Dünyada girişimcilere en fazla kaynak sağlayan ilk üç girişimcilik yarışması arasında yer alan ve İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezi tarafından düzenlenen Big Bang Startup Challenge, bu yıl da birbirinden iddialı girişimleri yatırımcılarla ve kurumsal şirketlerle buluşturuyor.
İTÜ ARI Teknokent bünyesinde bulunan ve Türkiye’de girişimciliğin yaygınlaşmasına önemli katkılar sağlayarak, başarılı girişimcileri yatırımcılar ve kurumsal şirketlerle bir araya getiren İTÜ Çekirdek, Türkiye’nin hatta dünyanın geleceğine etki edecek girişimlere destek olmaya devam ediyor. Bu girişimlerden biri olan ve bu yıl oldukça dikkat çeken Nanomik, geliştirdiği doğal gıda koruyucu ile Türkiye’nin özellikle ihracat sürecinde yaşadığı sıkıntılara çare olmayı; meyve ve sebzenin yanı sıra kuruyemişte daha tüketiciye ulaşmadan ortaya çıkan yüzde 25’lik kaybın da önüne geçmeyi hedefliyor.
“Gıda ve tarım sektöründeki ürünlerin raf ömrü uzayacak”
Şu anda doktora eğitimine devam eden ve şirketin kurucularından olan Buse Berber Örçen, 13 kişilik ekiple birlikte geliştirdikleri ürüne ilişkin şu bilgileri veriyor: “Teknoloji çok hızlı gelişiyor, her geçen gün yeni bir teknoloji haberi okuyoruz ancak hala hiçbir teknoloji gıdalarda küflenme probleminin önüne geçemiyor. Küf ve küf kaynaklı problemlerin önüne geçmek için kullanılan sentetik koruyucular ise hem doğaya hem de insan sağlığına ciddi zararlar veriyor. Etkili bir çözüm bulunamaması sebebiyle her sene üretilen taze meyve ve sebzenin %25’i küflenme veya ticari limitler sebebiyle israf oluyor. Nanomik, bu israfı engelleyebilecek, meyve sebze ve kuruyemişlerin bozulmadan ilk günkü tazeliğinde kalabilmesi için %100 doğal koruyucular geliştiriyor. Üretim aşamasında, marketlerde ve hatta evlerimizde bile kullanılabilecek doğal koruyucumuzun, global bir problem haline gelen gıda israfına çözüm olacağını düşünüyoruz. Özetle, daha doğal, kimyasal içermeyen gıdalar ve daha sağlıklı bir dünya hedefliyoruz.”
Gıda firmaları kaygılı, ihracat sıkıntılı, çiftçi zararda
Sektördeki gıda firmalarının kaygılarına da çare olacak ürün ciddi avantajlar sağlıyor. Örneğin, koruyucu malzeme kullanırken firmaların ambalaj maliyetleri artırıyor. Kilo başına 1 liralık antimikrobiyal paketleme, 1 tonda 1000 TL olarak karşılarına çıkabiliyor ki bu firmalar için oldukça yüksek bir rakam anlamına geliyor. Kimyasal koruyucular ise ülkelerin koyduğu ticari limitler sebebiyle ihracatta problemlere sebep olabiliyor. Nanomik’in geliştirdiği doğal koruyucular, taze meyve ve sebzenin dalından alındıktan sonra meyve-sebze işleme tesislerinde yıkanmasıyla başladığı noktadan evlerde tüketimine kadar koruyarak, bu yükü gıda firmaları adına ortadan kaldırabiliyor. Bu ürün ile, Türkiye’de taze meyve ve sebze endüstrisinde daha tüketiciye ulaşmadan ortaya çıkan yüzde 25’lik kaybın önüne geçmesi hedefleniyor.
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü tarafından “Save Food” Organizasyonu’na kabul edildi
FAO’nun (Dünya Gıda ve Tarım Örgütü) “Gıdayı Koru (Save Food)” adı altında başlattığı kampanyaya da değinen Örçen, FAO’nun bu unvanı dünya üzerinde belli başlı firmalara verdiğinin altını çizerek şunları söyledi: Yalnızca “Save Food” – Gıdayı Koru – unvanı verilen
firmalar bu listede yer alabiliyor. Nanomik şu anda bunu gerçekleştirebilen ilk ve tek Türk girişimi. Bunu kazandırabildiğimiz için çok mutluyuz. Umarız ülkemiz adına girişimimizi yurt dışında çok daha fazla ülkede duyurma fırsatımız olur.