Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD)’nin düzenlediği Yeni Ufuklar başlıklı konferans serisinin ilk ayağında, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ekonomist Dr. Cemil Ertem, “Ekonomide Türkiye’nin Yeniden İnşası” konulu bir konferans verdi.
TÜMSİAD Genel Merkezi himayesinde TÜMSİAD İstanbul Şubesi tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansa, AK Parti İstanbul Milletvekili Dr. Hasan Sert, TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, TÜMSİAD İstanbul Şube Başkanı Soner Biber, TÜMSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri ile 500’e yakın iş adamı katıldı.
Konferansın açış konuşmasını yapan İstanbul Şube Başkanı Soner Biber, iş adamları olarak hedeflerinin Türkiye’yi güç odağı ve söz sahibi haline getirmek olduğunu söyleyerek tam bağımsız ülke hedefi için üretmeye devam edeceklerini belirtti.
Millet devlet elele
TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, “Gerçekleşen bu terör saldırısına karşı Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Türkiye’de millet ve devlet el ele çok büyük bir başarı elde etmiştir” dedi. Darbe girişiminin üstünden birkaç hafta geçtiğine ve Türkiye ekonomisinin halen dimdik ayakta olduğuna dikkat çeken Doğan, Türkiye’nin artık daha güvenilir bir yatırım limanı olduğunu ifade etti. Doğan, Türkiye’yi 2023, 2053 ve 2071 hedeflerinden hiçbir gücün geri döndüremeyeceğini de vurguladı.
Sıra dünyaya ekonomik darbe yapmakta
Milletvekili Dr. Hasan Sert ise 15 Temmuz’un artçılarının darbe gibi olmayacağını söyleyerek esas darbeyi halkın darbecilere karşı yaptığını ifade etti. Sert, şimdi bir darbe daha lazım diyerek sıranın Türkiye’nin tüm dünyaya gücünü gösterecek bir ekonomik darbe yapmakta olduğuna dikkat çekti. Tüm noktalara ihracatla ulaşılması gerektiğini ifade eden Sert, iş öğretecek, istihdam sağlayacak ekonomik destanlar yazmanın zamanının geldiğini vurguladı.
“15 Temmuz devletin yeniden yapılanması için milat”
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ekonomist Dr. Cemil Ertem ise 15 Temmuz’u devletin yeniden yapılanması için fırsat ve milat olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 15 Temmuz’un sivil toplumun da yeni bir duyarlılıkla yeniden yapılanması ve kurumsallaşması için bir milat olduğunu açıklayan Ertem, sivil örgütler ve sivil yapılanmaların toplumun demokratik güvencesi olduğunun altını çizdi.
TANAP’ı engellemek ve PETKİM’i yok etmek istediler
FETÖ örgütünün ekonomiyi nasıl etkilemek istediğine dair Ertem şunları söyledi: “FETÖ’nün en ciddi yapılanmalarından biri Azerbaycan’da. Hazar-Şahdeniz kaynakları Azerbaycan’ın bağımsızlığı için çok önemli kaynaklar. TANAP ile bu kaynaklar taçlandığı zaman Türkiye-Azerbaycan kardeşliği ekonomik olarak taçlanacak. Belki de bölgedeki en önemli ekonomik projelerden biri TANAP. Bu örgüt üst aklın yönlendirmesiyle bu projeleri önlemek, iki ülke kardeşliğine balta vurmak için en yoğun Azerbaycan’da örgütlendi. Örgüt, en etkin Azerbaycan’ın enerji şirketlerinde örgütlenmiştir.”.
FETÖ’nün 15 Temmuz’da açığa çıkmaması durumunda TANAP’ı engelleme, PETKİM’i yok etme gibi hedefleri olduğunu, PETKİM’in FETÖ tarafından adeta işgal edildiğini söyleyen Ertem, şu an PETKİM’in küresel şirket olma yolunda daha hızlı adımlar atacağını da belirtti.
