PAGEV’in sektörün nabzını tutmak için yayınladığı, “Plastik Sektörü İzleme Raporu 2019” ilk çeyrek verileri sektörde bıçağın kemiğe dayandığını gösteriyor. Plastik sektöründe hem üretim, hem iç pazar hem de ithalatta ciddi düşüşlerin olduğunu ortaya koyan raporda sadece ihracat pozitif görünümüyle dikkat çekiyor. Ancak ihracat verileri de miktardaki yüzde 10 artışa karşın ciroda sadece yüzde 2’lik bir artış gerçekleştiğini ve aynı trendin sürmesi halinde ihracatın bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 2, değer bazında ise yüzde 3 kayıpla yılı kapatacağını gösteriyor. Tüm bu rakamlar plastik sektörünün artan girdilere karşın hem iç pazara hem de ihracata daha düşük rakamlarla ürün sattığını ortaya koyuyor.
2018 yılının ilk üç aylık döneminde 3 milyon 477 bin ton ve 13 milyar 641 milyon dolar olarak gerçekleşen plastik mamul üretimi, 2019 yılının eş döneminde 2 milyon 241 bin tona ve 8 milyar 161 milyon dolara düştü. Böylece üretim 2018 yılının aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 36, değer bazında ise yüzde 40 geriledi. Plastik mamul üretiminin 2019 yılı sonunda 2018 yılına göre miktar bazında yüzde 2, değer bazında yüzde 5 gerileyerek; 8,9 milyon ton ve 32,6 milyar dolara düşeceği tahmin ediliyor.
Plastik sektöründe 2019 yılı Ocak – Mart döneminde kapasite kullanımı ortalama yüzde 70,8 olarak gerçekleşirken 2018 yılının aynı dönemine kıyasla 5,6 puan geriledi.
Yılın ilk çeyreğinde sektörde 134 milyon dolarlık makine teçhizat yatırımı yapıldı. 2019 yılsonunda makine teçhizat yatırımlarının geçen yıla göre yüzde 43 gerileyerek 538 milyon dolar seviyelerine ineceği tahmini yapılıyor.
2019 yılının ilk üç aylık döneminde plastik mamul ihracatı miktarda 455 bin ton, değerde 1 milyar 175 milyon dolar olarak gerçekleşti. İhracat 2018 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında miktar bazında yüzde 10, değer bazında ise yüzde 2’lik artış gösterdi. Buna karşılık plastik mamul ihracatının 2019 yılsonunda geçtiğimiz yılının tamamına kıyasla miktarda yüzde 2 azalış ile 1 milyon 820 bin tona, değerde ise yüzde 3 düşüş ile 4 milyar 701 milyon dolara gerilemesi bekleniyor.
2019 yılının Ocak-Mart aylarında 10 ülkeye yapılan ihracat, toplam ihracatın miktar bazında yüzde 49’unu, değer bazında da yüzde 47’sini oluşturdu. Bu dönemde Irak, Almanya, İngiltere, İsrail ve Fransa plastik mamullerde en büyük ihraç pazarları oldu.
Türkiye, hammaddede yaşanan durumun tersine plastik mamulde her zaman dış ticaret fazlası veren bir yapıya sahip. Yılın ilk çeyreğinde de bu tablo bozulmadı. Plastik mamulde 2019’un ilk üç aylık döneminde 328 bin ton ve 577 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verildi. Dış ticaret fazlasında 2018 yılının eş dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 26, değer bazında da yüzde 54 artış gerçekleşti.
Plastik mamul iç pazar tüketimi 2019 yılının ilk 3 aylık döneminde 1 milyon 913 bin ton ve 7 milyar 585 milyon dolar oldu. Geçen yılın üç aylık dönemi ile karşılaştırıldığında iç pazar tüketiminde miktar bazında yüzde 41, değer bazında ise yüzde 43 düşüş yaşandı.
Söz konu dönemde plastik hammadde ortalama birim ithal fiyatı 1,3 $/Kg, ortalama birim ihracat fiyatı 1,27 $/Kg oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre ithalat fiyatı yüzde 13, ihracat fiyatı yüzde 15 geriledi.
2019 ilk çeyrekteki sektör projeksiyonu hakkında değerlendirmelerde bulunan Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu şunları söyledi; “Bir yandan ekonomik zorluklarla mücadele eden sektörümüz diğer yandan topyekûn plastik karşıtı kampanyalardan olumsuz etkileniyor. 2019 yılı ilk çeyrek sektör rakamlarımız da bunu teyit eder nitelikte. Hemen hemen tüm sektörlere girdi sağlayan ve hayatımızın her alanında kendine yer bulan plastik sanayimizin rakamları tehlike sinyalleri veriyor. Avrupa Birliği plastiklerle ilgili kararlar alırken bunların ekonomiye etkisini çok iyi hesaplayarak hareket ediyor. Avrupa Birliği’nde üretimi olan ürünleri kısıtlamazken ithal edilen ürünlerde kısıtlamaya gidiyor. Bizim de ülke olarak çevre ve kalkınma ilişkisine dikkat etmemiz büyük önem taşıyor. Bir yandan çevreyi korurken diğer yandan, Avrupa’nın en büyük ikinci plastik üreticisi olan ülkemizin sanayisine zarar vermeyecek politikalar oluşturmamız şart. PAGEV olarak tüm paydaşlarımızla birlikte çevre ile uyumlu bir kalkınma modeli için çalışmaya hazırız”.