Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde %5 büyüyerek beklentilerin üzerinde bir performans gösterdi. Ekonomi çevreleri büyüme tahminlerini geniş bir bant aralığında tuttu. Ekonomi çevreleri %2 ile %5 arasında büyüme tahmininde bulundu. Ciddi oranda sapma miktarı yeni GSYH hesaplamasında bazı değişiklikler yapılmasından ötürü gerçekleşti. İlgili hesaplama farklılığından ilgili yazımda bahsetmeyeceğim.
Büyüme rakamlarında özellikle sanayi üretimindeki %5.3’lük üretim artışı ile desteklenmesi çok güzel. İhracatında %10 oranında artması ülke ekonomimiz açısından çok sevindirici. Ürün çeşitlenmesinin ilerleyen dönemlerde daha da artacağını düşünmekteyim. Nihai tüketimde hanehalkının tüketim artışı ile devletin cari harcamalarını yükseltmesi, KGF ve kredi kullanımındaki artışı da açıklamaktadır. Bu noktada izlenilmesi gereken husus kredi ödemeleridir. Geri ödemelerde büyük bir sıkıntı yaşanılacağını beklemesem de takip edilmesi gereken bir husus olduğunu düşünmekteyim.
Harcama kalemlerinin artması, kredi tutarlarının yükselmesi ve artan talep ile enflasyonist etkiye karşın uzun vadede önlemlerin bir yandan alınması gerekmektedir. Büyüme ve enflasyon birbirlerinden güç alan unsurlardır. Enflasyonun olmaması, olmasından daha büyük bir tehlike olsa da yönetilmesi ayrıca zor bir husustur. Ekonomi karar vericilerin uzun vade bu konuya eğileceklerini düşünmekteyim.
Sonuç olarak, büyüme rakamları olumlu olmakla beraber ülkemizin başta bölgesel olmak üzere küresel yaşanan onca sıkıntıya rağmen birçok ülkeden farklı olarak pozitif ayrışması umut vericidir. İlerleyen dönemlerde daha da iyi ekonomi verilerinin açıklanmasını diliyorum.