Türkiye inşaat sektörünün en güçlü gruplarının üyesi olduğu, sektörün çatı kuruluşu Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Temmuz 2018/ İnşaat Sektörü Analizi’ni açıkladı. 120 üyesiyle Türkiye’deki taahhüt işlerinin yüzde 70’ini, yurtdışında yapılan işlerin ise yüzde 90’ını gerçekleştiren, Türkiye Müteahhitler Birliği, “Yeni Sistem, Yeni Dönem, Yeni Beklentiler” başlıklı Temmuz 2018 analizinde, küresel ve ulusal ekonomik göstergeler ışığında sektörle ilgili tüm veriler değerlendirildi.
Ekonominin genel dinamiklerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inşaat sektörünün performansını doğrudan etkilediği kaydedilen analizde, “İnşaat sektörü yapısal olarak ekonomideki gelişmelere çarpan etkisiyle tepki vermektedir. Yeni dönemde ekonomik programda uygulanmasının elzem olduğu değerlendirilen mali ve parasal sıkılaştırma tedbirlerinin, yavaşlama sinyalleri veren inşaat faaliyetlerini kısa-orta vadede daha da baskılayacağı değerlendirilmektedir” denildi. İnşaat Sektörü Analizi’nde, “Kısa vadeli sonuçları ne olursa olsun, etkin bir ekonomik reform programının uygulamaya konması, orta-uzun vadede genel ekonomiyle birlikte inşaat sektöründe de sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek hem altyapı yatırımlarının sürekliliği hem de uluslararası finansman boyutu açısından fayda sağlayacaktır” vurgusu yapıldı.
“Ekonominin tek elde toplanması memnuniyet yarattı”
İnşaat Sektörü Analizi’nde, iş dünyasında ve yatırımcılar nezdinde, ekonomi kurmayları başta olmak üzere Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk kabinesine ilişkin gelişmeler ve verilen mesajlar yakinen takip edildiği belirtildi. Analizde, “Yeni dönemde ekonominin tek elde toplanması memnuniyet yarattı. Bakan Albayrak’ın verdiği piyasa dostu mesajlar, ekonomi yazarları ve bankacılar ile iş dünyası temsilcileriyle yaptığı istişare toplantıları ve yapısal reform içeren kapsamlı bir ekonomik paketin Ağustos ortasına kadar açıklanacağı beklentisiyle piyasalar bir miktar toparlandı” ifadeleri kullanıldı. Analizde, şöyle dendi:
“Küresel konjonktürle beraber değerlendirildiğinde, önümüzdeki birkaç yıllık dönemin Türkiye ekonomisi açısından çetin geçeceği ifade edilmektedir. Öte yandan, daha önce de dışsal şoklara karşı dirençli olduğunu kanıtlamış olan Türkiye ekonomisinin ihtiyacı bulunan tedbirlerin alınması halinde, orta-uzun vadede ekonominin atağa kalkabileceği ve eskisinden çok daha olumlu bir konumda olabileceği düşünülmektedir.”
“120 ülkede, 367 milyar dolarlık, 9 bin 375 proje inşa ettik”
Türkiye müteahhitlik şirketleri tarafından 1972’den 2018 Haziran sonuna kadar 120 ülkede üstlenilen 9 bin 375 projenin toplam bedelinin 367 milyar ABD Doları olduğu belirtilen analizde, yurtdışı müteahhitlik hizmetlerine ilişkin şu tespite yer verildi: “Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2012 ve 2013 yıllarında yurtdışında yeni üstlenilen iş tutarı 30 milyar ABD doları boyutuna ulaşmış iken, bu tutar bölgedeki jeopolitik gelişmeler, petrol fiyatlarındaki gerileme ve Rusya ile yaşanan krizin etkisi ile 2016 yılında 14 milyar ABD dolarına inmiştir. Yeni üstlenilen proje tutarı 2017 yılında yaklaşık 15 milyar ABD Doları olarak gerçekleşmiş bu yılın ilk altı ayında ise 9.2 milyar ABD Doları ile yeniden yüzünü yukarıya dönmüştür.”
Türkiye Müteahhitler Birliği Temmuz 2018 İnşaat Sektörü Raporu’nda
genel ekonomi ve sektöre ilişkin özetle şu tespitler yapıldı:
6 AYDA 646 BİN KONUT EL DEĞİŞTİRDİ: 2018 ilk yarıyılda Türkiye genelinde toplam 646,032 konut el değiştirmiştir. Toplam konut satışları yılın ilk altı ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre %1.3 oranında gerilemiştir.
