Hammadde ithalatı plastik sektörünün en önemli sorunu. Sektörün yüzde 85’leri aşan hammaddede ithalata bağımlılığı 2013 yılında da devam etti. Bir önceki yıla göre yüzde 11 artışla 13 milyar 881 milyon dolarlık hammadde ithalatı gerçekleştiren plastik sektörü bu sorununun çözüm yollarını arıyor. Türk plastik sanayicileri, özellikle Türkiye’de ve AB’de üretilmeyen hammaddelerdeki ithalat vergisini sıfırlamak için 2013 yılının son aylarında ilk adımı atmıştı. Süreç içinde Ekonomi Bakanlığı ve Avrupa Birliği nezdinde yürütülen çalışmalar neticesinde 4 emsal plastik hammaddesine ait gümrük vergileri 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile sıfırlanıyor. Türk plastik sektörünün global piyasalardaki rekabet gücünü artıracak bu karar, aynı zamanda “askıya alma” sistemini kullanacak diğer tüm sektörler için de örnek teşkil edecek. Plastik sektörü bu doğrultuda diğer sektörlere öncülük yapıyor…
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), plastik sektörünün global piyasalardaki gelişimi için öncülüğünü sürdürüyor. Gelişimin daha yüksek oranlara ulaşmasının önündeki en büyük engel ise sektörün hammadde sorunu. Yıllardır sorunun çözümü için yollar arayan sektör; 2013 yılı Ekim ayı sonunda “askıya alma ve kota kontenjanı” sistemi konusunda çalışmalara başladı.
Ekonomi Bakanlığı ve Avrupa Birliği nezdinde yürütülen çalışmalar ve işbirlikleri neticesinde plastik sektörünün dört hammaddesi için gümrük vergisinin askıya alınmasına karar verildi. Uygulama, 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren beş yıl süreyle yürürlüğe girecek. Plastik sektöründe faaliyet gösteren işletmeler bu tarihten sonra; lineer alçak yoğunluklu iki çeşit polietilen, yalnızca etilen ve 1-heksen kopolimer ile klorlu poliolefin maddeleri için yapacakları ithalatta ürünlerin askıya alma listesinde yer aldığını belirterek gümrük vergisinden muaf olacaklar.
PAGEV’in 2013 yılı verilerine göre söz konusu dört hammadde ağırlıklı olarak Suudi Arabistan, İran, Katar, ABD, Fransa, Hollanda, İsrail, İtalya, Almanya ve Belçika’dan ithal ediliyor. Bu hammaddeler ağırlıklı olarak rotasyon kalıplamada ve strech film üretimde kullanılıyor. Örneğin; plastik çocuk parkları, toplar, su depoları, otomotiv yakıt deposu, aydınlatma ürünleri, plastik mobilya, plastik spor ve kondisyon aletleri ve strech filmler.
Avrupa Birliği söz konusu sistemle; 1 milyar Euro’luk gümrük vergisini tahsil etmeyerek sanayicisine kazandırırken, Türkiye’nin bu güne kadar sadece bu sistemden sanayicisini 50 milyon Euro yararlandırdığı görülüyor. Böylece plastik sektörünün menfaatleri de daha net ortaya çıkıyor. Avrupa Birliği firmalarınca sıklıkla başvurulup kullanılan bu sistem; sektör temsilcilerine gümrük vergisi olmadan hammadde ithalatının önünü açarken, firmaların uluslararası piyasalardaki rekabet gücünü de artıracak.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu yaptığı açıklamada; “Yönetiminde bulunduğum EUPC (Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği)’de Avrupa’nın Sanayicisini bu yöntemle nasıl koruduğunu müşahede ettim. AB’nin sanayicisini rekabetçi kılmak için oluşturduğu bu sistemin Türkiye’de yeteri kadar bilinmediğini gördük ve bu konuda PAGDER başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarımızla ortak bir girişime imza attık. Söz konusu dört hammadde aslında çok önemli çünkü verilen karar emsal teşkil edecek. Bu şekilde Türkiye’de ve AB’de üretilmeyen veya talebi karşılamayan diğer hammaddelerimizin, AB dışındaki ülkelerden ithalatı üzerindeki verginin de kalkmasının yolu açılacak” dedi.
Eroğlu, “Ülkemizdeki petrokimya yatırımları maalesef yeterli değil. Hammaddemizin çoğunu ithal ediyoruz ve ithalatta ödediğimiz vergiler maliyetlerimiz ve rekabetçiliğimiz üzerinde önemli bir yük oluşturuyor. Avrupa Birliği’nin kendi sanayicisi için sağladığı bu avantajlı sistemi, sektör mensuplarımızın ortak hareketi ve duyarlılığı ile ülkemiz sanayisinin avantajına kullandık. Gümrük vergisi askıya alınan bu 4 plastik hammaddesini sektörümüz 1 Temmuz 2014 tarihinden itibaren 5 yıl boyunca sıfır vergi ile ithal edecek. Bu sadece bir başlangıç, sektörümüz bu emsal 4 üründeki başarıyı daha büyük ithalat hacmine sahip diğer hammaddelerde de uygulayarak rekabet gücünü önemli oranda destekleyecek. Sistemi sektörümüzle ilk paylaştığımızda plastik üreticilerimiz konuya çok temkinli yaklaşmıştı. Ancak şu anda sanayicimizden yoğun şekilde yeni askıya alma talepleri alıyor ve talepleri başarılı başvurular haline getirecek danışmanlığı veriyoruz. Sevinerek söylemeliyim ki bu dönemde yeni başvurular sonucunda başvuru sayısında İtalya’dan sonra ikinciliğe oturduk. PAGEV olarak Türkiye’nin yıldız sektörü plastik sektörünün rekabetçiliğinin daha da arttırılması yönündeki çalışmalarımızı aralıksız sürdüreceğiz. Açtığımız bu yol sadece plastik sanayisinin değil tüm sanayi sektörlerimizin rekabetçiliğini artıracak bir yoldur” diyerek sözlerini bitirdi.