Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklikle su yalıtımını zorunlu hale getirmesiyle ilgili BİTÜDER (Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği) bir açıklama yaptı.
BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan’a göre; “Binalarda su yalıtımının zorunlu olması için başlanan genelge hazırlığı ülkemiz için son derece sevindirici bir gelişme. Depreme karşı binaların en önemli koruyucu kalkanı olan su yalıtımı, binaları korozyondan yani paslanmaktan koruyor. Su yalıtımı olmayan binalar, inşa edildikten 10 yıl sonra taşıma kapasitelerinin yüzde 66’sını kaybediyor. Bu da deprem karşısında binaları savunmasız bırakıyor. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde su yalıtımının binalarda zorunlu hale gelmesinin, halkımızın sağlıklı ve güvenli binalarda yaşaması için atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Burhan Karahan: “Uzun yıllardır binalarda su yalıtımının ne kadar önemli olduğunu anlatıyorduk; sonunda binalarda su yalıtımının zorunlu hale gelmesiyle ilgili bir yönetmelik değişikliğine gidiliyor. Bina yapım aşamasında su yalıtımı yapılması büyük önem taşıyor. Gerçek bir koruma için su yalıtımına bina zemininden başlamak gerekiyor; binanın zeminine uygulanacak çalışmaların da sonradan yapılması mümkün değil. Yeni yapılacak yönetmelik değişikliğine göre; yapı kullanma izni alınması aşamasındaki teknik kriterler arasında su yalıtımı da yer alacak. Eğer binaya su yalıtımı yapılmamış ise yapıya kullanım izni verilmeyecek. Ayrıca su yalıtımı yapılmaması halinde, bunun vereceği hasar da dikkate alınarak sorumlulara İmar Kanunu gereğince 2, 4 veya 6 bin lira para cezası uygulanacak. Bu değişiklikler son derece önemli ve aynı zaman da caydırıcı. Yönetmeliğin uygulamaya girmesinden sonra en önemli iş ise denetimlerin yapılması. Alınan kararların uygulamaya geçmesi için sağlıklı bir piyasa gözetim ve denetimi şart. Piyasa gözetim ve denetiminde de iki kritik nokta bulunuyor. Bunlardan biri binalarda su yalıtımı yapılıp yapılmadığı, diğeri ise su yalıtımı yapılacak malzemelerin nitelikli olup olmadığı konusu. Maalesef sektörde merdiven altı üreticiler var. Bu nedenle seçilecek su yalıtımı malzemelerinin CE Belgesi taşıması ve dünya standartlarında üretilmiş olması son derece önemli” açıklamalarında bulundu.
Yönetmelik değişikliğine kentsel dönüşüm hareketinin başlatıldığı bugünlerde karar verilmesinin son derece yerinde bir karar olduğunu belirten Burhan Karahan şunları söyledi: “Ülkemizde binaların yüzde 90’ında su yalıtımı bulunmuyor. Kentsel dönüşüm hareketinin tüm Türkiye’ye yayıldığı bugünlerde yapılacak yönetmelik değişikliği sayesinde, yıkılıp yeniden inşa edilecek binalarımız su yalıtımlı olacak. Bu da bu binaların daha dayanıklı, uzun ömürlü, güvenli ve aynı zamanda konforlu olacağı anlamına geliyor.”
Burhan Karahan açıklamalarına şöyle devam etti: “Binalarımız; yağmur, kar gibi yağışlar, toprağın nemi ve toprak tarafından emilen yağış, banyo, tuvalet gibi ıslak bölgelerde su sızıntıları ve zemindeki basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle suya maruz kalıyor. Yapıya herhangi bir yoldan sızan su, taşıyıcı kısımlarındaki donatıları korozyona uğratıyor yani binanın taşıyıcı demirleri paslanıyor. Bu da bina ömrünün kısalması anlamına geliyor. Bu nedenle su yalıtımı binalar için büyük önem taşıyor.”