16 ŞUBAT 2016 -Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci ve yönetim kurulu üyeleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’yu ziyaret ederek, iş yaşamındaki sorunları aktardılar.
ATO Başkanı Bezci, ziyarette yaptığı konuşmada Türkiye’nin gündeminin ağırlığından ve Suriye’de yaşanan gelişmelerden ve hükümetin tavrından bahsederek, “Ticaret Odası olarak hükümetimizin yanındayız ve destekliyoruz” dedi.
Bezci, asgari ücretteki artışa karşı olmadıklarını, çalışanların daha iyi ekonomik şartlarda yaşamasını işveren kesiminin de istediğini belirterek, artışın kademeli olarak diğer çalışanlara da yansıdığını ve diğer giderlerle birlikte işveren üzerinde büyük bir yük oluşturduğunu kaydetti.
Ankara Ticaret Odası’nda çalışma hayatında yapılan düzenlemelerin işveren kesimine yansımasını takip edebilmek amacıyla çalışma grupları oluşturduklarını anlatan Bezci, “Daha önce asgari ücret konusunda bir çalışma grubu oluşturmuştuk. Bu grubu genişleterek kıdem tazminatı konusunda da çalışma yapmasını sağladık” dedi. Bezci, kıdem tazminatı konusunda yaptıkları çalışmaları yazılı olarak bakanlığa sunmak istekilerini söyledi. Bezci, oda olarak kıdem tazminatını desteklediklerini de söyledi.
Toplantıda söz alan ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Ertürk de konuşmasında, Türkiye’nin çok büyük badirelerden geçtiğini, iki seçimin ardından ekonomiyi direkt etkileyen iç ve dış olaylar yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini belirterek, “İş dünyası olarak dua ediyoruz. Hamdolsun ki güçlü ekonomimiz sayesinde bütün bu badireleri çok fazla hissetmeden veya geçmişte yaşanan büyük krizler gibi krizler yaşamadan atlatabiliyoruz” dedi.
-“34,5 MİLYAR TL EKSİYLE BAŞLIYORUZ”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’da ATO heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdiği konuşmasında, asgari ücretteki artış, emeklilere yapılan artış ve diğer konuların sosyal güvenlik sistemi üzerinde yük oluşturduğunu belirterek, “Bunların bir kısmı Hazine bir kısmı da Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bütçesinden karşılanacak. 34,5 milyar TL eksiyle başlıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin en başarısız bakanlarından biri olacağım büyük ihtimalle. Büyük bir rakam. Bunu nereden toplayacaksınız? Denetim yapsanız kaçta kaçını alacaksınız. Buna rağmen yüzde 80’in üzerinde çalışana yönelik 100 liralık desteğimiz söz konusu. Bu destek yıl sonuna kadar devam edecek. Zaten bunu daha önce de hesap etmiştik. Asgari ücret 1.300 lira olmasaydı 1.118-1.120 lira civarında olacaktı. Piyasa bunu kendi adına regule eder. Neticede demokrasilerin kendi adlarına böyle bir sonucu var ve bunu hep beraber yüklenmek durumundayız. Bu da bize ne getirdi? Aslında 1.300 liraya getirerek istikrarımızı da muhafaza etmiş olduk. Vatandaşa bunu söyledik AK Parti tek başına iktidara geldi. Elbette tek sebep bu değil” dedi.
Güvenceli esneklik konusunda TBMM’de komisyon çalışmalarına bugün başlayacaklarını da kaydeden Bakan Soylu, şunları söyledi:
“Güvenceli esnekliğe getirdiğimiz şeylerin tümü kayıt dışında yaşanıyor. Kadınlar evlerde çalışıyorlar mı? Çalışıyorlar. Tarım işçileri sosyal güvenliksiz bir şekilde hayatlarını devam ettiriyorlar mı? 50-60 kişilik kamyonlarla gidiyorlar çalışıyorlar. Gençler yazın olsun, başka zamanda olsun 2-3 ay sigortasız çalışıyorlar mı? Çalışıyorlar. Siz iş hacmini artırmak istediğiniz zaman, iyi bir sipariş aldığınızda kapasiteniz yetmiyorsa bunu merdiven altından veya başka bir yerden sağlamıyor musunuz? Sağlıyorsunuz. Çalışma hayatında bir takım rahatlıklar getirirken diğer taraftan çalışma hayatının sürdürülebilirliğini sağlamak durumundayız. Bunu temin etmek bizim temel görevimiz. Biz sosyal hukuk devletiyiz. Sosyal hukuk devleti olarak insanların sosyal güvenliklerini temin etmekle, kayıt dışını aşağıya almakla sorumluyuz. Avrupa’nın ve dünyanın en gelişmiş ülkelerinin en temel isteklerinden bir tanesi istihdam kapasitesini ve işgücü kapasitesinin artırabilmek. İşgücüne insanların ayağını atabileceği zemini oluşturmak. Öyle insanlar var ki, (ben dört ay çalışırım) diyor. Öteki diyor ki (ben yılın yarısını Antalya’ da geçiririm). Biz herkesin işgücü kapasitesinden istifade etmekle mükellefiz, doğrusu da bu. İstihdam gücünü artırmalıyız. Sebep, gittikçe nüfusumuz yaşlanıyor. Avrupa nüfusu yaşlanıyor, biz de aynı süreçlerle karşı karşıya kalabiliriz.”
-“KIDEM TAZMİNATI KONUSUNDA DOSYA KAPAĞINI YENİDEN AÇTIK”-
Kıdem tazminatı konusuna da değinen Bakan Soylu, konunu Türkiye’de yıllardan beridir tartışıldığını, kendilerinin de dosyanın kapağını yeniden açtığını belirterek görüşlerini şöyle dile getirdi:
“Henüz netleştirmiş değiliz. Konunun kapağını yeni açtık herkes çalışıyor. Hep beraber masaya getireceğiz. Arzu ettiğimiz şu; herkesin bireysel kıdem tazminatı hesabı olsun. İşçinin hakkını bugünkü hakkından geriye düşürmemek lazım. Aktüeryal hesap yaparak, işveren yüzde kaçını sağlar, işsizlik fonundan ne kadar fedakarlık ederiz, aynı zamanda devlet buna katkı koyabilir mi, bunlara bakacağız. Bu verileri işverenin ödeyeceği, işçinin hakkının kaybolmayacağı, devletin de sosyal hukuk devleti görevini yapacağı bir çizgi içerisinde gerçekleştirmeyi düşünüyoruz”