Amerika Birleşik Devletleri’nde başkent merkezli tarafsız bir düşünce kuruluşu olan Global Policy Institute (GPI – Küresel Politika Enstitüsü) tarafından New York’ta gerçekleşen panelde 15 Temmuz darbe girişimi masaya yatırıldı. Harvard Club’ta gerçekleştirilen ‘Türkiye’deki Başarısız Darbe Girişiminin Anatomisi’ başlıklı paneli, ABD ve uluslararası medya temsilcilerinin yanı sıra BM temsilcileri, akademisyenler, siyasetçiler, büyükelçilikler ve uluslararası sivil toplum kuruluşu liderleri izledi. 15 Temmuz darbe girişiminin uluslararası alanda doğru anlatılması, kamuoyunun ve medyanın doğru bilgilendirilmesi amacıyla Türkiye’den ve dünyadan önemli isimlerin bir araya geldiği panelin moderatörlüğünü ise Türkiye Cumhuriyeti Eski Başbakanı Mesut Yılmaz üstlendi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da etkinliğin ana konuşmacısıydı. 15 Temmuz gecesi yaşadıklarına değinen Çavuşoğlu, “Darbe gecesi yaşananları biz biliyoruz, yaşayanlar biliyor ancak Avrupalı ve Amerikalı dostlarımız görmezden geldi. Halkımız ise ideoloji farketmeksizin, parti ayırt etmeksizin sadece demokrasiyi korumak için kadın – erkek demeden sokaklara döküldü. Bu birlik ve milli beraberlik ruhunu, uzlaşı kültürünü sürdürmemiz gerekiyor. Bize düşen görev ise Türkiye’de sivil demokrasiyi güçlendirmek. Bunun için çalışıyoruz” dedi.
2014 yılında BAU Global Başkanı Enver Yücel öncülüğünde kurulan ve küresel konulara tarafsız ve bilimsel yaklaşımla analiz ve çözüm önerileri sunmayı hedefleyen Global Policy Institute gibi objektif ve dengeli kurumlara ihtiyaç olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, “Bugüne kadar ABD’nin bizden iadesini talep ettiği 10 kişiden dokuzunu iade ettik. Birinin iadesini de kabul ettik ancak o kişi bulunamadı. Müttefikimiz ve model ortağımız ABD’den beklentimiz, bu darbenin planlayıcısı olan şahsı bir an önce Türkiye’ye iade etmesi. İlk etapta da tutuklaması. Bu şahıs ABD’den tehditlerine devam ediyor” dedi. Bakanlığında FETÖ tarafından yerleştirilmiş 500 kişi olduğunu belirten Çavuşoğlu “Bu kişilerle çalışmam mümkün değil elbette. FETÖ üyesi olduğu tespit edilen kamu çalışanlarının devletle ilişiğini kesiyoruz” dedi. Panelin moderatörlüğü üstlenen Eski Başbakan Mesut Yılmaz da 15 Temmuz günü Türkiye’nin ABD’nin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirterek “Bu desteğin gelmesi ne yazık ki çok uzun sürdü” dedi. “Türkiye gibi modern bir ülkede böyle bir grup nasıl yapılanmış olabilir? Bunların ana planları neydi, eğer başarılı olsalardı neler olacaktı, Türk halkının dahi ne olduğu konusunda hala kafası karışık. Türkiye’de yaşananlar diğer ülkeleri ve Türkiye – Amerika ilişkilerini de etkiledi” diyen Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “70 yıl boyunca Amerika demokrasi, adalet, ekonomik gelişme açısından Türkiye için çok önemli bir figür oldu. 15 Temmuz günü ABD’nin desteğine çok ihtiyaç duyuldu ancak bu destek ne yazık ki çok uzun süre sonra geldi. Türk halkının darbeye karşı aldığı tutumu ilk tebrik eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin oldu. Türkiye’de bütün kesimden herkesin demokrasiye inancı çok sağlam. Ancak ABD’nin Türkiye’nin durumunu anlaması zaman aldı”. Toplanan delillere bakıldığında FETÖ’nün bu darbeyi düzenlemedeki rolünün çeşitli tanık ifadeleriyle de ispatlanmış olduğunu belirten Yılmaz, “Darbe girişiminin iç savaşa neden olması an meselesiydi” ifadesini kullandı.
BAU Global Başkanı Enver Yücel ise yaptığı açıklamada 15 Temmuz’da yaşananlar nedeniyle bu etkinliğin düzenlendiğini vurgulayarak, “Moderatörümüz eski başbakanlarımızdan Mesut Yılmaz ve çok değerli panelistlerle beraber Türkiye’de yaşananları objektif bir gözle Amerikan kamuoyuna, Amerikan medyasına düşünce kuruluşlarına, üniversitedeki öğretim görevlilerine anlatma şansımız, fırsatımız oldu. Türkiye’de yaşanan olayları sivil toplum örgütleri, üniversiteler, düşünce kuruluşları olarak dünyaya bizim de anlatmamız gerekiyor. Sadece devletten beklemek yetmez, bizlerin de bu tür olayları objektif bir gözle dünya kamuoyunu anlatmamız gerekiyor. Onun için güzel bir etkinlik yaptık” dedi.
Bu etkinliğin Türkiye’deki üniversitelerin, düşünde kuruluşlarının yapması gerektiğini kaydeden Yücel, Berlin ve Brüksel’de de aynı etkinliği gerçekleştireceklerini ifade etti.
Panelde konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülnur Aybet ise darbenin dışarıdan ve içeriden bakıldığında iki farklı şekilde göründüğünü ifade etti. Aybet; “Batılı müttefiklerimiz onlardan beklediğimiz şekilde darbeye karşı Türkiye’nin yanında durmadı. Türkiye yalnız bırakıldı, daha da kötüsü, eleştirildi. Yüzlerce insanın hayatını kaybetmesi batı basınında yer bulmadı. Batı basını darbe girişimini haberleştirirken gerçekleri göstermedi. Türkiye’deki darbe girişimi sonrası ortaya çıkan ABD karşıtı algıyı kırmak kolay değil” dedi.
Fethullah Gülen’in yaklaşık 40 yıldır en alt kademeden devlet bürokrasisinin içine sızdığını ve devleti tamamen ele geçirmeyi hedeflediğini belirten Princeton Üniversitesi Atatürk, Osmanlı ve Çağdaş Türkiye Çalışmaları Merkezi, Emeritus Prof. Dr. Heath Lowry, “Amaçları okullarını kurdukları yerlerde o ülkenin ileri gelenlerinin çocuklarını kendi okullarında okutmak ve devlet kademelerinde söz sahibi olabilmek” dedi.
Panelin bir diğer konuşmacısı da ABD Kara Kuvvetleri’nden Emekli Tuğgeneral Mark Kimmitt oldu. Darbe girişiminden bir hafta sonra Taksim Meydanı’nda bulunduğunu söyleyen Kimmitt, “Her yer Türk bayraklarıyla bezeliydi. Kozmopolit şehirli Türkler darbeye karşı gösteri yapıyorlardı. Bu insanlar kimsenin zorlamasıyla değil kendi istekleriyle oradaydılar. Bunu çok net gördüm ve bu beni çok etkiledi” dedi. Askerlerin üzerinde mutlaka sivil bir kontrol olması gerektiğinin altını çizen Kimmitt, sözlerini, “Türkiye, çok zorlu bir coğrafyada ABD için güçlü ve değerli bir müttefik. Başka darbeleri engellemek için yapılması gerekenler nelerdir sorusuna yanıt aramamız gerekiyor” şeklinde sürdürdü.