E- ticaretin ülke ekonomileri içindeki payı gün geçtikçe artıyor. Öyle ki birçok ülkenin büyümesinde e-ticaretin önemli katkısı bulunuyor. Bununla birlikte artık internette satılmayan bir ürün yok gibi. Peki Türkiye’de durum ne, e ticarette ne durumdayız? E ticarette artık yapılmayan bir şey kaldı mı, hangi alanlarda fırsatlar var?
Türkiye’deki e ticaret sektörünü masaya yatıran Positive a Digital Approach, e ticaret ile ilgili çarpıcı verileri değerlendirdi. Positive a Digital Approach analizine göre Türkiye, e-perakende pazarında büyük fırsatları içerisinde bulunduran bir ülke durumunda.
Türkiye’de perakendenin yüzde 1,3’ü internetten
Positive a Digital Approach’un analizine göre, e-ticaret 2015 yılında toplam 25 milyar TL’lik hacme ulaşırken, e-perakende genel perakende pazarından sadece yüzde 1,3 pay aldı. Dünyada e-perakendenin ortalaması yüzde 7, İngiltere’de ise yüzde 11. Positive Kurucu Ortağı Caner Istı, Türkiye’deki e-perakendenin genel perakende pazarına oranının çok düşük olduğunu belirterek “Bu alanda yatırım yapacak olan markalar için çok büyük bir fırsat var. Verilere göre 2016 yılının 31 milyar TL civarında bir e-ticaret hacmi ile kapatacağımız bekleniyor. Bununla birlikte e-perakendenin genel perakende içindeki payının yüzde 1,3’ten yüzde 2’ye çıkmasını bekliyoruz” dedi.
Perakendecilerin 3’te 1’i, süpermarketlerin 4’te 3’ü e-ticarete henüz geçmedi
Positive a Digital Approach’un analizine göre, Türkiye’deki en büyük 10 perakende şirketi, tüm perakende sektörünün cirosunun yüzde 57’sini oluşturuyor. Bu da yaklaşık 47,5 milyar TL ediyor. 47,5 milyar TL ciro yapan bu 10 markadan 5’inin bir e-ticaret sitesi henüz bulunmuyor. En büyük ilk 100 perakendeciye bakıldığında ise 35’inin e-ticaret sitesi olmadığı görülüyor.
Perakende sektöründeki en yüksek ciro oranı süpermarket kategorisinde görülüyor. İlk 100 içerisinde 17 süpermarket markası, yaklaşık 42,6 milyar TL ciro yapıyorlar. Bu 17 markanın 13’ünün e-ticaret sitesi bulunmuyor. Bu konu ile ilgili olarak Istı; “Artık kullanıcılar örneğin taze gıda alımı konusunda da internetten alışverişe sıcak bakıyorlar. Sektörde uzun süredir internetten market ürünleri satışı sağlayan lider firmanın açıkladığı istatistiklere göre mağazada her 5 kullanıcıdan 1’i et ürünü almayı tercih ederken, internet alışverişi yapan her 5 kullanıcıdan 2’si et ürünü almayı tercih ediyor. Ayrıca aynı markanın sepet ortalamasının internet üzerinden yapılan alışverişlerde daha yüksek olduğu belirtildi. Bu da e-ticaretin potansiyelinin ciddi bir potansiyel barındırdığının en somut göstergesidir” diye ekledi.
Kredi kartlarının yüzde 60’ı hiç internette kullanılmadı
Çok çarpıcı bir veri de kredi kartları ile ilgili. Analize göre, Türkiye’deki 55 milyon adet civarındaki kredi kartının 22 milyonu e-ticaret işlemlerinde de kullanılmış. Yani kredi kartlarının geriye kalan yüzde 60’ı hiç internette kullanılmamış olarak duruyor. Positive Kurucu Ortağı Caner Istı “Bu veri bize Türkiye’de kredi kartı sahibi olup da, henüz internetten ilk alışveriş deneyimini yaşamamış büyük bir kitle olduğunu gösteriyor. Henüz hiç e-ticaret ile tanışmamış kart kullanıcıları internetten alışveriş yapar hale geldiğinde e-ticaret hacminde ciddi bir büyüme olacağını öngörüyorum. Önümüzdeki günlerde özellikle de hızla olgunlaşmakta olan e-perakende sektöründe ciddi büyüme oranları görülecek. Positive olarak markalara bu büyük fırsatı değerlendirebilmeleri için altyapımızı her geçen gün büyüyen sektörün ihtiyaçları doğrultusunda daha da geliştiriyoruz” dedi.
e- ticarette üçüncü dönem başladı: Omni-channel yatırımları artarak devam ediyor
Positive A Digital Approach Kurucu Ortağı Caner Istı dünyanın en büyük 50 perakendecisinin 39’unun e-ticarete başlamakla kalmayıp, e-ticaret omni-channel’a geçtiğini belirterek şöyle konuştu. “Türkiye perakende sektörü e-ticarete dünyadaki örneklerinden biraz daha geç başlamış olabilir ancak tüketicilerin alışkanlıkları baz alındığında dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş adaptasyon hızı olan, sürprizlerle dolu bir sektör görüyoruz. Türkiye’deki e-perakende sektörü, dünya ortalaması olan yüzde 7’lik oranı yakalayacaktır. Bu sadece bir zaman meselesi. Ülkemiz ile dünya ortalaması arasındaki yüzde 5’lik fark bile, milyarlarca TL’lik bir ticaret hacmi anlamına geliyor. Bu pastadan mümkün olduğunca büyük bir dilim almak isteyen öncü perakendeciler ise omni-channel yatırımlarını yapmaya çoktan başladılar. Artık tüketicinin alışveriş yolculuğunun cep telefonunda başladığı ve aynı deneyimi tüm satış kanallarında yaşamayı beklediği bu dönemde omni-channel yatırımı yapan perakendeciler geleceğe yatırım yapmış oluyorlar. Özellikle süpermarket sektöründe var olan potansiyelin yarısının bile kullanılmadığını düşündüğümüzde, e-perakendenin gelişiminin e-ticaret büyüme ortalamasından daha da fazla olabileceğini öngörüyoruz” dedi