İstanbul İhracatçı Birlikleri bünyesinde faaliyet gösteren Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları birliği ,İstanbul Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği,ambargosuz döneme hazırlanan İran’a 28 firma ile çıkarma yaptı. Sektörünün önde gelen firmaları, 18-21 Aralık tarihleri arasında İran’ın Başkenti Tahran’da yaklaşık 300 ikili iş görüşmesi gerçekleştirdi. Birlik temsilcileri Cumhurbaşkanlığı Ticaretten sorumlu yardımcısı, Tahran Ticaret Odası ve Gıda ithalatçı birliği başkanını ziyaret etti.
Türkiye ve İran arasındaki ticari bağlar, ambargo ve yaptırımların kalkacak olmasıyla yeni bir döneme girildiğini vurgulayan Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Zekeriya Mete “Ambargonun kalkacak olması sektörümüz için önemli fırsatlar yaratıyor. Bu ülkede önemli bir rol oynayabiliriz. İran’ın yeni bir döneme gireceğine işaret eden Mete, şunları anlattı: “İran’la ihracatımız henüz istediğimiz seviyelerde değil. Bunu yeni dönemde artırmak istiyoruz” dedi. İkili iş görüşmelerini değerlendiren Zekeriya Mete, “50’ye yakın iş adamıyla ve İranlı şirketlerle buluşturduk. Ticari ilişkilerimize yeni bir boyut kazandıracağımıza inanıyoruz. İran’la 350 yılı aşkın süredir işbirliğimiz var. Aramızdaki ticari bağ uluslararası konjonktür nedeniyle kesintiye uğrasa da hiçbir zaman kopmadı. Artık yeni bir döneme giriyoruz ve iki ülke arasında bir köprü oluşturmak istiyoruz” diye konuştu.
Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Güleç, ambargonun kalkmasının Türk mobilyacısı için fırsatlar yaratacağını söyledi. Türk mobilya sektörünün İran’ın küresel pazara tekrar açılacağı bu dönemi iyi değerlendirmesi gerektiğini belirten Ahmet Güleç, “Önümüzdeki süreçte doğru bir pazarlama stratejisi ile birlikte bu pazarda yer almalıyız. Atmamız gereken adımların başında gerek sektörel sivil toplum kuruluşlarımızla, ihracatçı birliklerimizle ikili ilişkileri geliştirecek faaliyetlerde ve temaslarda bulunmak geliyor. Bunları yapabildiğimiz takdirde ihracat rakamlarımızın kısa vadede yükseleceğine inanıyorum. Bu sebeple, mobilyacılarımızın bir an önce stratejilerini ortaya koyması, İran’a açılan yeni kapıdan hızla girmesi gerekiyor” dedi. Ahmet Güleç, “İran’daki ambargonun kalkması pazarı tekrar canlandıracak, böylece firmalarımız mağazalarını rahatlıkla açabilecektir. Türkiye-İran Tercihli Ticaret Anlaşması’nın (TTA) sağladığı avantajlara bakarak sadece parekende sektöründe takip eden üç yıl içinde İran’da, Türkiye’nin 500 mağaza zinciri açması bekleniyor” diye konuştu. İran’daki temel rakiplerimiz tüm dünyada olduğu gibi Çin, Hindistan ve Güney Kore. Bu ülkelerden bizim avantajımız gerek kültürel gerekse coğrafi yakınlığımız sayesinde mobilya kültürü olarak da benzer zevklere ve alışkanlıklara sahibiz dolayısıyla, İran bizim için kendimizi kolay ifade edebileceğimiz ve anlaşılabileceğimiz bir Pazar. Bununla birlikte kalite ve tasarım anlayışımızda günden güne yaşanan değişim, söz konusu ülkelerle aradaki farkı yakın zaman içerisinde daha hızlı bir şekilde açacaktır.
Ahmet Güleç, Türkiye’nin son on yılda dünya mobilya ihracat sıralamasında 11 basamak yükselerek 12’inci sıraya ulaştığını belirterek “Bu süreçte İspanya, Portekiz, Belçika, Hollanda, Endonezya, Avusturya, Danimarka ve İsveç’i bile geride bıraktık. Bugün, Irak, Suudi Arabistan, Türkmenistan, Almanya, Fransa, Birleşik Krallık ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelere ihracatımız artarak devam ediyor” diye konuştu. Güleç, sektörde son 10 yılda Çin’den sonra en fazla büyüyen ülkenin Türkiye olduğunun altını çizerek, 2023’te 25 milyar dolarlık üretim hedefini bu potansiyele inanarak belirlediklerini aktardı.Güleç 2016 yılı Ocak ayında gerçekleştirilecek CNRİMOB fuarında toplam 85 ülkeden 120.000 katılımcı hedefliyoruz. Bunların 90.000’i yurtiçi ziyaretçi, 30.000’i yurtdışı ziyaretçi olacaktır.