Ankara Sanayici ve İşadamları Derneği (ASİAD) Başkanı Eda Ersoy Tombakoğlu, Dernek olarak Başkent’i Türkiye’nin ileri teknoloji üssü haline getirme misyonunu benimsediklerini belirtirken, Ankara’nın Sanayi 4.0’a da en hazırlıklı kent olduğunu söyledi.
Eda Ersoy Tombakoğlu, 18 üniversitesi, 300 bine yaklaşan üniversite öğrencisi, 7 teknoparkı, Ar-Ge merkezleri, başta savunma sanayii olmak üzere köklü ve başarılı sanayi kuruluşları ile Ankara’nın ileri teknoloji üssü olma konusunda ciddi bir potansiyelinin olduğunu belirtti. Tombakoğlu, “Türkiye’de orta ve yüksek teknoloji üretiminde açık ara önde olan Ankara, Endüstri 4.0’a da en hazırlıklı kent konumunda. Ankara, Türkiye’nin yüksek teknoloji merkezi olmaya aday” dedi.
Ankara’nın tarihsel gelişim süreci hakkında da bilgi veren Tambakoğlu, Osmanlı döneminde de önemli bir yol güzergahı ve bir ticaret merkezi olsa da 1920’lerde bir kasaba niteliğinde olan ilin asıl gelişimini, Cumhuriyet döneminde ve Türkiye’nin başkenti olduktan sonra kaydettiği rekor büyüme elde ettiğini ve bugün itibariyle 5,2 milyon nüfuslu dev bir metropole dönüştüğünü anlattı.
Ankara’nın sanayileşme tarihi
Tombakoğlu, Ankara’nın Cumhuriyet’le paralel seyreden sanayileşme tarihini şöyle anlattı:
“Türkiye’nin oluşumu sürecinde devralınan sanayi mirası büyük ölçüde el işçiliğine dayalı imalathanelerden ibaretti. Ankara’nın savaşın karargâhı oldu, ulaşım ise demiryolu ile yapılıyordu. O tarihte, istasyonun yakın çevresi harp gereçleri üretimi için önemli bir merkez haline getirildi. 1923’te istasyonun batısında kurulan Fişek Fabrikası ve Marangoz Fabrikası, Mamak’ta kurulan Gaz-Maske Fabrikası, Kırıkkale’de 1924’te kurulan Topçu Mühimmat Fabrikası, 1926’da kurulan Elektrik Santrali, Pirinç Dökümhane Fabrikası, aynı yıl Kayaş’ta kurulan Kapsül ve İmla Fabrikası, 1928 yılında Elmadağ’da kurulan Barut ve Dinamit Fabrikası, 1929’da kurulan Çelik Fabrikası, 1939’da Top Fabrikası haline getirilen atölye, aynı yıl üretime geçen Silah Fabrikası gibi adımlar, Ankara’da sanayileşmenin temel taşlarını döşedi. Türkiye’nin sanayileşme süreci de Ankara’dan planlandı, bu amaçla oluşturulan birçok sanayi kuruluşuna da Ankara merkezlik yaptı.”
1960’lardan sonra Ankara merkezde dağınık ve genelde küçük ölçekte yer alan sanayi işletmelerinin uzun uğraşılardan sonra Sincan’daki Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) taşındığını anımsatan Tombakoğlu, Ankara ve Türkiye ekonomisinin gelişimi ile birlikte başka sanayi bölgelerinin de devreye girdiğini, Ankara’nın eskiden beri sahip olduğu savunma sanayiinde üstünlüğünü pekiştirdiğini anlattı. Tombakoğlu, Ankara’nın sağlık teknolojileri ile iş ve inşaat makineleri imalatında da atılım yaparak üst sıralara yerleştiğini, Ankaralı sanayicilerin bugün dünyanın hemen her köşesine sanayi mamulleri ihraç eder noktaya geldiğini vurguladı.
Sanayi ve teknolojide lider bir Ankara
Başkenti sanayi ve teknolojide lider yapmak istediklerini ifade eden Tombakoğlu, “Ankara sanayicisinin yüksek katma değer üretmesine, rekabet gücünün artırılmasına katkı sağlamak ve elbette ki ülkemizin ekonomik, teknolojik, sosyal ve kültürel gelişiminde yol gösterici olmak hepimizin isteği ve görevi. Bu konuda başta ASO ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız olmak üzere kamu ve özel sektörün çok ciddi çalışmaları var” dedi. Tombakoğlu, uzay ve havacılık alanlarında yerli sanayiyi desteklemek, yerli ve yabancı firmaları bir araya getirerek sinerji sağlamak, yüksek katma değerli ürünler üretip ihracatı artırmak amacıyla, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, ASO ve Savunma ve Havacılık Sanayii İmalatçılar Derneği’nin katılımlarıyla Kahramankazan’da kurulan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin bu açıdan büyük önem taşıdığını kaydetti