Ankara SMMMO üyesi 3 mali müşavir, son vergi gelişmeleri ile ilgili açıklama yayınladı:
Ümit Ünver (Mali Müşavir ) : Bütçe açığındaki gelişmeler ve ülkemiz çevresinde gelişen jeopolitik riskler bu vergi artışını doğurdu.Özellikle Motorlu Taşıtlar Vergisinde %40 ‘dan başlayan ve %68’lere varan bir artış söz konusu.Ülkemizde alınan vergilerin yaklaşık 2/3 ‘ü dolaylı vergidir (KDV,ÖTV, gibi harcamalardan alınan vergi ).Bu diğer gelişmiş ülkeler ortalamasında %40 civarında dolaylı vergi ve %60 civarlarında doğrudan alınan (gelirden alınan vergi) vergilerdir. Dolayısıyla ülkemizde zaten dolaylı vergiler bu kadar yüksek iken MTV’nin arttırılması tepki doğurdu.Vergi aflarının vergide ödeme isteğinde ve vergi adaletinde erezyon yaratması söz konusu.Özellikle ihracatın ve istihdamın artması çok önemli.Şu anki artışlar tüketimde azalmalara sebep olur bunu kapatacak ise ihracattır.2002 yılından beri daha güçlenen ekonomimiz makro ekonomik göstergeler açısından iyileşme kaydetmiş,bütçe açığının gayri safi milli hasılaya oranının oldukça düşmesi (%12’lerden %1,6’ya düşmesi ),daha iyi şartlarda dış borçlanma sağlanılmış ve sosyal yardımlarla yoksulluğu azlatan bir politika gözlemlenmiştir.Özellikle gelir vergisi 3. Dilimindeki 3 puan vergi artışı orta kesim halkımızı daha çok etkileyecektir.Finans sektörüne yönelik %2 ‘lik vergi artışı ise özellikle kredi kullanan firmalar üzerinde etkili olacaktır.Çünkü finans kuruluşları bunu kredi kullandırdığı firmalara yansıtacaktır.Vergide etkin denetim ve bahsetmiş olduğum doğrudan vergilerin vergi kompozisyonu içerisindeki oranının artması vergide adaleti olumlu etkileyecektir.Dolaylı vergi tüketimi doğrudan vergi ise geliri etkiler. Mali Müşavirler özellikle verginin tahakkuku ettirilmesinde çok önemli ve kritik meslek grubudur.Özellikle yıl sonuna kadar ekonominin ve vergide değişikliklerin daha çok konuşulduğu günler olacaktır.
Oğuz Nihat Alkan(ASMMMO Yönetim Kurulu Üyesi / Ankara Meslekte Birlik Grubu Başkanı) Ülkemizin jeopolitik risklerinin artışı sonucu olarak da yorumlayabileceğimiz bu artışın verginin tabana yayılarak ve doğrudan vergi /dolaylı vergi oranını daha çok vergi kompozisyonunun doğrudan vergi olacak şekilde değişmesini uzun zamanda sağlayarak bu tip vergi artışlarının daha çok vatandaş genelinde değil gelir elde edenler yönünde değişmesini sağlayabiliriz.Biz mali müşavirler olarak vergi değişkliklerinde bizler ile daha iletişim halinde kalınmasını ve etkin bir şekilde maliye politikalarının oluşturulmasında destek olabileceğimizi belirtmek istiyorum.Motorlu Taşıtlar Vergisinin meclisten değişerek geçeceğini düşünüyorum
Serkan Tavşan (Mali Müşavir Sen Başkan Yardımcısı ): Devlet için önemli olan doğrudan vergilerin dolaylı vergilere oranla daha fazla olması gerekir. Hatta Toplanan Gelir Vergisinin, Toplanan Kurumlar Vergisinin 2 katından fazla olması, devletin elde ettiği gelirin Yıllık Milyonlarca TL Satışı olan şirketlerden değil de bu şirketlerde çalışanların maaşlarından kaynağında kesilerek devlete giden kesintilerden oluştuğunu ve birçok şirkette Vergi Levhasında ödenen kardan daha fazla personel stopaj ödemesi yapıldığını ve personel stopaj ödemesinin şirketin değil çalışanların maaşından kesilen aslında çalışanın devlete ödediği ancak şirketlerin aracı olduğu vergiler olduğu gerçeğini belirtmek lazım . Türkiye’de Kurumlar Vergisi oranı %33 (%30+3Fon) iken 2006 Yılında %20 ye düştüğünde 13 puanlık ciddi düşüş bile önceki sene toplanan vergi ile sonraki sene toplanan vergi arasında ciddi bir vergi farkı yaratmadığını da belirtmeliyiz.Vergide adaletten söz edebilmek ancak bu şekilde mümkün olabilir. Çünkü dolaylı vergiler adil olmayan bir gelir toplama aracıdır. Sürekli vergi yapılandırması kanunlarına rağmen düşüş içerisinde olan tahakkuk tahsilat oranına bakıldığında bu af ve yapılandırmaların mali disipline verdiği zararlar da net bir şekilde görülmektedir. Kaldı ki işverenler ile direkt iletişim halinde olan biz Mali Müşavirlere işverenlerin sürekli değindiği hususlardan biri de budur. Tahsilat yapmak için çıkarılan Af Kanunları ile günü kurtarabiliriz ancak bu algının yıkılmasının uzun yıllar alacağı gerçeğini de hiçbir zaman unutmamak gerekir.