Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından hazırlanan Nisan ayı Ekonomi Bülteni’nde, cari transferlerin Mart ayında geçen yılın Mart ayına göre yüzde 51 arttığı ve Ocak- Mart dönemindeki artışın yüzde 29,9’a ulaştığı ifade edildi. TİSK Bülteni’nde aynı dönemde sosyal güvenlik açık finansmanındaki artışın da yüzde 1726 olduğu; 2016 Yılı Bütçesinde sosyal güvenlik açığının finansmanı için ayrılan toplam kaynağın yüzde 56,5’inin daha yılın ilk üç ayında kullanıldığı belirtilerek “Önümüzdeki aylarda tedbir alınmaz ise bu kalemdeki açıklar bütçe dengesini tehdit edebilir” denildi.
Mart mali açıdan istikrarlı geçti
Mart ayında Merkezi Yönetim Bütçesinin göreli olarak mali istikrarı desteklediğini vurgulayan TİSK, şunları aktardı: “Bütçe açığı geçen yıla göre 274 milyon TL daha düşük düzeyde; 6 milyar 569 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. 2015 yılında 655 milyon TL faiz dışı bütçe açığı verilirken, bu yıl 160 milyon TL’lik fazla verilmiştir. 2016 yılı Mart ayında geçen yılın aynı ayına göre bütçe gelirleri yüzde 22,3 artarken, bütçe giderleri yüzde 17,8 artmıştır. Bütçe gelirlerindeki artış bütçe açığını frenleyen bir işlev görmüştür. Ocak-Mart döneminde Merkezi Yönetim Bütçesi 46 milyon TL fazla vermiş, faiz dışı bütçe fazlası da 2015 yılının aynı dönemine göre yüzde 62,5 oranında artarak 16 milyar 512 milyon TL’ye ulaşmıştır.”
IMF sermaye çıkışlarındaki hızlanma riskine dikkat çekti
IMF’ye göre Türkiye için en büyük riskin sermaye çıkışlarındaki hızlanma olduğunukaydeden TİSK, bununla birlikte IMF’nin dünya için büyüme beklentilerini aşağı doğru revize ederken Türkiye için yükselttiğini aktardı. Bültende “IMF Türkiye için 2016 yılı büyüme tahminini Ocak Raporu’na göre yükselterek yüzde 3,8’e çıkarmış; enflasyon oranının 2016 yılında yüzde 9,8; 2017 yılında yüzde 8,8 olacağını tahmin etmiştir. IMF’in 2016 ve 2017 için işsizlik oranları tahmini sırasıyla yüzde 10,8 ve yüzde 10,5 olurken, cari açığın GSYH’ye oranının 2016 yılında yüzde 3,6’ya düşeceği, 2017 yılında ise yüzde 4,1’e yükseleceği öngörülmüştür” denildi.
Merkez Bankası faiz beklentisine olumlu yanıt verdi
Mart’ta Merkez Bankası’nın aldığı kararlarla piyasanın ve hükümetin faiz beklentisine olumlu yanıt verdiğini ifade eden TİSK “ TCMB bunu yaparken temkinli duruşunu bozmayıp politika faiz oranını aynı seviyede tuttu.Enflasyon ve döviz kuru üzerindeki risklerin devam etmesi nedeniyle bu alanlarda gücünü korumaya gayret ediyor” yorumunda bulundu.
Net hata noksan kaleminden ülkeye giren döviz tutarı cari açık tutarını aştı
TİSK, Şubat ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracatın arttığı ve ithalatın azaldığına dikkat çekti. TİSK Bülteni’ndeki verilere göre 2015 yılı Ekim ayından bu yana ihracat ilk defa 2016 yılı Şubat ayında 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 1,4 oranında artarak 12 milyar 406 milyon dolara çıktı. İthalat ise yüzde 8,1 azalarak 15 milyar 571 milyon dolar düzeyine geriledi. Bunun sonucunda dış ticaret açığı yüzde 32,8 oranında azalarak, 3 milyar 165 milyon dolara indi.
Ocak-Şubat döneminde AB’ye ihracat yüzde 0,4 artarken, Türk Cumhuriyetlerine yüzde 41,1, İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ülkelere yüzde 16,5 azaldı. Orta Doğu Ülkelerine yapılan ihracat da yüzde 21,3 oranında geriledi.
Dış ticaret hacmindeki bu gerçekleşmelerin bir sonucu olarak Şubat ayında cari açık 2015 yılının aynı ayına göre 1 milyar 524 milyon dolar azalarak 1 milyar 785 milyon dolara geriledi. Böylece 2016 yılının Ocak-Şubat döneminde cari açık geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyar 630 milyon dolar azalarak 4 milyar 153 milyon dolara, on iki aylık cari açık da 30 milyar 511 milyon dolar düzeyine düştü.
TİSK ayrıca “Şubat ayında cari açığın temel finansman kaynağı olan net hata noksan kaleminden ülkeye giren döviz tutarı, cari açık tutarından bile daha fazla oldu” açıklamasını yaptı.
Yabancıların portföy yatırımları artarken doğrudan yatırımları azaldı
TİSK Nisan Ekonomi Bülteni’ne göre Şubat ayında doğrudan yabancı yatırımlarda geçen yıla göre 695 milyon dolarlık bir azalış olması nedeniyle bu kalemin cari açığın finansmanına katkısı 140 milyon dolarda kaldı. 2016 yılının Ocak-Şubat dönemindeki doğrudan yabancı yatırımlar geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyar 951 milyon dolarlık azalışla 420 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.
Buna karşılık portföy yatırımlarında yabancı sermaye girişi geçen yıla göre hızlanarak Şubat ayında 1 milyar 86 milyon dolara ulaştı. Sermaye girişlerinin 444 milyon doları BIST’den hisse senedi alımında, 744 milyon doları ise DİBS alımında kullanıldı.
Ocak-Nisan döneminde ise sermaye girişleri daha da hızlandı. 22 Ocak-15 Nisan tarihleri arasında Türkiye’de yabancıların menkul kıymet stokunda piyasa değerine göre 18 milyar 443 milyon dolarlık artış meydana geldi.
Talep yetersizliği ve maliyet artışı sanayi üretimini sınırladı
Sanayi sektörünün 2016’ya üretim artışı ile girdiğini kaydeden TİSK, üretimin Şubat ayında da artmaya devam ettiğini belirtti. Üretim Şubat ayında aylık bazda yüzde 0,5, yıllık bazda ise yüzde 5,8 arttı. Öte yandan TİSK Bülteni’nde 2015’te sanayi sektörünün GSYH içindeki payının sabit fiyatlarla azaldığına da değinilerek, sektörün üzerindeki maliyetlerin artış göstermesinin üretim ve uluslararası rekabet gücünü zayıflattığı, iç ve dış talep sorununun devam etmesinin de üretim artışını sınırlandırdığı kaydedildi.