Desteklediğin taraf referandumu kaybetti. Peki, hayal kırıklığıyla nasıl başa çıkarsın?
Referandum sürecinde ‘Evetçiler’ ile ‘Hayırcılar’ arasındaki çekişmeli mücadele, insanların duygusal sağlığını etkiledi. Ülkenin yaklaşık yarısı hayal kırıklığına uğradı. Kitlesel depresyon ve öfke patlamaları yaşanıyor. Sokak eylemleri ve kutuplaşma nedeniyle birçok insan mutsuz ve endişeli. Kazananlar zaferlerini kutlarken uzmanlar kaybedenler için çeşitli önerilerde bulunuyor.
Uzman Klinik Psikolog ve Hipnoz Uzmanı Mehmet Başkak, seçim sonrası düş kırıklığıyla nasıl başa çıkılacağı konusunda şu tavsiyelerde bulunuyor:
HERKESLE REFERANDUM SONUÇLARINI KONUŞMAYIN
“Referandum hakkında kiminle konuşacağınızı dikkatlice seçin. Karşı tarafın politik görüşlerini fanatizm derecesinde destekleyen ve barışçıl bir tartışmaya kapalı olan çalışma arkadaşlarınız, akrabalarınız ya da arkadaşlarınız varsa, onlarla seçim hakkında konuşmamak muhtemelen yapabileceğiniz en iyi şeydir. Bu tartışma hiçbir sonuca bağlanmayan zehirli bir sohbetten öteye gitmez.
TAHRİK EDİCİ YAYINLARDAN KAÇININ
Seçim sonuçları sizi rahatsız ediyorsa seçim haberlerine baktığınız süreyi azaltın. Şu andan itibaren gazete okumayı bırakıp, politika tartışılan TV kanallarını değiştirin. Karşınıza bir seçim propagandası çıkarsa radyo frekansınızı değiştirin. Kendinize çok fazla yüklenmemek için seçim politikalarını takip ettiğiniz zamana günlük bir sınır (mesela günde yarım saat) koyun. Sürekli aynı yorumları dinlemek, tekrar tekrar sonuçsuz söylemlere maruz kalmak sizde duygusal yıpranma oluşturacaktır.
SOSYAL MEDYADAN UZAK DURUN
Kişisel görüşmelerinizde, sosyal medya yayınlarında tahrik edici veya depresyona sebep olan içerikler yer alırsa, bunlardan kaçının veya bunlara maruz kalma sürenizi sınırlayın. İçi çoğunlukla seçim materyalleri ile dolu olan Twitter ve Facebook gibi sosyal medya platformlarının kullanımını azaltın. Aynı mesajların dönüp durması, her baktığınızda olumsuz sonuçlarla ilgili kötümser mesajlar, dipte etkisini gösteren bir şiddet içerir ve sosyal medya bu açıdan çok riskli… Sosyal medya çukurundan çıkın.
DIŞA VURMAK İYİDİR
Bir destek sistemi oluşturun. Dışa vurmak iyidir, insanlar duygularının duyulmasını ve onaylanmasını ister. Tabi bunun sağlıklı, kontrollü bir şekilde yapılması gerekiyor. Pozitif olduğunu ve sizi desteklediğini düşündüğünüz diğer insanlarla konuşun.
ÇIĞLIK ATIN
Çığlık atmaktan çekinmeyin. Sadece bunu kamuya açık bir yerde yapmayın. Gerçekten üzgünsen ve bağırmak istiyorsan, banyoya gidip kapıyı kapat ve bağır. Bu tip “sözlü kusma” yararlı olabilir. İçinizde güçlü şekilde hissettiğiniz olumsuz duyguları kusun: Bir odaya kapanıp, hissettiğiniz öfkeyi bir yastığı yumruklayarak da boşaltabilirsiniz, bu sizi rahatlatıp daha kontrollü davranmanızı kolaylaştıracaktır.
MEDİTASYON YAPIN
Çığlık atmayı seven biri değilseniz aerobik bir aktivite, yoga, Tai Chi ya da uzun tempolu yürüyüşler öfkenizi boşaltmanız ve rahatlamanız için iyi bir yoldur. Meditasyon yapmak için ideal bir zaman.
Kalabalıktan, gündemden uzaklaşıp kendinize kaliteli zaman ayırın. Eğer size iç huzur sağlıyorsa; müzik dinlemek, plajda uzanmak veya motosiklet sürmek gibi diğer rahatlama yöntemlerini de kullanabilirsiniz.
