Yılmaz, rekabetin kurallarının yeniden yazıldığını belirterek “Türkiye, 4. Sanayi devrimini ıskalamamalı, inovasyonun önünü açmalı, eğitimde niteliği artırmalı” dedi.
Devlet Eski Bakanı Ayfer Yılmaz, ucuz işgücü ile rekabet sağlama devrinin artık geride kaldığını, dünyanın 4. Sanayi dönemine girdiğini belirterek, “Daha hızlı değişebilen şirket yapıları öne çıkacak ki, bu KOBİ’ler için avantaj. İnovasyonun önünü açmak zorundayız. Türkiye’de orta gelir tuzağı deniliyor ama aslında biz orta teknoloji tuzağını yaşıyoruz” dedi.
Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği tarafından kurulan OSİAD Akademi, çalışmalarına başladı. Akademinin belli periyotlarda yenileyeceği toplantıların ilki Devlet eski Bakanı Ayfer Yılmaz’ın katılımı ile yapıldı. Toplantının açılışında konuşan OSİAD Başkanı Ahmet Kurt, OSİAD’ın bugüne kadar gerçekleştirdiği önemli projelere değindi, 278 fabrikanın üretim yapacağı Anadolu OSB’yi kurduğunu söyledi. OSİAD’ın ciddi hedefleri bulunduğunu, ihracat yapabilecek firmaların dış pazarlara açılmasını kolaylaştırmak üzere İhracat Ofisi açtığını ifade eden Kurt, OSİAD Akademi’yi de kurarak bilgiye erişme zeminini oluşturduklarını söyledi.
OSİAD Akademi Kurul Başkanı Dr. Güler Manisalı ise gelecekle ilgili vizyon sahibi olmak gerektiğini OSİAD Akademi’nin bu vizyonun belirlenmesinde işlev üstleneceğini belirtti. Akademinin mesleki ve teknik eğitim ile profesyonel gelişim konularında çalışmalar yürüteceğini ifade eden Manisalı, “Artık, daha stratejik davranmamız gerekiyor” diye konuştu.
Devlet Eski Bakanı Ayfer Yılmaz ise konuşmasında Türkiye ve dünyadaki yeni siyasi gelişmeleri, tehdit ve riskleri analiz etti. Türkiye’nin yurtdışındaki vizyonunun işadamlarını doğrudan etkilediğini, basın özgürlüğü, demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi konularda oluşan imajın işadamlarının da alanını daralttığını belirten Yılmaz, sınırlarında sıkışma yaşayan Türkiye’nin en kısa sürede ‘yurtta sulh cihanda sulh’ şeklinde özetlenebilecek fabrika ayarlarına dönmesi gerektiğini anlattı.
Türkiye’nin 18. Büyük ekonomi olduğunu ancak İnsani Gelişmişlik Endeksi’nde 187 ülke içinde 69. Sıraya yerleştiğini, 14 yıl olması gereken ortalama eğitim süresinin 7 yıl 4 ay olduğunu ifade eden Yılmaz, rekabet endeksinde de alt sıralarda yer aldığını söyledi. Dünyanın yeni bir sanayi dönemine girdiğini, rekabetin kurallarının yeniden yazıldığını, rekabet edebilmek için inovasyonun önünün açılması gerektiğine işaret eden Yılmaz, “İhracatımız 160 milyar dolara çıktığında bile yüzde 5’i teknoloji ağırlıklı idi. İnovasyonda 50. sıradan 60. sıraya düştük. Eğitimde niteliği yükseltemezsek 4. Sanayi devrimini de ıskalayacağız ve rekabetin dışına düşeceğiz. Konvansiyonel üretimin, ucuz işgücünü tutarak rekabet sağlama döneminin sonuna gelindi” dedi. Türkiye’nin inşaat ve turizmle büyümeye çalıştığını, bu büyüme modeliyle katma değeri yüksek ürünlerin üretilemeyeceğini ifade eden Yılmaz, “Aslında biz, orta teknoloji tuzağını yaşıyoruz. Fason üretimi yapıyoruz, tarımı sanayileştirmeden yok ettik. İnşaat ve turizmle büyümeye çalışıyoruz ki, bunlarla daha fazla gelir yaratmak mümkün değil” diye konuştu.
Yılmaz, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi için “bilgiye ulaşımın önündeki ekonomik ve siyasi engellerin kaldırılması, hukukla adil rekabetin sağlanması ve yatırımları destekleyecek bir ekosistemin kurulması” gerektiğini söyledi.