İPOTEKLİ SATIŞLAR HAZİRAN’DA ARTTI: Kampanyaların etkisiyle, Haziran ayında toplam konut satışı yıllık bazda %22.4 oranında artmıştır. Faiz ve fiyat indirimlerinin asıl etkisiyse toplam satışların yaklaşık %35’ini oluşturan ipotekli konut satışlarında gözlenmiştir. 2018 ilk yarıyıl toplamında %17.8 oranında azalan ipotekli satışlar, Haziran ayında %35.3 ile kayda değer oranda artmıştır.
DÖVİZ VE FAİZ EĞİLİMİNE KARŞILIK SEKTÖR DESTEKLENMELİ: Mevcut göstergeler, 2018 yılının ikinci yarısına yönelik projeksiyonlar, dövizdeki dalgalanma nedeniyle tüm girdi maliyetlerinde oluşan artışın yanı sıra, aylık ortalama %1.7-%1.8 seviyesine çıkmış bulunan konut kredisi faizlerinin de yükseliş eğilimi dikkate alındığında, sektörün desteklenmeye devam etmesi önem arz etmektedir.
İNŞAAT HARCAMALARI BÜYÜMEYE KATKI VERDİ: GSYH içindeki direkt payı yaklaşık %8 olan, bağlı sektörlere dolaylı etkileri düşünüldüğünde ise payı %30’lara ulaşan inşaat sektöründe reel büyüme 2018 birinci çeyrekte %6.9 olmuştur. Toplam inşaat harcamaları 2018 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre %30 genişleyerek 144.5 milyar TL’ye ulaşmıştır.
BEKLENTİLERDE İYİLEŞME SINIRLI: Nisan ayında alınan erken seçim kararıyla yurtiçinde artan belirsizlik, yurtdışı kaynaklı risk artışı ve döviz kurlarındaki ve faiz oranlarındaki hızlı tırmanışla beraber ekonomik aktivitede görülen yavaşlama sinyalleri ilerleyen dönemde inşaat faaliyetlerine de yansımıştır. Bu süreçte faaliyetteki yavaşlamanın yanı sıra finansman maliyetlerinde izlenen artışlar sektör bazında nakit akışını olumsuz etkilerken, sektörde istihdamın art arda üç dönem gerilediği gözlenmiştir. Mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel güven endeksi Haziran ayında aylık bazda 4.0 puan azalırken, seçim belirsizliğinin ortadan kalkmasının ardından Temmuz ayında önümüzdeki döneme yönelik beklentilerin sınırlı iyileşme gösterdiğine işaret ederek aylık bazda 2.4 puan artmıştır. İnşaat maliyetleri ise Mayıs ayında aylık bazda %2.95, yıllık bazda %23.04 artmıştır.
BÜYÜK KAMU YATIRIMLARI SEKTÖRÜ DESTEKLEYECEK: Önümüzdeki dönemde büyük ölçekli kamu yatırımları ile kentsel dönüşüm sürecinin inşaat faaliyetlerini desteklemeye devam edeceği öngörülmektedir. İnşaatı devam eden 3. Havalimanı, Çanakkale Köprüsü gibi projelerin tümü; ayrıca birçok ilde açılışı yapılan entegre sağlık yerleşkeleri, kamu-özel iş birliği modeli ile Türkiye Müteahhitler Birliği üyeleri tarafından hayata geçirilmektedir. Öte yandan, yüksek finansman gereksinimi bulunan altyapı projelerinin seyri açısından piyasa koşulları önem taşımaktadır.
YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİKTE OLUMLU BEKLEYİŞ: Önümüzdeki dönemde, belirgin düzeyde artış ivmesi kazanan enerji fiyatları, Suudi Arabistan, Cezayir, Türkmenistan gibi Türk müteahhitlik firmalarının referanslarının güçlü olduğu pazarlardaki yatırım ortamı ve finansman koşullarına olumlu yansıyabilecektir. Rusya ile ilişkilerimizdeki normalleşmenin yanı sıra, Sahra Altı Afrika başta olmak üzere potansiyel pazarlardaki fırsatlar da gözönüne alındığında, 2018 yılında yurtdışında üstlenilen yeni proje bedelinin yeniden 20 milyar ABD Doları bandına ulaşabileceği değerlendirilmektedir.