Euro Bölgesi: 2’nci çeyrek GSYH büyümesi beklentiler doğrultusunda ılımlı seyretti
2’nci çeyreğe dair ilk resmi GSYH büyümesi tahminleri beklentiler doğrultusunda seyretti: 1’inci çeyrekteki, çeyrek bazında yüzde 0,6’lık büyümenin ardından 2’nci çeyrekteki büyümenin kötü hava koşullarının inşaat sektörüne olumsuz yansımasının da etkisiyle çeyrek bazında yüzde 0,3 seviyesinde olması bekleniyor. 1’inci çeyreğe oranla bir yavaşlama öngörülmesine rağmen, 2’nci çeyrekteki büyümenin arkasındaki itici kalemin ise yerel talep olması bekleniyor. Aylık veriler, dış ticaretin de toplam büyümeye olumlu katkı sağlayacağına işaret ediyor. 3’üncü çeyreğe yönelik olarak da Temmuz ayı satın alma endeksi de Brexit’in Euro Bölgesi üzerinde olumsuz etkisi olmayacağına, çeyrek bazında yüzde 0,3’lük büyümeye işaret ediyor. 3’üncü ve 4’üncü çeyreklerde de bu büyüme hızında devam edilirse, 2016’ya yönelik, yüzde 1,6’lık büyüme beklentisi gerçekçi görünüyor. 12 Ağustos’ta yayınlanacak veriler de özellikle çeyrek bazında yüzde 0,4’lük büyüme kaydetmesi beklenen Almanya ve yüzde 0,3’lük büyüme kaydetmesi gereken İtalya için ülke bazında ayrıntılar sunacak. Fransa ve İspanya’nın yayınlanmış olan GSYH verileri ise değişken trendlere işaret ediyor: Fransa’da beklenenden daha az büyüme kaydedilirken (çeyrek bazında yüzde 0), İspanya’nın genişlemesi ise beklentilerin üzerinde seyrediyor (yüzde 0,7).
Brezilya: Yanlış bir başlangıç mı yaptı?
2014’teki FIFA Dünya Kupası gibi bu yılki Olimpiyat Oyunlarının da ekonomi üzerinde çok az etkisi olacak. Olimpiyatlarla ilgili olarak yapılan ek yatırım ve tüketimin GSYH büyümesine yalnızca 0,05 baz puanlık katkı sağlayacağını tahmin ediyoruz. Bunlara ek olarak, 2015’teki yüzde -3,8’in ardından GSYH’nin 2016’da yüzde 3,5 seviyesinde daralma kaydetmesi ile ekonomik durgunluk devam edecek. Ek istihdam az ve kısa süreli olurken, enflasyonel baskılar da hem görünür, hem de uzun vadeli olacak. Yıllık enflasyonun 2016’da yüzde 8,6 seviyesinde olması bekleniyor. Bunun +1 baz puanı direkt olarak sporla ilgili mega etkinliklerle, +0,4 baz puanı ise özellikle Olimpiyatlarla ilgili olacak. 2016 yılında borcun GSYH’ye olan oranının da yüzde 89’a gelmesi ile kamu finansmanında da bozulma kaydedilecek (Olimpiyatlar nedeniyle 0,4 baz puan artış). Olimpiyatların ardından yavaşlayacak olan ekonomik faaliyetlere bağlı olarak Rio de Janerio’daki kurumsal iflaslar 2016’da yüzde 5 artacak ve KOBİ’ler için ise bu rakam yüzde 12’ye çıkabilir. Ülkenin tamamı göz önünde bulundurulduğunda, 2015’teki yüzde 25’in ardından iflasların 2016’da yüzde 22 artmasını bekliyoruz.
Fransa: Yumuşak yama, trendi bozmayacak
2’inci çeyrekteki GSYH büyümesi çeyrek bazında yüzde 0 ile hayal kırıklığına uğrattı ve envanterlerdeki daralmanın bir yansıması oldu. Sanayii üretimi, özellikle Haziran ayında olmak üzere pek çok şok nedeniyle durgundu (grevler ve seller). Petrol pazarının ise farklı bir açıklaması var. 2015 yılının ilk çeyreğinde dibi gören petrol fiyatları ikinci çeyrekte iyileşme kaydetti ve 2016’nın 1’inci çeyreğinde fiyatların nitekim düşük olması ile özel tüketimde etkileyici bir artış oldu (çeyrek bazında yüzde 1,1). Buna karşılık, 2015’teki gibi 2016’nın 2’nci çeyreğinde de özel tüketim neredeyse istikrarlı seyretti. Tüketici güveni Mayıs ayında 98 ile doruk noktasını görürken, sonrasında yapısal büyüme kalemlerinin güçlü olması nedeniyle (artan alım gücü, işsizliğin dengelenmesi ve faiz oranlarının düşük olması) çok az gerileme kaydetti. Bunun sonucu olarak da 2’nci çeyrekteki yüzde 0 büyümenin döngüsel bir durum olduğunu ve yıllık büyümenin halen yüzde 1,5 seviyesinde olduğunu düşünüyoruz.
