Dünyada 1,2 trilyon dolar büyüklüğe sahip olan plastik endüstrisini 52 üye ülke ile temsil eden Dünya Plastik Birliği’nin (Global Plastics Alliance) Malezya’da düzenlenen toplantısına Türkiye’den PAGEV daimi üye olarak katıldı. Türkiye’de atıksız denizler için çalışmalar yürüten PAGEV çevre kirliliği konusundaki Küresel Aksiyon Takımı’nın yönetiminde AB ve ABD’nin yanında yer alacak.
Yedi kıtadan 52 ülkeyi temsil eden Dünya Plastik Birliği (Global Plastics Alliance – GPA), 13-15 Aralık tarihleri arasında Malezya Plastik Sanayi Derneği’nin ev sahipliğinde bir araya geldi. Toplantıya Türkiye’den daimi üye olarak Türk Plastik Sanayicileri Vakfı (PAGEV) davet edildi. Mutlu Balıklar projesiyle Türkiye’de atıksız deniz için çalışan PAGEV, artık çevre kirliliği konusundaki Küresel Aksiyon Takımı’nın yönetiminde AB ve ABD ile birlikte mücadele edecek.
2011 yılının Mart ayında düzenlenen 5. Uluslararası Deniz Atıkları Konferansı’nda başlatılan beyannameyi imzalayan PAGEV’in de aralarında bulunduğu 70 plastik meslek örgütü, deniz çöpleri ile mücadeledeki önemli rollerini kabul ederek sürdürülebilir çözümlere katkıda bulunmak üzere çalışıyor. Tüm derneklerin kabul ettiği küresel beyannamenin; kamu-özel sektör ortaklığında politikalar oluşturma, araştırma, bilimsel temelli politikalar oluşturma, atık yönetimi konusunda farkındalık yaratma, geri dönüşüm ve enerji kazanımı ile malzeme tasarrufu olmak üzere altı odak noktası bulunuyor.
Denizlerde tehdit büyüyor…
Tüm dünyada gelişim düzeyi ve nüfus artışı sonucunda sürdürülebilir ve temiz bir çevre için yapılan çalışmalar yetersiz kalıyor. Dünya kıyıları özellikle çevreye bilinçsizce bırakılan karasal atıklar nedeniyle kirleniyor. Plastik ambalaj atıkları da bu kirlenmeyi yaratan unsurlar arasında. Yapılan araştırmalar atık miktarının 2025 yıllarına kadar çok daha büyük boyutlara ulaşacağını gösteriyor. Uzmanlara göre; Çin’in nüfusundaki artış 2025 yılında 2010’a göre yüzde 3,7 artarken; kirliliğe sebebiyet veren plastik atık miktarı yüzde 100’ün üzerinde bir artışla 8,82 milyon metrik tondan 17,81 milyon metrik tona ulaşacak. Çin böylece dünya için en büyük tehditi oluşturacak.
Temiz denizler ve sürdürülebilir bir çevre için yapılması gereken, doğru atık yönetim sistemi uygulanması ve kaliteli atıkların geri dönüştürülmesi. Atıklar bir ülkenin kıyılarında birikmiyor, dalga ve akıntılarla birlikte tüm dünya kıyılarına yayılıyor. Türkiye’nin denize karışan atıkları başka ülkelerin sahillerini kirletirken, diğer ülkelerden de Türkiye kıyılarını tehdit ediyor. Bu doğrultuda atık depolama alanlarının deniz kıyılarından uzak olması gerekiyor.
Ayrıca okyanuslarda bir kıyıdan diğerine yüzen atıklar güneş ışınları ve dalgaların mekanik etkisi ile çok küçük parçalara ayrılıp gözden kayboluyorlar. Ancak atıklar yalnızca gözden kayboluyor, yok olmuyor. Esas büyük tehlike de burada başlıyor. Bu küçük parçaları balıklar yiyor ve biz de balıkları… Dolayısıyla tehdidin boyutu insan sağlığına kadar ulaşıyor.
