- Kurumlara global afetlere hazırlıklı olmalarında yardımcı olan Resilience360’ın yeni versiyonu rut görselleştirme, ülkelere özel risk haritası ve global vaka raporları içeriyor.
- Ayrıca ‘Yeni nesil LLP: Öngörülmesi İmkansız Bir Ortamda Yeni Ticari Değer Yaratmak’ başlıklı raporda DHL, lojistik modellerini de mercek altına alıyor.
Mart 2015: Dünyanın lider lojistik şirketi DHL, sektöre liderlik eden risk yönetimi çözümü Resilience360 üzerinde yaptığı geliştirmelerle, risk yönetimini bir sonraki aşamaya taşıyor. 2014 yılının başında tanıtılan ve sektörde bir ilk olan Resilience360, müşterileri global olaylar ve riskler hakkında gerçek zamanlı olarak uyaran ve böylece aksaklıklara kısa sürede cevap vermelerini ve rakipleri karşısında avantaj kazanmalarını sağlayan uçtan uca bir tedarik zinciri risk yönetimi platformu.
Resilience360, ilk kez tanıtıldığı günden bu yana Asya, Avrupa ve Amerika’da çok sayıda DHL müşterisi tarafından kullanıldı. En çok ilgiyi otomotiv sektöründen ve onun hemen ardından kimya, sağlık ve teknoloji sektörlerinden gördü.
DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı “Kurumsal tedarik zincirleri, günümüzde bölgesel olarak kümelenmiş durumda ve bölgeler, hatta lokasyonlar arasında kopukluklar yaşanıyor. Bu nedenle şeffaflık ve kontrol söz konusu olduğunda operasyonun ötesini görebilmek mümkün olmuyor. Böyle bir yaklaşım gündelik olarak işe yarayabilir ancak kriz durumlarında yönetilmesi imkansız hale gelir” diyor.
Resilience360 üzerinde yapılan iyileştirmeler sayesinde DHL müşterileri, nakliye yönetim sistemlerini Resilience360 ile entegre hale getirerek tedarik zincirlerini görsel hale getirebilecekler. Böylelikle dünyanın dört bir yanında ilerleyen nakliye süreçlerinin son durumunu ve konumunu görebilecekler. Böylece aksamalara yol açan çeşitli olaylar ile taşıma süreçleri arasındaki korelasyonu ve düzeltici aksiyon alınması gereken bölgeleri kolaylıkla belirleyebilecekler. Çözümde ayrıca ülkelere özel bir risk sayfası da yer alıyor ve müşterilere tedarik zinciri risk skorlarını ve vaka trendlerini listeliyor. Global bir vaka raporu da, haftalık tedarik zinciri risk bülteni “360º INSIGHTS” kapsamında abonelere ücretsiz gönderiliyor.
Yeni rapor tedarik zincirlerindeki güçlükleri tanımlıyor
Resilience360’a yeni eklenen özelliklerin yanı sıra, DHL yeni yayımladığı ‘white paper’ ile yaşanan hızlı küreselleşme sonucu aksaklıkların hiç olmadığı kadar büyük risklere neden olduğu bir dünyada tedarik zincirlerinin de son derece yalın, karmaşık ve son derece geçişli bir hal aldığını vurguluyor. ‘Yeni nesil LLP: öngörülmesi imkansız bir ortamda yeni ticari değer yaratmak’ başlıklı rapor, tedarik zinciri yöneticilerinin lider lojistik tedarikçileri (LLP) ile işbirliğine giderek alternatif verimlilik ve esneklik çözümleri aradıklarını vurguluyor. Yapılan bu ortaklıklar tek seferlik çözümler olmaktan ziyade artık getirilen tedarik zinciri çözümleri ve teknolojik yetkinliklerle rekabet avantajı ve büyüme sağlayan stratejik ortaklıklar haline geldi.
Vaka izleme rekabet avantajı sağlıyor
Rusya’ya uygulanan yaptırımlar sonucu yaşanan düşüş, Ebola krizi gibi İzlanda’dadaki Bardarbunga Volkanı’ndan yayılan kül bulutu 2014’te Resilience360 tarafından izlenmek üzere seçilen önemli olaylardı. Volkan patlaması öngörülemediği için durumun ciddiyeti ve alarm seviyeleri sürekli değişiyordu. Resilience360’ın neredeyse gerçek zamanlı olarak sağladığı bilgiler ve global harita özellikleri, DHL müşterilerinin farklı bölgelerde bulunsalar bile tedarik zincirinde farklı noktalarda uçuş iptalleri gibi nedenlerle oluşabilecek zincirleme aksaklıkları öngörebilmesine ve durdurabilmesine olanak tanıdı.
DHL Supply Chain Türkiye Genel Müdürü Hakan Kırımlı şunları ekliyor: “Müşterilerimizin stratejik ortağı olarak onlara global ölçekte tedarik zinciri yönetimi için gerekli olan şeffaflığı sağlıyoruz. Resilience360 gibi uygulamalar bunun bütünleşik bir parçası. Ayrıca DHL’in müşterilerine sunduğu risk yönetimi bülteni de rakiplerinden bir adım önde olmalarına yardımcı oluyor. Marsilya’da yapılan bir grevden Asya’da yaşanan sınır çatışmalarına kadar tüm dünyada yaşanan olayları takip ediyor ve rakiplerin göremedikleri fırsatlardan yararlanarak durumu avantaja çevirebilmeleri için birlikte çalışıyoruz. Müşterilerimizin her zaman bir adım önde olabilmesi için tedarik zinciri konusundaki en iyi risk yönetimi çözümlerine yatırım yapmaya ve yenilikler geliştirmeye devam edeceğiz.”