Güney Afrika: Politika ve politik huzursuzluklar
Güney Afrika Merkez Bankası (SARB), politika faiz oranını (repo) değiştirmeyerek yüzde 7’de tuttu. Zayıf büyüme dinamikleri (GSYH’de 1’inci çeyrekte yıllık, çeyrek bazında yüzde 1,2 daralma) ve nitekim yüksek olan enflasyon (yüzde 3-6 olan hedefin üzerinde ve bu aralığa da kısa zamanda gelmesi beklenmiyor) göz önünde bulundurulduğunda bu aksiyon beklenen bir aksiyondu. Enflasyonu kontrol etme sorumluluğuna sahip olan SARB, parasal sıkılaştırmaya karşı önyargılı ve politika faiz oranında bu yıl bir artış görülmesi mümkün (+25 baz puan). Bu görünümün üzerine politika/ve politik belirsizlikler de eklenince derecelendirme şirketlerinin ülke derecelendirmesini daha fazla aşağı çekme ihtimali bulunuyor (yılın ileri dönemlerinde çürük statüsü halen mümkün). IMF, Güney Afrika’nın 2016’daki GSYH büyümesinin yüzde 0,1 seviyesinde olacağını tahmin ediyor. SARB’ye göre de yıllık büyüme 2018 yılının sonuna kadar yüzde 2’nin altında seyredebilir. Euler Hermes olarak, Güney Afrika’nın 2016’daki GSYH büyümesinin yüzde 0,5 ve 2017’deki GSYH büyümesinin yüzde 1,5 seviyesinde olacağını öngörüyoruz.
Mercekteki Ülkeler
ABD: Yeni veriler karmaşık; Fed beklemede
En son gerçekleşen para politikası toplantısında Fed ana politika faiz oranını değiştirmedi ama biraz daha güvercince bir açıklama yaparak Eylül’de faiz artırımı gerçekleşmesi ihtimalini açık bıraktı. Ancak, finansal piyasalar faiz oranlarındaki artışın Aralık ayında kadar gerçekleşmeyeceğini işaret ediyor. Euler Hermes, Fed’in 2016’da en fazla bir kere faiz artırımı yapacağına inanıyor. Büyük ihtimalle bu kararsızlığı yansıtacak şekilde son veriler de karmaşık: dayanıklı tüketim malları siparişleri Haziran ayında aylık yüzde -4 ve yıllık yüzde -6,4 azaldı. Volatil defans ve hava aracı bileşenler ayrı tutulduğunda siparişler aylık yüzde 0,2 arttı ancak yıllık bazda bakıldığında ise halen yüzde -3,7 seviyesinde azalma olduğu görülüyor. Bunlara ek olarak, Haziran ayında hem yeni, hem de mevcut konutlara dair birim satışları iyileşme sürecindeki en yüksek seviyeye ulaştı ve yeni konut satışlarında aylık yüzde 3,5, mevcut konut satışlarında is aylık yüzde 1,1 artış kaydedildi. Karmaşıklığa tuz katacak şekilde tüketici güveni Haziran ayında pek değişiklik kaydetmedi; -0,1 puan ile yine güçlü 97,3 seviyesinde kaldı.
Birleşik Krallık: Fırtına öncesi sessizlik?
