Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu, iş dünyasının nabzını tutan Uludağ Ekonomi Zirvesi’ndeki ‘Global Marka Yolculuğu’ oturumuna katıldı.
Eroğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Eroğlu Bu yıl beşincisi düzenlenen Türkiye’nin önde gelen iş adamalarının yer aldığı Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne katıldı. Zirve’nin ikinci gününde gerçekleşen ‘Global Marka Yolculuğu’ başlıklı panele katılan Eroğlu çoğu firmanın önce kendi ülkesinde marka olup sonra yurtdışına açıldığını; fakat kendilerinin önce yurtdışında marka olup sonra Türkiye’de büyüdüklerine dikkat çekti.
Dışarda marka olup Türkiye’ye geldik
Global marka yolculuklarının bir iplikle başladığını ifade eden; Nurettin Eroğlu konuşmasına şöyle devam etti:
“1997 yılında markamızın Türkiye’deki satışı yüzde 10’du, geri kalan yüzde 90’ı yurt dışındaydı. Son yıllarda toplam satışımızın yüzde 30’u Türkiye’ye, yüzde 70’i dışarıya olarak gerçekleşiyor. Bugün dünya genelinde 700 Colin’s mağazası bulunuyor. Mağazaların 210 tanesi Türkiye’de, 490 tanesi ise yurtdışında. Bu nedenle biz önce dışarıda büyüdük, sonra Türkiye’ye geldik” dedi.
Nurettin Eroğlu üretim kökenli bir firma oldukları için buradan beslendiklerini vurgulayarak: “Şu anda hepinizin bildiği H&M, Zara, Calvin Klein, Zara, Tommy Hillfiger gibi markaların büyük çapta üreticisiyiz. Kendi ürettiğimiz ürünün yüzde 80’inini bu markalara veriyoruz. Tarladan pamuğu alıp işleyerek direkt kendi markamızla dünyadaki tüketicilere satıyoruz.
Dışarıda ürettiklerimiz hariç yaklaşık 10 milyon t-shirt üretiyoruz, kendi bünyemizde ise 30 milyon adet konfeksiyon üretimimiz var. 30 milyon metre de kumaş üretiyoruz. Dolayısıyla biz sadece global bir marka değil, aynı zamanda global bir üretici firmayız.” dedi.
Türkiye’de marka olma potansiyeli çok
Konuşmasında bir markayı oluşturmanın kolay olmadığına değinen Eroğlu:
“Global bir marka olmanın ilk koşulları arasında işini dünya standartlarında, hatta dünyadaki standartların önünde giderek yapmak geliyor. Bunun yanı sıra piyasanın ve ekonominin değişen koşullarını öngörebilmek, bunların şekillenme sürecini etkileyebilmek ve nihayetinde değişen koşullara uyum sağlamak yer alıyor.
Markalaşma rekabet ve başarı için günümüzün vazgeçilmezi fakat bunu global çapta başarabilmek kolay değil. Ülkemizin ise global bir marka yaratma imkanı elbette var, Türk iş dünyası pek çok sektörde bu konuya mesai harcıyor ve çok güzel sonuçlar elde ediyor.
Biz Colin’s ve Loft ile yurtiçinde ve yurtdışında Türkiye dâhil 40 ülkede toplam 700’ü aşkın mağaza ve 5 üretim tesisimizle faaliyet gösteriyoruz. Colin’s ve Loft bugün artık birer global marka konumundadır.
Geçtiğimiz sene bünyemize kattığımız Mexx’in de yeni sezon hazırlıkları çerçevesinde Türkiye’nin ve dünyanın aranan markası haline getirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Körfez ve Afrika’nın tamamında olduklarını ve İran’ın önemli bir pazar olduğunu vurgulayan Eroğlu: “Türkiye dışında 500 tane mağaza açmak büyük bir başarıdır. Konfeksiyon sektörü olarak müşterilerin nabzını iyi tutuyoruz. Mesela Sibirya’daki bir mağazadaki günlük satışları Türkiye’den izleyebiliyoruz ve Sibirya’daki bir tahsilatı Türkiye’deki bankaya iki gün sonra transfer edebiliyoruz.
Tekstildeki öncü markamız Colin’s’in hızlı büyümesi sırasında marka değerini korumasına çok önem veriyoruz. Özellikle Doğu Avrupa, Afrika ve Orta doğu pazarlarını hedefliyoruz.
Mısır fabrikamızda DNM markamızla ürettiğimiz denim kumaşının yüzde 30’unu Tunus, Fas ve Portekiz’e; yüzde 40’ını Mısır’a satıyoruz. Ayrıca kendi konfeksiyonumuzun dışında biraz evvel bahsettiğim markalara üretim yapan konfeksiyonlara da kumaş veriyoruz.” şeklinde konuştu.