KABULLEN VE YENİ BİR MEŞRU HEDEF BELİRLE
Kabul etmeyi deneyin. Gerçeklerle yüzleşin. Bir şeyin gerçek olduğunu kabul etmek için onu sevmek zorunda değilsiniz. Olan biten yanlışsa ve kısa vadede değişmeyecekse, durumu kabullenip kendinize yeni bir meşru hedef belirleyin. Kendinize, ‘Bu sonucu beğenmedim ama olan oldu, yaşamaya devam edeceğim’ deyin ve yürüyün idealleriniz doğrultusunda. Gerçeklerle kavga etmek, hayal kırıklığınızın büyümesine yol açar.
SAPLANIP KALMAYIN, HAYAT DEVAM EDİYOR
Farklı bakış açıları edinin. Çocuklarınızla, torunlarınızla, evcil hayvanlarınızla birlikte vakit geçirin. Doğaya, dünyada insana yaşama sevinci veren her şey olabilir. Bir ağaç, bir kedinin güzelliği, bir köpeğin sahibine koşması, deniz, bahar… Saplanıp kaldığınız şeylerden kurtulmak için rutinden farklı şeyler yapın. Unutmayın, hayatta inişler ve çıkışlar var, bu yüzden büyük resmi görmeye çalışın. Hayat ne olursa olsun devam edecek… Farklı bir şekilde devam edebilir ama yine de devam edecektir.
MUTLULUK VEREN ŞEYLERİN LİSTESİNİ YAPIN
Bir memnuniyet listesi hazırlayın. Memnun olduğunuz ve size mutluluk veren 10 veya 15 maddeyi (aile veya sağlık gibi…) yazıp asmanız, perspektifinizi korumanıza yardım edebilir. Bu liste size güç ve destek sağlayan insanları ve olguları hatırlatacaktır. Ne zaman strese girerseniz girin bu yöntemin size faydası olacaktır.
KENDİNİZİ SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİNE ADAYIN
Harekete geçin. Bir siyasi parti adına ya da inandığınız bir şey uğruna çalışmaya başlayın. Bu evsizlere yemek dağıtan bir mutfakta gönüllü olmak, çocuk esirgeme kurumlarında ya da toplum yararına sosyal bir dernekte işin bir ucundan tutmak veya bir hayvan barınağında çalışmak olabilir. Bir şey adına üretken olmanız veya inandığınız birini desteklemeniz pozitifliğinizi korumanıza yardımcı olacaktır.
VÜCUDUNUZUN VERDİĞİ UYARILARA DİKKAT EDİN
Gerilimlerinizi fark etmeye çalışın, karın bölgesi, omuzlar ya da baş ağrıları, enerjinizin düşük olması, isteksizlik gibi ön uyarı işaretlerine dikkat edin. Öfkeye kapılmanın boğaz kuruluğu, tiz bir ses veya sırt kaslarının kasılması gibi işaretleri var. Bu işaretleri tanımak kontrolü ele alma süreciniz açısından size fayda sağlayacaktır.
ÇOCUKLARINIZA KÖTÜ ÖRNEK OLMAYIN
Yaşadıklarınız çocuklara hayal kırıklığıyla nasıl baş edileceğini göstermek için harika bir fırsat olabilir. Çocuklarımıza kaybı olgunca karşılamayı öğretebiliriz.”
EVETÇİLER’E TAVSİYE: BÖBÜRLENMEYİN!
Psikolog Mehmet Başkak’ın kazanan taraftaki insanlara da bir öğüdü var:
“Böbürlenmeyin! Hastalıklı ilişkiler kibirden kaynaklanır. Böbürlenen insanlar daha fazla gözlem yapmalı, bu konunun karşıt görüşteki insanlar için hassas olduğunu anlamalı. Kibirlenmek, kaybeden taraftakileri düşman ilan etmek, aşağılamak toplum huzuru için bir tehdit ortamı oluşturacaktır. Kibirle böbürlenmek; ilişkilerinizi, güvenirliğinizi sarsabilir. Görüş farkının, sadece bir görüş farkından ibaret olduğunu hatırlamak gerekiyor. Hayır ve evet taraftarlarının, bu ülkeyi seven insanlar olduğunu bilmek ve kışkırtıcı böbürlenmelerden sakınmak gerekiyor. Bu saygınlığınızı artıracak ve çatışma psikolojisinden ülkeyi uzak tutacaktır.”