GSYH, 2’nci çeyrekte çeyrek bazında yüzde 0,6 ile beklentilerin üzerinde arttı. İlk çeyrekte yüksek ihtimalle Brexit oylamasının ardından stokların yeniden oluşturulmasının gerekmesine bağlı olarak yüzde 0,2 daralma kaydeden imalat, 2’nci çeyrekte yüzde 1,8 genişleme kaydetti. 1’inci çeyrekte yüzde 0,4’ün üzerinde gerçekleşen büyümenin arkasındaki itici kalem de imalattaki bu iyileşme oldu. Ancak, hizmetler 1’inci çeyrekteki yüzde 0,6’nın ardından 2’nci çeyrekte çeyrek bazında yüzde 0,5 ile daralma kaydetmeye devam etti. İnşaat ise 2’nci çeyrekte negatifte kalmaya devam etti (1’inci çeyrekteki yüzde -0,3’ün ardından 2’nci çeyrekte yüzde -0,4). Brexit oylamasının ardından iş dünyası ve tüketiciler tarafındaki belirsizlik ve güven eksikliğinin devam etmesi yılın ikinci yarısında büyümeyi olumsuz etkileyebilir ve ekonomik durgunluk riski de yüksek olabilir. Bu görünüm doğrultusunda İngiltere Maliye Bakanının mali politikanın Ekim kadar erken yenilenebileceğini belirtmesi ile politika karışımı yeniden yapılandırılabilir. Diğer yandan, İngiltere Merkez Bankası’nın 4 Ağustos’ta gerçekleşecek bir sonraki toplantısında ise faiz oranında indirime gidip gidilmeyeceği belirlenebilir (mevcut ana politika faiz oranı yüzde 0,5).
Fas: Taş sağlam mı?
IMF Yönetim Kurulu, 18 Temmuz haftasında iki yıllık, 3,47 milyar Dolar değerindeki Önlem ve Likidite Hattını (PLL) onayladı. Fas’ın başkenti Rabat, bu fonu tüketecek gibi durmuyor ama PLL, beklenmedik dış şoklara karşı bir sigorta ve hem yerel, hem de dış yatırımcılar için güven teşviki olarak kullanılacak. Genel görünüm olumlu olsa da GSYH büyümesi 1’inci çeyrekte yüzde 1,7 iken 2’nci çeyrekte yıllık yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşti. Bu düşüş, kuraklıktan olumsuz etkilenen tarım sektöründeki zayıflığı ortaya koyuyor. Son 30 yıldaki en kötü kuraklık döneminden geçilmesi nedeniyle tahıl haşatının oldukça azaldığına dair göstergelerle de birlikte bu yıl için resmi GSYH tahmini yüzde 2’ye indirildi (öncesinde yüzde 3 idi). Tarım çıkışlarının canlanmasına bağlı olmakla birlikte 2016’ya yönelik yüzde 2’lik tahminimizi koruyoruz ve 2017’de büyümenin yüzde 4,5 seviyesinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. Bununla birlikte bu tahminleri otomotiv, elektronik, havacılık ve kimyasallar sektörlerinin gelişmeye devam edip etmemesi, Fas’ın Avrupa ile güçlü bağları olan bir bölgesel ticaret limanı olarak daha da genişleyip genişlememesine bağlı olacak.
Japonya: Politikada düzenlemeler yapılıyor ve bunların devamı bekleniyor
Yetkililerin, ülkeyi uzun süren düşük enflasyon ortamından kurtarma çabalarının devam etmesine bağlı olarak ekonomik politikalarla ilgili daha fazla açıklama bekliyoruz. Enflasyon, Mayıs ayında yıllık yüzde -0,4 seviyesindeydi, gelirler 10 yıllık en düşük seviyeye ulaştı (bugün yüzde -0,3) ve Aralık 2015’te 1 Dolar karşısında 123 JPY seviyesinde olan Japon Yeni Brexit sonrasında hızlı bir şekilde değer kaybederek 1 Dolar:100JPY seviyesine indi. Güvenli liman tuzağında kalmanın getirdiği kısıtlamalara karşı Japon yetkililerin harekete geçmesi gerekiyor ve 10 Temmuz’da gerçekleşen seçimler de tam bunu yapacak bir vekil getirdi. Hükümet, 1 Ağustos haftasında 28 trilyon JPY planını açıklayacak ve bunun içerisinde 13 trilyon JPY’ye tekabül eden “mali ölçüler” de yer alacak (GSYH’nin yüzde 2,5’ine eşit bir miktar). Hükümet, mali manevra yeteneğine sahip çünkü kamu borçları GSYH’nin yaklaşık yüzde 250’sine tekabül etse dahi Japonya Merkez Bankası’nın varlık alımı yapması, bankanın her ay mevcut kamu borcunun iki katından fazla miktarda net tahvil alımı yaptığını gösteriyor.