Bilkent Üniversitesi Senatosu’nun önerisi ve Mütevelli Heyeti’nin kararı ile verilen fahri Doktora ünvanını Acemoğlu’na Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof Abdullah Atalar tevcih etti.
Törende konuşma yapan Bilkent Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Prof Erinç Yeldan; Acemoğlu’nun kuşağının en önemli iktisatçılarından olduğunu, iktisat biliminin yanısıra Siyaset Bilimine ve Elektrik Mühendisliğine’de büyük katkılarının olduğunu Bilkent Üniversitesi tarafından verilen fahri doktoranın iktisat yazınındaki katkılarından dolayı verildiğini belirtti.
Dünyayı anlamamıza sunduğu büyük katkılara teşekkür eden Yeldan; Neden Amerika ve Meksika birbirinden bu kadar farklı? Arjantin 20. Yüzyılın başında dünyanın en zengin ülkelerinden biriyken şimdilerde neden bu kadar fakir? Neden imparatorluklar kurmuş Türkiye’de kişi başına düşen gelir Avrupa Birliği ortalamasının bu kadar altında? İktisat biliminde referans noktası olarak gördüğümüz sanayi devrimi neden İngiltere’de gerçekleşti de matematik ve astronomi alanında batı dünyasından çok daha ileride olan Müslüman Arap coğrafyasında böyle bir devrimin izlerini görmek mümkün olmadı? Sorularını soran Acemoğlu’nun karşılaştırmalı çalışmalarının iktisat alanına çok önemli katkılarının olduğunu belirtti.
Prof Yeldan’ın konuşmasından sonra, Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof Abdullah Atalar Acemoğlu’na fahri doktora’yı tevcih etti.
Törenden sonra “Ulusların Zenginliğini Bir Daha Düşünmek” konulu bir sunuş gerçekleştiren Acemoğlu; 15 yıllık bir çalışmanın ürünü olan “Ulusların Düşüşü” adlı çalışmasında da yer alan görüşlerini paylaştı; Ülkelerin büyümelerinin tek yolunun kapsayıcı kurumlar ve teknolojik gelişmeden geçtiğini, bunun da ancak demokrasiyi başarmış ülkelerde olabileceğini belirten Acemoğlu, ekonomik ve siyasi rantın belli kişilerin elinde olmasının zengin ekonomilerde de bir süre sonra düşüşü getireceğini söyledi. Ancak demokratik ülkelerin eşit kaynak dağılımı, doğru vergi sistemi ve eğitim sistemi oluşturabileceklerini belirten Acemoğlu, kapsayıcı kurum yapısı ve demokrasinin yöneticilerin kendi iradeleriyle oluşamadığını, bu yapıların ancak toplumun tabanından bir baskı ile uygulamaya geçirilebildiğini anlattı. Konuşmasını ülkelerden örnekler vererek zenginleştiren Acemoğlu, doğal zenginliğe sahip ülkelerin de kapsayıcı kurumları oluşturamaması halinde düşüşünün kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) İktisat Profesörü olan Acemoğlu, IDEAS/RePEc araştırma veri tabanına göre, “Dünya’daki En Çok Alıntı Yapılan ilk 10 Ekonomist” arasındadır.
Acemoğlu, klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle, 2013 yılında, T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından, Türkiye’nin kültür ve sanatının yücelmesine çalışan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişi ve kurumları devlet adına onurlandırmak ve özendirmek amacıyla verilen “T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü” almıştır. “Kurumların ekonomik gelişim ve siyasal ekonomideki yeri” konulu çalışmaları nedeniyle de Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında “Bilim Ödülü”ne layık görülmüştür.
Her iki yılda bir ekonomi bilimine en büyük katkıyı yapan 40 yaş altındaki bir bilim adamına verilen; John Bates Clark(2005) madalyasının sahibi de olan Acemoğlu, ayrıca John Neumann(2007) ve Erwin Plein Nemmers (2012) ödüllerinin sahibi.