Ankara – 06.08.2015 – Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, bitkisel yağ, yağlı tohum ve küspe açığının acilen kapatılması gerektiğini bildirerek, “aksi takdirde 2014 yılında olduğu gibi her yıl 4,3 milyar dolar döviz harcamaya devam ederiz. Bunun yolu en başta ayçiçeği üretiminin artırılmasından geçiyor” dedi.
Bayraktar, Akdeniz gibi bazı bölgelerde hasadı başlayan ayçiçeği üretimiyle ilgili açıklamasında, bu yıl dünyada 23 milyon 440 bin hektar alanda ayçiçeği ekildiğini, 2014 yılında 40 milyon ton olan üretimin ise yüzde 1,25 azalmayla 39 milyon 530 bin tona inmesinin beklendiğini belirtti.
Ayçiçeği üretiminde dünyada önde gelen ülkelerin yüzde 25,3 payla Ukrayna, yüzde 23,7 payla Rusya ve yüzde 20,7 payla Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olduğu, bunları Arjantin, Çin, Türkiye ve ABD’nin izlediği bilgisini veren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Türkiye, dünya ayçiçeği üretiminin yüzde 4,3’ünü karşılıyor. Dünya ayçiçeği üretiminde lider olan Rusya, 2010 yılından itibaren Ukrayna’nın gerisinde kaldı. AB içinde en fazla ayçiçeği üretimi yapan ülkeler Fransa, Romanya, Bulgaristan, Macaristan’dır.
Bu yıl dünya ayçiçeği verimi dekara ortalama 165 kilogram (kg) olarak beklenmektedir. Ayçiçeği üretiminin en fazla gerçekleştirildiği üretici ülkeler arasında en yüksek verim sırasıyla Çin, Türkiye ve AB ülkelerine aittir. Çin’in ayçiçeği verimi dekarda 261 kg, ülkemiz 249 kg ile dünya ortalamasının üzerindedir.”
-“Ayçiçeği üretimin bu yıl 1,7 milyon tona yaklaşacağı tahmin ediliyor”-
Bu yıl birinci tahmin verimlerine göre, ayçiçeği üretiminin yüzde 3,1 artacağının tahmin edildiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Ayçiçeği üretiminin bu yıl 1,7 milyon tona yaklaşacağı tahmin ediliyor. Son yıllarda İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde ekim alanlarının artması, yapılan destekler, Çukobirlik’in ayçiçeği alımına başlaması ve verimde sağlanan gelişme, ayçiçeği üretimini yükseltti. Her ne kadar, son 10 yılda ekim alanları yüzde 16,1, verim yüzde 44,7, üretim yüzde 68 artsa da ayçiçeği açığı sürüyor.
Ülkemizde üretilen yağlı tohumlu bitkiler içinde ayçiçeğinin payı yüzde 46,7’dir. Halkımızın genelde bitkisel yağ olarak ayçiçeğini tercih etmesi ayçiçeğinin önemini artırmaktadır. Yağ tüketiminin yanı sıra çerezlik tüketim amaçlı da üretim yapılmaktadır.
Yağlık ayçiçeği üretimi ülke geneline yayılmış olmakla birlikte üç bölgede yoğunlaşmıştır. Türkiye ayçiçeği üretiminin yüzde 88,4’ü Marmara, İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesinde yetiştirilmektedir. Üretimin yüzde 47,2’si Marmara, yüzde 29,2’si İç Anadolu, yüzde 12’si Karadeniz bölgelerin yapılıyor.
Ayçiçeği üretiminde il düzeyinde de yoğunlaşma vardır. Toplam 5 ilin üretimleri toplam üretimin yüzde 60’ını oluşturmaktadır. Bu illerden Konya toplam üretimin yüzde 17’sini karşılayarak ilk sırada yer almaktadır. Konya ilini Tekirdağ, Edirne, Adana ve Kırklareli illeri takip etmektedir. Bu illerimizi ise sırasıyla Çanakkale, Çorum, Samsun, Balıkesir, Aksaray, Eskişehir izlemektedir.”
Bu yıl ülke genelinde yağışların normalleri üzerinde gerçekleşmesinin ayçiçeği üretimi için de oldukça faydalı olduğunu bildiren Bayraktar, “Ancak, ayçiçeği üretiminin yoğun olarak yapıldığı Marmara bölgesinde ekiliş sonrası yağış alamayan bazı alanlarda verimde azalma görüldü. Yağış yetersizliğinin yanı sıra bu aylarda sıcaklıkların da normallerinin üzerinde gerçekleşmesi verimi olumsuz etkiledi. Hasadın başladığı Adana ilinde verimde geçtiğimiz yıla göre artış görüldü” dedi.
-Birliklerin açıkladığı fiyat piyasayı belirliyor-
Yağlık ayçiçeğinin Trakyabirlik, Karadenizbirlik ve Çukobirlik tarafından alındığını bildiren Bayraktar, şu bilgileri verdi:
“Birlikler yaptıkları alımlar ile piyasada etkili olmakta üretici pazarlama sıkıntısı yaşamamaktadır. Birliklerin açıkladığı fiyat piyasayı belirlemektedir. Bu amaçla her yıl Birlikler tarafından açıklanan fiyat, üreticilerimiz açısından oldukça önem taşımaktadır. Birliklerden üretici maliyetlerini göz önünde bulunduran ve piyasayı düzenleyici bir fiyat açıklamasını bekliyoruz.
Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde ayçiçeği ithalatında uygulanan gümrük vergilerinin üst sınırları bellidir. Bu sınırlar, dış piyasa fiyatları ile üreticimizin rekabet edebilmesi için yeteri kadar yüksek değildir. Bu nedenle özellikle ürün pazarlama döneminde (hasat ve sonrası) tarife dışı engellerle ithalat kesinlikle önlenmelidir. Dünya Ticaret Örgütü ile yapılan anlaşmalar gereği, yağlı tohum ve ham yağ ithalatındaki sınırlamayı kaldıran vergi oranlarının ülkemiz lehine yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.
-“Üretici için alım garantisi çok önemli”-
Üretici için alım garantisi çok önemlidir. Yağlı tohumlu ürünlerden üretimin yaygın olduğu ayçiçeğinin yıllardır Trakyabirlik, Karadenizbirlik ve Çukobirlik tarafından alınması üretimin gerçekleştirilmesi için önemli bir etken olmaktadır. Bu nedenle Tarım Satış Kooperatiflerinin etkili bir çiftçi örgütü olarak devam etmesi sağlanmalı, yeni finans kaynakları oluşturulmalı, ekonomik kayıplara neden olan depolama koşulları iyileştirilmelidir.
Üreticilerimizin verimli bir şekilde üretim yapabilmeleri bakımından ucuz girdi kullanımı sağlanmalı, gübre, mazot ve elektrikteki KDV oranları indirilmelidir.
Diğer taraftan üretimde artışın sağlanabilmesi için 2014’te kilogram başına 30 kuruş olan ve 2015 yılı için değişmeyen prim desteğinin artırılması gerekmektedir.”