Bankacılık Sektöründe Yılın Üçüncü Çeyreğindeki Gelişmeler
16 Kasım 2016
Yılın üçüncü çeyreğinde 15 Temmuz “hain darbe girişiminin” neden olduğu şok ve belirsizlik, finansal sektördeki gelişmelerde de etkili olmuştur. Yılın ilk çeyreğinde yavaşlama eğiliminde olan kredi büyüme hızı, üçüncü çeyrekte yüzde 9’a kadar gerilemiş ve reel bazda durma noktasına gelmiştir. Mevduat ve mevduat dışı kaynaklarda büyüme hızı da yavaşlamıştır.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre[1], Eylül 2016 itibarıyla, bankacılık sektörü toplam aktifleri bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6 artarak 2,53 trilyon TL (844 milyar dolar) olmuştur. Kredi ve özkaynaklar; mevduat ve mevduat dışı kaynaklardan daha hızlı büyümüştür. Dış finansman ve mevduat girişindeki yavaşlamaya rağmen, sektör özkaynak artışıyla ekonomiye kredi sağlamaya devam etmiştir. Son bir yıllık dönemde kredilerin üçte birinden fazlası özkaynaklardaki büyümeden gelen kaynakla finanse edilmiştir.
Krediler mevduattan daha hızlı arttı.
Toplam krediler bir yıl önceye göre yüzde 9, sabit fiyatlarla ise yüzde 1 oranında büyüyerek 1,62 trilyon TL (541 milyar dolar) olmuştur. Krediler toplam aktiflerin yüzde 64’lük bölümünü oluşturmuştur.
Toplam mevduat yüzde 6 oranında artış ile 1,34 trilyon TL (447 milyar dolar) olmuş, sabit fiyatlarla yüzde 2 oranında azalmıştır. Toplam kaynakların yüzde 53’lükbölümünü mevduat oluşturmuştur. Kredi/mevduat oranı 3 puan artarak, yüzde 121 düzeyine yükselmiştir.
TL mevduatın payı yükseldi.
TL’sının dolar karşısında yüzde 1 değer kazandığı Eylül 2015-Eylül 2016 döneminde TL talebindeki artışında olumlu katkısıyla YP mevduatların TL karşılığı yüzde 7,7gerilemiştir. Buna karşılık, TL mevduatlar yüzde 16,4 artmıştır. Böylece TL mevduatların toplam mevduatlar içindeki payı 5 puan artış ile yüzde 61’e ulaşmıştır.
Mevduat dışı kaynaklardaki yavaşlama devam etti.
Yıllık bazda yüzde 2 artan mevduat dışı kaynaklar Eylül 2016 itibarıyla 689 milyar TL (229 milyar dolar) olmuştur. Yabancı para kredi talebinin azalması, mevduat dışı kaynaklardaki yavaşlamanın temel nedeni olmuştur.
Bireysel kredilerdeki artış daha yavaş
Bireysel kredilerin yıllık büyümesi Eylül ayı itibarıyla yüzde 7 seviyesinde gerçekleşmiştir. Bireysel krediler toplam kredilerin yüzde 27’lik bölümünü oluşturmaktadır. Kurumsal kredilerdeki yıllık büyüme ise yüzde 11,3 olmuştur.
Tahsili gecikmiş alacak oranı yüzde 3,4 oldu.
Tahsili gecikmiş alacaklar, özel karşılık öncesi yüzde 23, özel karşılık sonrası yüzde 10 oranında büyümüştür. Sektör söz konusu alacakların yüzde 76’lık bölümüne karşılık ayırmıştır.
Takipteki alacaklar/kredi oranı 2015 yılı Eylül ayında yüzde 3,0 iken, Eylül 2016’da yüzde 3,4 olmuştur. Söz konusu oran kurumsal kredilerde yüzde 2,9 iken bireysel kredilerde özellikle kredi kartlarının etkisiyle yüzde 4,5 olmuştur.
Net faiz dışı giderler azaldı.
2016 yılı Eylül ayı itibarıyla faiz gelirleri yüzde 20, faiz giderleri ise de yüzde 22 artmış, net faiz geliri yüzde 18 artarak 88 milyar TL olmuştur. Faiz dışı gelirlerdeki artışın etkisiyle net faiz dışı gelir-gider dengesi yüzde 18’lık azalma ile 23 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Faiz dışı gelir gider dengesini etkileyen başlıca gelişmeler, varlık satışları ve genel karşılıkların düşmesi olmuştur. 12 aylık kar hacmi yüzde 47 artış ile 36 milyar TL olmuştur.
Özkaynak karlılığı arttı.
12 aylık karı baz alan ortalama özkaynak karlılığı[2] bir önceki yıla göre 2,9 puan artış ile yüzde 13,5 olmuştur. Sektörün ortalama özkaynak karlılığı yüzde 15 seviyelerinde tahmin edilen sermaye maliyetinin altında seyretmektedir.
Sermaye yeterlilik rasyosu yükseliyor.
Bankacılık sektörü toplam özkaynakları Eylül 2016 itibarıyla bir önceki yıla göre yüzde 18 artarak 293 milyar TL (97,6 milyar dolar) olmuştur. Özkaynaklar dolar bazında yüzde 20,1 büyümüştür.
Sermaye yeterlilik rasyosundaki (SYR) yükseliş trendi yılın üçüncü çeyreğinde de devam etmiş ve Eylül 2016 itibarıyla bir önceki çeyreğe göre 0,2 puan artarak yüzde 16 olmuştur. Çekirdek SYR ise yüzde 13,8 olmuştur.