Çin Merkez Bankası’nın yuanı iki gün üst üste devalüe etmesi başta Asya olmak üzere küresel piyasaları derinden etkiliyor. Dünyanın en büyük petrokimyasal ithalatçısı olan Çin’deki bu gelişmeler hammadde fiyatlarına da yansıyor. Plastik üreticilerini yakından ilgilendiren bu konu ile ilgili Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu bir açıklama yaptı.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, “Dünyanın en büyük petrokimya ithalatçısı olan Çin’de yapılan devalüasyonun hammadde fiyatlarında gevşemeye neden olacağını öngörüyoruz. Bu gelişme Türk üreticilerin daha uygun fiyatlı plastik hammadde kaynaklarına ulaşmasını sağlayacak ve aktif oldukları tüm pazarlarda rekabetçiliğine olumlu katkı yapacaktır. Ayrıca Çin hükümetinin uzun zamandır yürüttüğü iç piyasa talebini arttırma politikası, dövizle ithal ettikleri hammaddeleri iç piyasasına yuan ile satmakta olan Çinli plastik mamul üreticilerini (Çin’de özel firmaların bankalar borç stoku rekor seviyede olduğundan) zor durumda bırakabilir. Ekonomisindeki büyümeyi sağlayan ana güç olan ucuz işçilik avantajını kaybeden Çin’in şu an yaptığı devalüasyonun uzun vade de Çin’e ihracat artışı getireceğini düşünmüyoruz. Çünkü Çin’de maaşlar son 10 senede dolar bazında ortalama 3 kat arttı. Türkiye plastik mamul ve plastik makine sektörü ürünleri kalitesi sebebiyle Çin ürünlerine göre zaten daha yüksek fiyata satılmakta, dolayısıyla oluşacak devalüasyon indirimleri majör bir kayıp oluşturmayacak. Türk plastik sanayi uzun yıllar Çin rekabeti sebebiyle verimlilik, kalite ve farklılaşma ile pazar konumunu oluşturmuştur. Diğer bir yönden TL’de son 1 yıldır yaşanan devalüasyon yanında Çin devalüasyonu görece olarak çok küçük olduğundan Türk ihracatçısı net maliyet avantajını koruyor” dedi.
Dünya plastik sektörüne etkisi tartışılmaz büyüklükte olan Çin’in, 72 milyon ton kapasiteye sahip olduğunu kaydeden Yavuz Eroğlu, “Çin plastik mamul işleme sektörü 35 milyar dolar fazlalık verirken; petrokimya sektörü 43 milyar dolar açık veriyor. Türk plastik sektöründe de Çin’dekine benzer bir tablo var. Sektörümüz, 8,3 milyon ton işleme kapasitesiyle dünyada 7inci, AB’de ise 2’inci sırada yer alıyor. Bununla birlikte Türk plastik işleme sanayi 2 milyar dolara yakın dış ticaret fazlası verirken, Türk petrokimya sektörü dış ticaret açığı oluşturuyor” diye konuştu.
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “PAGEV olarak Türk plastik sektörü adına geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın seyahati vesilesiyle düzenlenen Türkiye-Çin İş Forumu’nda katıldık. Burada Çin’in kıyı kesiminde 350 doları bulan asgari ücreti ile artık bir ucuz işçilik merkezi olmaktan çıktığını ve sektörümüz için iyi bir yatırım üssü olabileceğini gözlemledik. Türk plastik üreticilerinin Çin’e olan ihracatlarını artırması, Çinli ve Türk plastik firmalarının bölgesel yatırımlarda ortaklık yapmaları konusunda karşılıklı çalışılması konusunda anlaşmalar yaptık. Bu noktada devalüasyonun, Çin iç piyasasına ürün sağlayan Çinli plastik üreticilerine olumsuz etkisi, Uzakdoğu bölgesine Çin merkezli ortaklıklarla yatırım yapmak isteyen firmalarımız için de fırsatlar oluşturuyor.”