Petrol fiyatlarında devam eden düşüş, plastik sektörünün satış cirosunu düşürdü. Bu duruma euro/dolar paritesindeki değişim ve en önemli ihraç pazarlarındaki karışıklıklar da eklenince plastik sektörünün üretim ve ihracatındaki büyüme hızı yavaşladı. Sektör, 2015 yılının üçüncü çeyreğini miktar bazında 6,3 milyon ton, değer bazında 24 milyar dolarlık plastik mamul üretimi ile kapattı. PAGEV’in hazırladığı rapora göre; Ocak-Eylül döneminde plastik mamul ihracatı miktar bazında yüzde 3 gerileme ile 1,2 milyon ton, değer bazında ihracat yüzde 14 düşüşle 3,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türk plastik sektörü üretim ve ihracattaki birim değerini artırabilmek için katma değerli ürün çeşitliliğini artırmaya odaklandı.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV), 2015 yılının Ocak-Eylül döneminde sektörün ulaştığı noktayı değerlendiren bir rapor hazırladı. Kimya sektörü ihracatının en önemli ürün gruplarından biri oluşturan plastik sektörü, dokuz aylık dönemde petrol fiyatlarındaki düşüş ve Euro-dolar paritesinin olumsuz etkisiyle değer bazındaki ihracatta düşüşler yaşadı. Söz konusu dönemde plastik hammadde ve mamul ihracatı; miktar bazında 1,6 milyon ton, değer bazında ise 3,9 milyar dolar oldu.
Plastik sektörü dokuz ayda en fazla ambalaj üretti…
Plastik sektörünün 2015 yılının Ocak-Eylül döneminde mamul üretimi miktar bazında bir önceki yılın aynı dönemi ile aynı düzeyde kaldı ve 6,3 milyon ton oldu. Değer bazında ise yüzde 11 azalış ile 24 milyar dolar olarak gerçekleşti. Değer bazındaki azalma, petrol fiyatlarındaki düşüşten ve euro/dolar paritesinden kaynaklandı.
2015 yılının dokuz aylık döneminde 6,3 milyon tonluk toplam plastik mamul üretimi içinde 2,2 milyon ton ile plastik ambalaj malzemeler ilk sırada yer alırken; bu ürünü 1,2 bin tonla plastik inşaat malzemeleri izledi.
Plastik sektörü söz konusu üretimle kapasitesini yüzde 72,5 oranında kullandı. Sektörün dokuz ayda iç pazardaki tüketimi bir önceki yılın aynı dönemi ile aynı düzeyde gerçekleşti ve 5,6 milyon ton oldu.
Dokuz aylık dönemde Türk plastik sektörü yabancı sermaye için cazibesini korudu. Söz konusu dönemde plastik sektöründe 311 firmanın yabancı sermaye ortalığı bulunurken; bu ortaklıkların yüzde 62’sini Avrupa Birliği ülkelerinden firmalar oluşturuyor.
Petrol fiyatlarındaki düşüş plastik ihracatını dolar bazında düşürdü…
Türk plastik sektörünün mamul ihracatı 2015 yılının Ocak-Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla miktar ve değer bazında geriledi. Miktar bazında ihracat yüzde 3 gerileme ile 1,2 milyon ton, değer bazında ihracat yüzde 14 düşüşle 3,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. 9 aylık dönemde plastik sektörünün en çok plastik mamul ihracatı yaptığı ülkeler ise; Irak, Almanya ve İngiltere olarak sıralandı.
Dokuz ayda en çok ihraç edilen ürün grubu “levha, yaprak, pelikül ve lamlar” oldu
2015 yılının 9 ayında miktar ve değer bazında en fazla ihracat gerçekleştirilen ürün grupları arasında ilk sırada 246 bin tonla “levha, yaprak, pelikül ve lamlar” yer aldı. Bu ürün grubunu 241 bin tonla “tüpler, borular, hortumlar” ve 221 bin tonla “tıpa, kapak, kapsül” takip etti.
Aynı dönemde plastik hammadde ihracatı ise miktarda yüzde 1,3 düşüşle 514 bin ton, değerde yüzde 20 azalışla 708 milyon dolar oldu. Ocak-Eylül döneminde plastik sektörünün en çok hammadde ihracatı yaptığı ilk üç ülke; Almanya, Mısır ve Rusya olarak sıralandı.
Sektörün dokuz aylık sonuçlarını değerlendiren PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve gelişen sektörlerinden biri plastik. Ancak geçtiğimiz yıldan bu yana süren petrol fiyatlarındaki düşüş, Euro-dolar paritesindeki değişim üretim ve ihracatımıza dolar bazında düşüş olarak yansıdı. İşin kötü yanı petrol fiyatlarının düşüş miktarı kadar petrokimya ürünlerinin fiyatlarında maalesef düşüş olmadı. Üretim ve tüketimde miktar bazında geçen senenin aynı seviyesini koruduk ancak özellikle değer bazında düşüşler bizi etkiledi. Türk plastik sektörü son 10 yıldır yüzde 10 seviyesinde büyüyen bir sektör ve bu olumsuzlukların gölgesinden çıkması, eski büyüme oranlarına geri dönmesi için yeni çözüm yollarına odaklanması gerekiyor. Bu çözüm yolu da katma değerli ürün üretimini artırmaktan geçiyor” dedi.
Eroğlu, “Bugün üretim kapasitemiz ile dünya yedincisi ve Avrupa ikincisi olmamıza rağmen ihracatta bizden çok daha düşük üretim yapan ülkelerin çok altındayız. Bunun başlıca nedeni, Türkiye’nin plastik mamul ihracatında 3 dolar/kg’ın altına düşmüş olan birim ihracat fiyatının, dünya ortalaması olan 4,4 dolar/kg fiyatının yüzde 32 altında olması ve ihracatta yeteri kadar katma değer sağlayamamasıdır. Bu durum bize sektörün yeterince katma değer sağlamayan mamullerin üretim ve ihracatına yoğunlaştığını gösteriyor. Bu nedenle artık katma değeri büyük mamuller üretim ve ihracatına yoğunlaşmamız, birim ihraç fiyatlarını gelişmiş ülkeler ortalaması olan 4,5 dolar/kg’a çıkarmamız ve yatırım teşviklerinden de azami ölçüde yararlanmamız gerekiyor. Geleneksel üretim modelinin ileri plastiklerin üretimine dönüştürülmesi sağlamalıyız. PAGEV olarak bizde sektöre bu alanda destek olabilmek için Ar-Ge merkezi çalışmalarına devam ediyoruz. Katma değerli üretime katkı sağlayacak merkezimizin sektörün eksiklerini tamamlayacağına inanıyoruz” diyerek sözlerini bitirdi.