AB destekli Şiddet Mağduru Kadınların Sosyo-Ekonomik Destek Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi’nin kapanış toplantısında konuşan Doğan, proje ile kadınların sanayide başarılı olabileceğinin görüldüğünü söyledi. OSİAD Başkanı Kurt ise projenin tüm önyargıları yıktığını belirtti.
T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanvekili Burak Çağatay Doğan, kadının sanayide yer alabileceğini göstermesinin gerçek bir devrim olduğunu söyledi.
Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği, Yenimahalle Belediyesi ve Hacettepe Üniversitesi’nin işbirliği ile yürütülen AB destekli Şiddet Mağduru Kadınların Sosyo-Ekonomik Destek Sistemlerinin Geliştirilmesi Projesi’nin kapanış toplantısı Holiday Inn Hotel’de gerçekleştirildi. ASO Başkanı Nurettin Özdebir, Ostim OSB Başkanı Orhan Aydın, TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak, Galatasaraylı İşadamları ve Sanayicileri Derneği Başkanı Özgür Savaş Özüdoğru, Kadın ve Gençlik Platformu Derneği Başkanı Prof. Dr. Rüveyde Akbay, Ankara Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Eda Ersoy Tombakoğlu, Tüm Kadın Lobisi Derneği Başkanı Füsun Şener’in de katıldığı toplantının açılışında konuşan OSİAD Başkanı Ahmet Kurt, projenin sanayide var olan bir kültürün yeniden şekillenmesine katkı sağladığını belirterek, “Şiddet mağduru kadınların sanayi içinde çalışabilmesi, Ostim’in sokaklarında dolaşabilmesi, kaynak yapabilmesi birçok önyargıyı yıktı. Kadının varlığı kuşkusuz ki sanayiyi de geliştirecektir” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB ve Mali Yardımlar Dairesi Başkanvekili Burak Çağatay Doğan ise projenin 2000 proje arasından fonlanmaya değer görülen 141 proje arasında yer aldığını ve başarıyla tamamlandığını söyledi. 2004 yılında Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin yeni bir aşamaya ulaşmasıyla birlikte geliştirilen dezavantajlı kişilerin desteklenmesi projelerinin en büyük bütçeli ve en fazla faydalanıcının olduğu projeler arasında yer aldığını belirten Doğan, kadınlar, engelliler, Roman vatandaşlar gibi çok geniş bir hedef kitle bulunduğunu söyledi. Dezavantajlı kişilerin çalışma hayatı ile ilişkilendirilmesinde çok ciddi sorunlar ortaya çıktığını ifade eden Doğan, sivil toplum kuruluşlarının devletin de ortaklığı ile bu sürece dâhil olmasının önem arz ettiğini belirtti. Projeyi küçük ama büyük hedeflere ulaştıran adımlar olarak nitelendiren Doğan, “İşgücü piyasası elbette kadınla taçlandırılmalı, kadınımızın dâhil olduğu her şeyin daha başarılı ve daha düzgün olduğunu binlerce örnek ortaya koyuyor. Bizler bu proje ile kadınların sanayide yer alabileceğini gördük. Bu gerçek bir devrim niteliğindedir. Biz burada sosyal sorumluluktan bahsetmiyoruz. İşverenler vergiden düşmek için uğraşmıyorlar. Özveri ile alın teri ile yapıyorlar. Bu nedenle gurur duyuyoruz. Kadınlarımızı daha çok cesaretlendirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Yenimahalle Belediyesi Başkanvekili Mehmet Kartal ise projenin bir tarafının ağıt bir tarafının umut olduğunu, kadına şiddetin toplumu gerilettiğini ifade etti. Atasözleri ve deyimler arasında kadınları aşağılayan çok sayıda örnek bulunduğunu ve bunların ayıklanması gerektiğine dikkat çeken Kartal, “Bu kanayan yara mutlaka durdurulmalı. Bunu da kadınları üretimin içinde tutarak aşabiliriz. Kadının gözyaşı değil alın teri aksın sloganını büyütmeli ve her yere yazmalıyız. Ama önce erkeklerin beynine yazmalıyız” dedi.
Proje ortaklarından Hacettepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Çetin Arslan da dezavantajlı kişilere haklarının öğretilmesiyle kendilerini geliştirebileceklerini söyledi. “Hukukta en temel düşünce haklarını bilmektir. Haklarını bilemeyen kendini ifade edemez” dedi.