapan firmaların yüzde 32’si modernizasyon, yüzde 26’sı ise kapasite artırımına gittiklerini ifade etti.
- Yurt dışı yatırımlarında en yüksek oranda tercih edilen türler; yüzde 11,2 ile satış-dağıtım ağı genişletme ve yüzde 10,4 ile modernizasyon oldu. Yılın kalan kısmında ise firmaların yüzde 47’si yurt içinde, yüzde 71,2’si ise yurt dışında yatırım yapmayacaklarını belirtti. Yurt içinde yatırım planlamama nedenleri arasında; ülke ekonomisindeki istikrarsızlık / belirsizlik (yüzde 35,3), piyasada yetersiz talep (yüzde 31,9), yurt dışında ise dünya ekonomisindeki istikrarsızlık (yüzde 28,7) ile mevcut yatırımların halihazırda devam etmesi (yüzde 27,5) en belirgin bariyerler olarak ortaya çıktı.