Söz konusu tehdide dur demek isteyen PAGEV, üyesi olduğu Avrupa Plastik İşleyicileri Birliği (European Plastics Converters – EuPC) ile “Waste Free Oceans” (Atıksız Denizler) hareketini hayata geçirmeye karar verdi. 2011 yılında başlatılan ve kısa sürede hızla büyüyen Waste Free Oceans, her geçen gün büyüyen denizlerdeki atık sorunuyla mücadele ederken aynı zamanda balıkçılık sektörünün, uluslararası plastik sektörü ve diğer kilit kurumların ortak bir amaçla birleştirilmesi misyonunu da üstleniyor.
Plastik sektörünün “sorumlu endüstri-sorumsuz çevre” misyonu çerçevesinde Avrupa’da başlatılan Waste Free Oceans hareketini Türkiye’de uygulayan PAGEV, 2012 ve 2014 yıllarında “Mutlu Balıklar” projesi kapsamında İstanbul Boğazı’nda deniz yüzeyindeki atıkları özel ağ ile temizledi. Bu temizliği sadece plastik atıklar için değil tüm ambalaj atıklarını toplamak üzere gerçekleştirdi. Toplanan atıkların geri dönüşüm işlemlerini ise PAGÇEV yerine getirdi. Geri dönüşümü mümkün olmayan atıkların çimento fabrikalarında yakıt olarak kullanılması ile enerji tasarrufu da sağlandı. Mutlu Balıklar projesi ile tüm atıklar gibi plastiklerin de ekonomik bir değer taşıdığına dikkat çekmeyi ve geri dönüşüm konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan PAGEV, sürdürülebilir bir çevre için diğer tüm sektörlere örnek olmayı hedefliyor.
Dünya Plastik Birliği toplantısında konuşan PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye plastik endüstrisi olarak dünyada 6., Avrupa’da 2. sırada yer alıyoruz. Yalnızca ticari değil çevresel konularda da aktif çalışmalarımızla sürdürülebilir kalkınmaya destek oluyoruz. Dünya Plastik Birliği’ne davet edilmekten büyük memnuniyet duyduk. Türkiye olarak hem ticari hem de çevresel faaliyetlerimizle küresel plastik sektörüne verdiğimiz katkıyı daha ileriye taşıma gayreti içinde olacağız. Özellikle atıksız denizleri amaçlayan Mutlu Balıklar projemiz ve PAGÇEV çalışmalarımızla dikkat çekmiş olmaktan dolayı mutluyuz. Bu kapsamda 52 ülkenin temsil edildiği Global Plastik Birliği’ne daimi üye olarak Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile birlikte Global Eylem Planı Takımı’na Türkiye adına seçildik. Küresel plastik sektörünü Birleşmiş Milletlerde temsil etmek için ortak ülke politikaları oluşturmayı amaçlıyoruz. Denizlerdeki çöplerin akıntı ve dalgalarla başka ülkelere sürüklenmesi sorunu uluslararası boyuta taşıdığından global bir hareket planı ve işbirliği içinde çözüm bulunması gerekiyor. Bunun için hep birlikte çalışmalıyız” dedi.
Bir ülkenin sadece kendi kıyılarını temizlemesinin yeterli olmadığını belirten Yavuz Eroğlu, “Yapılan araştırmalarda tehlikenin boyutlarının giderek artacağına işaret ediyor. Öyle ki Türkiye denizlerindeki atıkların yüzde 53’ü dış kaynaklı. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili ve maalesef diğer ülke atıklarından büyük oranda nasibimizi alıyoruz. Bölgemizdeki savaşlar, ülkelerin altyapılarının zarar görmesi ve önceliklerinin değişmesi deniz atıklarının artmasına sebep oluyor. Suriye, Lübnan ve Mısır’da Akdeniz kıyısına yakın birçok düzensiz katı atık depolama tesisi mevcut ve bu tesislerin süratle düzenli hale getirilmesi veya kapatılması gerekiyor. Diğer yandan Çin, ülkemiz için de bir tehdit unsuru. Bu durum karşısında acilen önlem almalıyız. Denizlerdeki atıkların temizlenmesi ve yenilerinin oluşmasını engellemek için uluslararası işbirliği içinde tam anlamıyla entegre bir atık yönetim sistemine geçmek yapılması gereken tek çözüm” diye konuştu.