HumanGroup “yöneticiliğe adım atanların” hayatında nelerin değiştiğini araştırdı. Sosyal medya üzerinde yapılan ankete göre, profesyoneller “yöneticiliğe uygun oldukları için” değil, “iş hedeflerindeki üstün başarıdan dolayı” yönetici oluyorlar. Yeni yöneticiler en çok “ekip yönetimi” ve “delegasyon” konusunda zorlanıyor ancak koltuğa oturur oturmaz özgüvenleri artıyor.
Yöneticilik iş yaşamında yetki ve sorumlulukların arttığı yeni ve farklı bir aşamayı temsil ediyor. Peki yönetici olunca başka neler değişiyor? HumanGroup sosyal medya üzerinde düzenlediği ve yaklaşık 100 kişinin katıldığı anketle yöneticiliğin ilk günlerinde yaşanan deneyimleri araştırdı. Ankete göre profesyonellerin yüzde 68’i herhangi bir eğitim almadan, yüzde 59’u “iş hedeflerinde gösterdiği üstün başarı” nedeniyle yönetici oluyor. Profesyoneller “İlişki yönetimindeki başarı” (yüzde 55), “Öğrenmeye açıklık” (yüzde 52), “Proaktif ve girişken olmak” (yüzde 48), “Adaptasyon yeteneği” (yüzde 36), “Vizyoner olmak” (yüzde 34) özellikleri nedeniyle yöneticilik için tercih ediliyor. Bu özellikler arasında “İnsan yönetimi/Liderlik yeteneği ise yüzde 25 ile ancak 7. sırada geliyor.
HumanGroup anketi, yöneticiliğin en başında en çok zorlanılan konulara ve yapılan hatalara da ışık tutuyor. Katılımcıların yönetici olduklarında en çok zorlandıkları konu içinde yüzde 32 ile “ekibi yönetmek/motive etmek” ile “delegasyon” ilk sırayı alıyor. Onları “politik davranmak” (yüzde 27), “zaman yönetimi” (yüzde 27), “patronu/üst yönetimi yönetmek” (yüzde 20), “karar almak” (yüzde 16), “ilişki yönetimi” (yüzde 14) izliyor.
Katılımcıların yüzde 68’i yönetici olmadan önce şirket içinde ya da dışarıda herhangi bir eğitim almadığını belirtiyor. Yönetici olduktan sonra destek aldığını belirtenlerin oranı ise yüzde 50. Destek alanların yüzde 34’ü “eğitim”, yüzde 23’ü ise “koçluk” almış.
“Önce, yönetmeyi öğrenmek gerekiyor”
HumanGroup Genel Müdürü Gaye Özcan, “Anket ilk yöneticilik öncesi ve sırasında desteğin gerekliliğini açıkça gösteriyor. Liderlik ve ekip yönetimi becerileri gözetilmeden, bu konuda eğitim ve koçluk benzeri çalışmalarla desteklenmeden yönetici yapılan başarılı profesyoneller, ekip yönetimi, patron ve üst yönetimle ilişkilerin yönetimi, delegasyon konularında zorlanıyor ve hata yapıyor, agresif davranmaya eğilimli oluyor. Bu tür hatalar çalışan bağlılığına ve motivasyonuna zarar veriyor, uzun vadede verimsizlik ve performans kaybıyla sonuçlanıyor, yetenekler kaybediliyor. Eğitim ve koçluk desteği alan profesyoneller; ilk yöneticilik sürecini daha kolay atlatıyor, ekip kurma ve yönetiminde, ekiple ilişki geliştirmede daha başarılı oluyor” diyor.
YÖNETİCİ OLAN ÖNCE EŞİNİ ARIYOR
- Önce eşler aranıyor. Katılımcılar yönetici olduklarında ilk eşini/partnerini arıyor (yüzde 57), onu anne ve baba (yüzde 25) takip ediyor, yüzde 14 ise kimseyi aramadığını söylüyor.
- Başarısızlık korkusu yok. Yönetici olduktan sonra “bu işi yapamayacağını” düşünenlerin oranı yüzde 16’da kalıyor. Yüzde 18 “bazen” düşündüğünü, yüzde 66 ise başarısız olacağını “hiç düşünmediğini” belirtiyor.
- Kişisel farkındalık artıyor. Yöneticilik deneyimi ile birlikte kişilerin kendileriyle ilgili farkındalığı yüksek oranda (yüzde 84) artıyor. Katılımcılar özellikle “kendilerini daha iyi tanıdıklarını” (yüzde 36) ve “zayıf /yetersiz yönlerini fark ettiklerini” (yüzde 34) belirtiyorlar.
- Gurur ve stres birlikte yaşanıyor. Katılımcıların “Yönetici olduktan sonraki bir ay içinde en çok neler hissettiniz” sorusuna verdikleri yanıtlarda ilk sırayı yüzde 61 ile “kendine güven” alıyor. Onu “gurur” ve “stres” (yüzde 45 ve yüzde 43) takip ediyor. Daha sonra ise sırayla, tedirginlik (yüzde 32), keyif (yüzde 25) ve güç (yüzde 20) geliyor.
- Sağlık olumsuz etkilenmiyor. Katılımcıların yüzde 82’si “Yeni yönetici olduğunuz dönemde sağlık sorunu (ruhsal ya da fiziksel) yaşadınız mı?” sorusunu “hayır” olarak yanıtlamış. “Evet” diyen yüzde 18’lik grup ise en çok boyun ve sırt ağrıları, stres /depresyon, uykusuzluk, kilo sorunları yaşamış.