Son günlerde kurdaki yükselişlere ilişkin değerlendirmede bulunan ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Eda Önder, kurdaki artış nedeniyle devletin, kur farkı kaynaklı yaklaşık 4,6 milyar TL vergi kaybına uğrayabileceğine dikkat çekti.
ALB Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Eda Önder, hafta başından bu yana USDTRY kurundaki yükselişlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eda Önder, merkez Bankası’nın bu hareketli günlerde atacağı adımlar ve 24 Aralık’ta gerçekleşecek olan Para Politikası Kurulu’ndan çıkacak olan kararların piyasaların nabzı için çok önemli olduğunu belirtti.
Eda Önder’in yaptığı değerlendirme şu şekilde:
Geçtiğimiz günlerde USDTRY kurundaki yükseliş gündemimizde ilk sırada yer aldı, dün de FED kararlarında kayda değer zaman ifadesi kaldırılarak yerine FED’in faiz artırımında sabırlı olacağı ifadesi gelirken 2015 yıl sonu fonlama faiz oranı tahmini ise düşürüldü. Bu açıklamalardan sonra değer kaybı yaşayan dolar FED Başkanı Janet Yellen’ın konuşması sonrası değerlendi. Yellen konuşmasında, istihdamdaki toparlanmaya dikkat çekerken en az birkaç toplantıda faiz artırımının olası olmayacağını ve FED üyelerinin neredeyse tamamının 2015’te faiz artırımı beklediğini söyledi. Yani çalkantılı bir dönem bizi bekliyor. Geçtiğimiz günlerde ülke içerisinde artan stres ortamıyla birlikte 2,41 seviyelerinin üzerine görmüş olan USDTRY paritesinde, hali hazırda 2,40 seviyesi psikolojik seviye olarak akıllara yer etmiş durumda.
Eylül 2014 dönemi sonunda karşımıza çıkan bilançolarda BİST’te işlem gören tüm şirketlerin 2,27 TL seviyesinden değerlenmiş olan döviz kuru ile söz konusu şirketlerin net döviz açığı 67,8 milyar TL tutarında gerçekleşti. 2014 yılı sonunda USDTRY paritesinin 2,40 seviyesinden bir kapanış gerçekleştirecek olması varsayımı altında yapmış olduğumuz analizimizde; bu şirketlerin net döviz açığının yıl sonunda 71,5 milyar TL tutarına yükseleceği öngörüsündeyiz. Sadece BİST’te işlem gören tüm şirketlerin gelir tablosunda döviz açığındaki artışın 3,6 milyar TL kur farkı zararı olarak yansımasını, buna istinaden BİST’te işlem gören tüm şirketlere ilişkin devletin uğrayacağı vergi kaybının 731 milyon TL tutarında olacağını tahmin ediyoruz.
Merkez Bankası’nın Eylül 2014 dönemine ait açıklamış olduğu verilere göre, Türkiye’de finansal kesim dışındaki firmaların net döviz pozisyonu 179 milyar ABD doları düzeyine ulaştı. Analizimize konu olan varsayımlar altında; 2014 yılı Eylül ayı sonu itibariyle 2,27 TL olan USDTRY paritesinin yıl sonunda 2,40 TL seviyesinden bir kapanış gerçekleştirmesi durumunda söz konusu kesimin kur farkı zararı 23 milyar lira olacak. Kurdaki artışın bir diğer yansıması ise, devletin vergi kaybına yol açması olarak karşımıza çıkmakta olup, devletin kur farkı kaynaklı uğrayacağı vergi kaybının 4,6 milyar TL civarında olabileceğini tahmin ediyoruz.