Son yıllardaki tüketim artışıyla 10,3 milyar liralık iç pazar büyüklüğüne ulaşan kuruyemiş sektöründe zam sancısı yaşanmaya devam ediyor. Bu anlamda TÜKSİAD (Tüm Kuruyemiş Sanayicileri ve İş Adamları Derneği) bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Amerika’nın uyguladığı ek vergilere karşılık Türk hükümetinin kuruyemiş ürünlerine koyduğu ek vergi, kuruyemiş fiyatlarında yaşanan artış ve fiyatların dengelenmesi konularında açıklamalar yapıldı.
TÜKSİAD Başkanı Hüsamettin Karaman, yıl içinde bazı ürünlerdeki fiyat artışları tüketicinin kafasında soru işaretlerine sebep oldu. Antepfıstığı ürünü şu an perakende fiyatı 90-120 TL civarında. Geçen seneye göre yüzde 80 zamlandı. Antep fıstığının ülkemizde bu sezon üretimi çok düşük oldu. Üründe normal şartlarda bir önceki yılın rekoltesinin yarısı kadar üretim bekleniyorken; 2019 yılında üretim geçen seneki rekoltenin dörtte birini yakaladı ve yaklaşık 60 bin tonu buldu. 2019 yılındaki düşük rekolteyi koz olarak kullanmaya başlayan ve piyasada fırsatçılık girişimlerinde bulunan sektörün dışından kayıt dışı ‘’stokçular’’ fıstık fiyatlarında spekülatif artışlar yaşanmasına sebep oluyor ve piyasaya yön veriyor; bu da fıstık fiyatlarında artış yaşanmasına neden oluyor. Bu sorunu ortadan kaldırmak için geçici 3 ay süre ile antep fıstığı ithalatına izin verilmesi gerekiyor.
ABD AMBARGOSU KAÇAKÇILIĞI GÜNDEME GETİRİYOR
Ceviz ve bademde 2018 yılından itibaren ithalat vergi oranlarının yüzde 15’e inmesiyle kaçakçılık sorunu bitmişti ancak ABD’nin alüminyum ve çelikte uyguladığı ek vergiyle birlikte Türkiye’nin de ABD’den ithal edilen ceviz, badem, kaju gibi ürünlere yüzde 10 ek vergi getirmesi ile kaçakçılığın tekrar gündeme geldiği tarafımızdan aktarılmıştı. Kuruyemiş ürünlerinin ABD Eylem Planları kapsamından çıkarılması üzerindeki yüzde 10 ek verginin kaldırılması gerekiyor.
DÖVİZ KURU İTHAL KURUYEMİŞLERİ ETKİLEDİ
Döviz kuru gelişmelerine duyarlılığı yüksek olan başlıca ceviz, badem, kaju, çerezlik ay çekirdeği, hurma vb. ithal kuruyemiş ürünleri de artan dolar kurundan etkilendi. Dolar ile ithal edilen bu ürünlerin iç pazarda TL ile satışa çıkarılması, bu ürünlerde dolar artışı kadar fiyat artışlarına sebep oldu. Geçen sene ithal ürünler yaklaşık olarak yüzde 40 oranında zamlandı. 2019 da ise uluslararası piyasalardaki dalgalanmalar sebebiyle ithal ceviz ve badem fiyatlarında yüzde 10 zam söz konusu oldu.
YER FISTIĞI 2019’DA YÜZDE 90 ZAMLANDI
Yer fıstığı ise 2019 yılında en fazla fiyat artışı yaşayan ürünlerden oldu. Yer fıstığının toptan fiyatı geçen sene 10 liraydı; bu sene 19 liraya yükseldi. Yüzde 90 bir artıştan söz etmek mümkün. 2018 ve 2019 yıllarında diğer kuruyemiş ürünlerinin fiyatları dolar kuruna bağlı olarak artmış, yer fıstığı daha ucuz ürün olarak kaldı ve daha fazla tüketildi. Bu durum, ürünün stoklarının sezondan önce bitmesine sebep oldu, az kalan ürün değerlendi ve fiyatı da arttı. Kısacası tüketim fazlalaştı, üretim aynı kaldı. 2019 sezonunda da üretici olası fiyat artışlarına karşı ürünü elinde tutuyor; dolayısıyla tüccar ve kuruyemişçiler ürünü yüksek fiyata almak zorunda kalıyor. Bu fiyat artışı da doğrudan tüketiciye ve enflasyona olumsuz yansıdı. Yer fıstığındaki çözüm üretimin düzenli ve planlı olmasıyla çözülebilir. Türkiye yer fıstığında kendi kendine yeten bir ülke; ancak üretim, her sene sanayinin ihtiyacına ve talebine göre planlanmalı. Yer fıstığındaki gözetim fiyatı uygulamasının güncel piyasa fiyatları olan kabuklu için 1400 dolara, iç fıstık için ise 1600 dolara düşürülmesi stokçuların elindeki malın serbest kalmasına sebep olup, fiyatların düşmesini sağlayacak.
Karaman’ın toplantıda değindiği son konu ise, çerezlik ay çekirdeği ithalatında gözetim fiyatının 2500 dolara yükselmesiyle, ürünün yağlık ay çekirdeği olarak beyan edilip ülkeye sokulup, kaçakçılığa yol açması oldu. Ay çekirdeğinde uygulanan gözetim fiyatının yerli ay çekirdeğinde istenilen kalite ve tohumun elde edilene kadar dünyadaki güncel piyasa fiyatlarına düşmesi(1500 Dolar) çekirdekteki kaçakçılığı sona erdirecek.