GGYD’nin 28. İşte Fırsat Toplantısı’na konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Alaeddin Tileylioğlu genç girişimcilere aile şirketlerinin karşılaştıkları sorunları ve neden kuşak geçişlerinde battıklarını anlattı, ders niteliğinde uyarılarda bulundu.
Genç Girişim ve Yönetişim Derneği’nin yaz dönemi nedeniyle ara verilen İşte Fırsat Toplantıları yeniden başladı. Hilton Otel’de, üyelerin yoğun katılımıyla gerçekleşen toplantının açılışında Başkan M.Nezih Allıoğlu konuşmasına, uzun yaz dönemine işaret ederek başladı. Türkiye’nin, dünyanın en fazla tatil yapan ülkelerinden biri olduğunun altını çizen Başkan Allıoğlu, “Bu yıl, senelik izinler dışında yıllık resmi tatil günü 16’ya çıktı. Hâlbuki ki bizim tatile değil daha çok üretime ihtiyacımız var. Uzun tatiller motivasyonumuzu ve verimliliğimizi düşürüyor, ekonomimizi olumsuz etkiliyor. Bizim uzun tatil yapma gibi bir lüksümüz olmamalı. Güçlü ve zengin bir ülke olmak istiyorsak daha fazla üretmek, daha fazla çalışmak ve tatil sürelerini makul seviyede tutmak zorundayız” dedi.
100 Yıllık Şirket Sayımız Çok Az
Toplantının konusu olarak belirledikleri aile şirketlerinin, dünya ve Türk ekonomisi için büyük önem taşıdığına da işaret eden Nezih Allıoğlu, “Aile şirketlerindeki en önemli problemlerden biri kurumsallaşamama ve kuşak geçişlerinde devamlılık sağlayamamadır. O nedenle ülkemizde geçmişi 100 yılı aşan ve bugün faaliyet gösteren şirket sayısı oldukça düşüktür. Verilere göre birçok firma ikinci kuşaklardan itibaren yaşanan sorunların ardından tarihe gömülüyor” dedi. Başkan Allıoğlu’nun ardından kürsüye gelen Çankaya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alaeddin Tileylioğlu da benzer ifadeler kullandı. Aile şirketlerinin yalnızca yüzde 15’inin üçüncü nesle kadar varlığını sürdürdüklerini söyleyen Prof.Dr. Tileylioğlu, şöyle devam etti:
Kurumsallaşıp Halka Açılın
Birinci kuşak kurumsallaşmaya çalışırsa şirketi kurtarıyor ve ikinci kuşağa devrediyor. İşte ikinci kuşakta kurumsallaşma çalışmalarını sürdürmeli ve profesyonel yönetime geçiş yapmalı. Ardından şirketin halka açılma evresi başlayacak. Halka açılmaktan korkmanıza gerek yok. Sermaye topluyorsunuz, başkasının parasıyla şirketinizi büyütüyorsunuz. Maliyeti yok.” İki veya daha fazla sayıda kardeşin iyi niyetle kurduğu şirketlerin ömrünün ne yazık ki uzun sürmediğinin altını çizen Prof.Dr. Tileylioğlu, şunları söyledi:
Aile Anayasanızı Yazın Ve Uygulamaya
“Kardeş ortaklığı, ikinci jenerasyonda kuzen konsorsiyumu ile son bulur. İkinci jenerasyonda çocukları gelir, sayı çoğalır, kuzenler işi profesyonellere teslim etmez, kendileri söz sahibi olur ve kurumsallaşmazlar ise şirketin sonu gelir. Aile şirketlerinin kurumsallaşama dışındaki diğer sorunları ise kuşak çatışması, rol çatışması, güç kavgası, aile üyeleri arasında iletişim eksikliği ve dedikodular. Size önerim; bir aile şirketiniz var ise aile konseyi kurun, aile anayasanızı yazın ve uygulamaya koyun, görev-yetki ve sorumluluklarınızı belirleyin, şirketin vizyon, misyon ve stratejilerini yazılı hale getirin, diğer aile üyeleriyle iletişim halinde, karşılıklı saygı ve sevgi, destek ve gizlilik içinde olun.”