Ankara Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun hapis öngören maddelerinin şirket sahibini hırsız yerine koyduğunu söyledi. Karakuş “Başkasını soyan hapse girmeyebilir, ama kendi şirketinden para alan hapse girebilir. Böyle düzenlemeler ticari barışı bozar” dedi.
Yeni TTK ile ülkemizde ticari yaşamın
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Karakuş, artık çağdışı hale gelen Türk Ticaret Kanunu’nun yenilenmesinin devrim niteliğinde olduğunu ancak çok hızla yasalaşan kanunun ticari hayatla bağdaşmayan maddeler içerdiğine dikkat çekti.
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun ticari hayata getirdiği en riskli maddelerden birinin 358. Madde olduğunu kaydeden Karakuş, şirketten borç para almanın yasaklandığı bu maddeye uymayanların 300 günden az olmamak üzere adli para cezası ile cezalandırılacaklarını; söz konusu adli para cezasının tebliği tarihinden 30 gün içinde ödenmemesi halinde de bu cezanın hapis cezasına dönüşeceğini belirtti. Karakuş “Bu madde tüccar ve sanayiciyi ele güne muhtaç eder” dedi.
“ŞİRKETİ KAPAT GİT” DEMENİN YENİ DİLİ…
Ortakların şirketten para çekmelerinin vergi kanunlarında yasaklandığını kaydeden Karakuş “Bu durumda faizin yüzde 20’si oranında ‘kurumlar vergisi’, yüzde 15’i oranında ‘stopaj’ ve yüzde 18 oranında da ‘katma değer vergisi’ vergi kaybı cezası ile birlikte şirketten isteniyor. Böylesine ağır mali yükü bulunan borç para çekme işlemine bir de hapis cezası eklemek, şirketi kapat git demektir” diye konuştu.
Anonim ve limited şirketlerin denetlenmesine ilişkin düzenlemelere de değinen Karakuş, “Şirketler büyük, orta ve küçük olmak üzere üç kategoriye ayrılmış. Büyük şirketlerin denetçilerinin SPK’dan lisans almış bağımsız denetleme kuruluşu olacağı belirtilmiş. Türkiye’de şirketlerin yüzde 97’si orta ve küçük ölçeklidir. Bu şirketlere seçilecek denetçilerin Yeminli Mali Müşavir, bir kısmında ise Serbest Mali Müşavir unvanını taşıyan kişilerden olma zorunluluğu şirketlere denetçi bulamama, bulduklarında da ağır mali külfetler ödeme zorunluluğu getirecektir” dedi.
– BÜROKRASİ ARTIYOR-
Karakuş , 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe girecek Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun “Ticari Defter” tanımına “Pay Defteri”, “Yönetim Kurulu Karar Defteri”, “Genel Kurul Toplantı Defteri” gibi defterlerin de eklendiğini bildirdi.
Küçük esnaf, bakkal ve manav gibi mükelleflerin tuttukları “İşletme Defteri” ile serbest meslek erbabının tuttuğu “Serbest Meslek Defteri” nin kaldırıldığını ancak bu gruba da birinci sınıf mükelleflerin tutmakla yükümlü oldukları “Yevmiye Defteri”, “Defteri Kebir”, “Envanter Defteri” tutma zorunluluğu getirildiğini kaydeden Karakuş, bu düzenlemenin mükellefin üzerindeki bürokratik işlem yükünü artıracağını söyledi.
-NEREYE BAKSAN HAPİS CEZASI-
Yeni Türk Ticaret Kanunu’nun bağlı ve grup şirketlerin faaliyetlerinin yılın ilk 3 ayında rapora bağlanma mecburiyeti getirildiği hatırlatan Karakuş, raporda yer alan bilgilerin eksik, noksan veya yanıltıcı olması durumunda iki yıla kadar hapis öngörüldüğüne dikkat çekti.
Defter ve belgelerin denetime ibraz edilmemesi halinde 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağının yer aldığını belirten AGSD Başkanı Karakuş, yasada defterlerin kaç gün içinde ibraz edileceği konusunda bir bilginin yer almadığının da altını çizdi. Karakuş, “Bir ihmal sonucunda hapis cezası alacak başarılı bir tüccarımızın ticari itibarı tehlikeye düşebilir” dedi.
-MALİ TABLOLAR İNTERNETTE-
Yeni Kanunun sermaye şirketlerine 1 Temmuz 2013 tarihi itibariyle internet sitesi açma zorunluluğu getirildiğini hatırlatan Karakuş, aynı maddeyle şirketlere ait finansal tablolardan, yönetim kurulu ve müdürler tarafından alınan rüçhan, değiştirme alım gibi haklara ilişkin kararlara, değerleme raporlarından, genel kurul çağrı belgesine kadar her türlü belge ve bilginin internet sitesinde yayınlanmasının da zorunlu hale getirildiğini hatırlattı.
İnternet sitesi aracılığıyla şirket bilgilerinin açıklanmasının mali sırları sır olmaktan çıkartacağını belirten Karakuş, ayrıca internet sitesinde yayınlanacak bilgilerin metin haline getirilip tarih ve saati gösterecek şekilde notere onaylatıldıktan sonra bir deftere sıra numarasıyla yapıştırılması zorunluluğunun da şirketler için Çin işkencesini çağrıştıracağını kaydetti.