GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği) Türkiye Gayrimenkul Sektörü 1. Çeyrek Raporunu yayınladı.
Raporda, 2001 yılından bu yana bakıldığında gerek iç gerekse dış pek çok şoku yaşayan konut sektörü aktörleri oldukça elastik bir yapı sergileyerek içinde bulunulan şartlara uyum sağlamakta olduğu, inşaat şirketlerinin giderek kurumsallaşıp, daha etkin bir finansman yönetimi yapmaları, talep sahiplerinin taleplerinde daha rasyonel davranmaları giderek konut ve inşaat piyasasının etkinliğini artırdığı belirtiliyor. Fiyat dinamikleri ile ilgili olarak; piyasa mekanizmasının fiyatı giderek dengelediği düşük fiyat artışı olan yerlerde fiyatların toparlandığı, hızlı fiyat artışı olan yerlerde ise artış hızının yavaşladığı, bunun da giderek daha rasyonel davranan ‘konut piyasanın’ öncü bir göstergesi olduğu düşünülebileceği kaydediliyor.
2017 yılında dikkat edilecek konular arasında, Yapı ruhsatı 1 Ocak’tan sonra alınan konut inşaatı projeleri ile kamu tarafından ihalesi 1 Ocak’tan itibaren yapılacak konut inşaatı projelerinde de metrekare vergi değeri 1.000 TL ile 2.000 TL arasındaki konutların tesliminde KDV’nin %8 olarak sürekli uygulanması, Çekirdek aile kavramının değişmesi, evlenme ve boşanmalar nedeniyle artan konut ihtiyacının devam etmesi, 2001 Krizi’nden sonra oldukça hızlı büyüyen kişi başına düşen gelirin, taşınmaz alımını kolaylaştırmış olmasına karşın, bir süredir taşınmaz fiyatlarının artış oranın kişi başına düşen milli gelirden hızlı olması, Uzun vadeli konut kredisinde başlangıç rakamı olan %25 tutarındaki sermayeyi sağlamakta zorluk çeken tüketici için bu rakamın %20’ye indirilmesi gibi konular ele alındığı görülüyor.
Yabancıların konut edinmesi ve vatandaşlık hakkı verilmesine ilişkin düzenlemeler, 150 m²’den büyük konutların KDV oranlarının %8’e indirilmesi ile ilgili düzenlemenin 30.09.2017 tarihine kadar uzatılması ve Tapu harcının 30.09.2017’ye kadar geçerli olmak üzere binde 20’den binde 15’e düşürülmesinin olumlu etki yarattığı belirtilen raporda, geçen yılın aynı dönemine göre yabancılara satışta ilk çeyrekte yüzde 42’lik bir düşüş kaydedildiğinin üzerinde duruldu.
“Kurdaki hareketlilik kira değerlerini olumsuz etkiledi”
Raporda kiralar ile ilgili bölümde şu notlar öne çıkıyor:
1. Çeyrek’te genel boşluk oranı, 2016’nın son çeyreği ile yaklaşık olarak aynı seviyelerde seyredip, %21 olarak ortaya çıkmıştır. İstanbul’da, boş alanların %60’ının Avrupa yakasında olduğu görülmüştür.
Ofis piyasasına genel olarak yerli yatırımcılar hakim olsa da, Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra başlayan ve devam eden ekonomik baskılar ve Nisan 2017 referandumu öncesi belirsiz hava nedeniyle, yatırımcılar temkinli hareket etmişlerdir.
Gelecek 12 ayda Dolar üzerindeki baskıların devam edeceği bu nedenle kira seviyelerinin düşmeyi sürdüreceği öngörüsüyle, ofis piyasasındaki boş alan seviyelerinde keskin değişimler beklenmemektedir.