B.A. Grup Yönetim Kurulu Başkanı Barış Aydın, BDDK’nın karşılık oranlarını düşüren düzenlemesinin, banka kredileri ve faiz indirimlerinin önünü açacak önemli bir gelişme olduğunu belirterek, “Artık bankaların mazeretleri kalmamıştır. Bundan sonra da kredi açmada ketum davranırlarsa, bunun mantıklı bir açıklaması olamaz” dedi.
Barış Aydın yaptığı değerlendirmede BDDK düzenlemesini, FETÖ darbe girişimi sonrası güçlenen “birlik ruhu” ile kamu ve özel sektörde oluşan kalkınma hamlesinde, bankaların ketum tavrı nedeniyle eksik kalan finans ayağını da devreye sokacak bir gelişme olarak nitelendirdi. Bu yıl küresel ekonomide sıkıntılar, içeride terör, yakın bölgemizde savaş devam ederken, Türk demokrasisine Cumhuriyet tarihindeki en büyük saldırı olan FETÖ’nün darbe girişiminin yaşandığını anlatan Aydın, “Hem Türkiye demokrasisi, hem de ekonomisi tarihi stres testinden başarıyla geçti” dedi. Darbe girişimi sonrasında ülkede “birlik” ruhu ve demokrasiye bağlılık daha da güçlenirken, ekonominin de yara almadığını ve anında şoku atlatarak işlemeye devam ettiğini belirten Aydın, “En zor günler geride kaldı, şimdi ekonomiyi şahlandırma zamanı. Hükümetimiz bunun için art arda teşvik paketleri açıklıyor, yatırımların önünü açacak önemli düzenlemeler yapıyor. Özel sektörümüz de tamamen yatırıma, üretime, ticarete ve büyümeye odaklanmış durumda. Ama ekonomiyi şahlandırmak için gerekli yatırım seferberliğinde bütün bunlar yeterli değil, çünkü işin bir de finans ayağı var ve çok önemli” diye konuştu.
“Bankalar daha güçlü omuz vermeli”…
Aydın, devlet ve özel sektörde oluşan yatırımları artırma iradesi ve şevkine bankacılık kesiminden güçlü bir desteği bugüne kadar yeterince göremediklerinden yakındı ve iş dünyasının yatırımların finansmanı konusunda yaşadığı sıkıntıları anlattı.
BDDK’nın yönetmelik değişikliğini kredilerin önünü açacak isabetli bir düzenleme olarak değerlendiren Aydın, düzenlemeden beklediği yararları şöyle anlattı:
“Bir işadamı düşünün, yatırım yapacak, finansman ihtiyacı var; iki kat teminat dahi gösterdiği halde bankalar kredi vermiyor, yatırım bekliyor. Bir esnaf düşünün; vergi borcu yok, çeki dönmemiş, teminatını gösteriyor ama kredi kullanamıyor; bu durumda ya tefeciye gidiyor ya da elindekini yarı pahasına satıyor. İş dünyası bu konuda ciddi sıkıntı yaşıyor. Bankalar, BDDK mevzuatını gerekçe gösterip ketum tavrını sürdürüyor. Böyle bir ortamda, kalkınma hamlesi ve yatırım seferberliğinin bir ayağı topal kalır. Şimdi BDDK’nın, yerinde bir kararla ihtiyaç ve taşıt kredileri ile kredi kartı alacakları için ayırması gereken karşılık oranlarını yüzde 4’ten yüzde 1’e düşürmesi, bankaları mali açıdan oldukça rahatlatacak ve karlı hale getirecek, aynı zamanda da bankaların kredi açmadaki çekincelerini ortadan kaldıracak bir düzenlemedir. Karşılık indirimi dolayısıyla 8 milyar liraya yakın bir kaynak, banka bilançolarında kâra eklenecek. Bu da sektörün kârında bir anda yüzde 30 artış demek. Bu nedenle düzenleme, banka kredilerinin önünü ve faiz indirimlerinin yolunu açacak bir gelişmedir. Artık bankaların kredi kullandırma ve faiz oranlarını iyileştirme konusunda mazeretleri kalmamıştır. Bankalar bundan sonra da kredi kullandırmada ketum davranırlarsa, bunun mantıklı bir açıklaması olamaz. Ekonomide daralma riskinden kurtulmak, piyasalardaki durgunluğu aşmak, tıkanıklığı önlemek, ekonomimizi şahlandırmak için, Başbakanımızın da işaret ettiği gibi bankacılık sektörünün sahip olduğu finansal kaynaklar yoluyla yatırıma, üretime, istihdam artışına, büyümeye daha güçlü biçimde omuz vermesi, daha proaktif olması lazım.”