Batılılara sağlam ekonomimizle cevap verdik
Türkiye’nin 15 Temmuz’un hemen sonrasında 2-3 milyar dolar döviz satarak bunun ekonomik direnişi de beraberinde getirdiğini söyleyen Ertem, Batılılar beklemese de 18 Temmuz’da İstanbul Borsası’nın açıldığını ve 15 Temmuz sabahındaki gibi başladığını belirtti.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının da darbeyi desteklediğini söyleyen Cemil Ertem, anlaşmamız olmadığı halde Standard & Poor’s Türkiye’nin notunun düşürdü ki bu doğru değildi dedi. Ertem, sözlerine şöyle devam etti: “Standard & Poor’s bunun etkilemediğini görünce 1 Ağustos’ta, aynı metni aynı gerekçeleri tekrar uluslararası basına servis etti: ‘Biz not indirdik Türkiye ekonomisi çok etkilenmedi, bir daha ısıtıp servis edelim bakalım ne olacak’ diye denediler herhalde. Bunlar, yapılan darbe tehdidinin arkasında durmak gibidir.”
15 Temmuz’u fırsata dönüştürmenin yolları
Cemil Ertem, 15 Temmuz’u nasıl fırsata dönüştürülebileceğine dair de açıklamalarda bulundu. Ertem, ekonomik reformların bu süreçte daha hızlı yapılacağına dikkat çekti.
Türkiye ekonomisinin 2016’dan başlamak üzere 2017’de çok parlak bir görünüm sergileyeceğini ve 2017’den başlamak üzere Türkiye’ye sermaye girişlerinin artacağını kaydetti.
Getirilen vergi affının daha hakkaniyetli ve adil vergi sistemine geçişin başlangıcı olduğunu bildiren Ertem, yeni geliştirilecek para politikalarının da Türk Lirasının erimesini önleyecek nitelikte olması gerektiğini vurguladı.
Varlık Fonu ile kaynakları iyi değerlendirme fırsatı
Türkiye’de mega projelerin bugüne kadar devlet kaynaklarına dokunulmadan, bütçe disiplinine zarar vermeden hayata geçirildiğini ve yap-işlet-devret modelinin uygulandığını söyleyen Ertem, bu süreçteki tartışmaların da Varlık Fonu ile son bulacağını bildirdi. Ertem, Varlık Fonu’nun son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin kaynaklarını iyi değerlendiren, tasarruflarını anlamlandıran bir çalışma olacağını bildirdi.
İslami Finans ile tasarruflar ekonomiye kazandırılacak
Ertem, İslami Finans’ın da gönül rahatlığıyla tasarruf yapılmasını sağlayacağını belirterek, faiz nedeniyle tasarruflarını değerlendirmeyenlerin ekonomiye kazandırılacağını belirtti. Türkiye’nin katılım bankacılığına girişinin daha önce engellendiğini ifade eden Ertem, bu süreçte İngiltere’nin katılım bankacılığında merkez olduğunu Malezya’nın yine öne çıktığını ancak şimdi Türkiye’nin iki kamu bankasında kurulan yapılanmayla hızla kendisini yukarıya taşıyacağını bildirdi.
Gümrük Birliği Anlaşması’na tadilat gerek
Türkiye’nin dünyadaki yeni ticaret haritalarında enerji ve ticaret koridorlarında merkez olacağını ifade eden Ertem, Gümrük Birliği anlaşmasının yeniden düzenlenmesinin ve tadilatının gerektiğine de dikkat çekti. Ertem, Türkiye’nin yurt dışındaki basına da kendisini daha iyi anlatması gerektiğini ve bu konuda sivil toplum kuruluşlarına çok önemli görevler düştüğünü belirtti.
Toplantı sonunda TÜMSİAD üyelerinin sorularını da yanıtlayan Ertem’e, konuşmasının ardından plaket takdim edildi.