İlk olarak 2012 yılında basında yer alan, Ankara Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Sınağ’ın atık biyokütlelerden elde ettiği biyokömür ürünü için fizibilite sürecinde yatırımcı aranıyor.
YATSİAD (Yatırımcı ve Sanayici İş Adamları Derneği) panelinde yatırımcı sunumu yapan Prof. Dr. Sınağ ‘ı üniversitedeki laboratuarında ziyaret ettik. Patenti alınan girişim şu anda fizibilite düzeyinde. Prof. Sınağ’ın yatırımcı arayışı da bu noktada başlıyor. Aslında girişimin yatırım noktasında erken yer alma durumu ile yatırımcılara bir fırsat da sunuyor.
Ülkemizin atık biyokütlelerinden öncelikle biyokömür üretmeyi hedefleyen girişim, proje seviyesinde ilk olarak 2011-2012 döneminde Prof Dr Sınağ ve ekibi tarafından bilim dünyasına sunulmuştu. Cumhurbaşkanı ve Enerji Bakanı’nın ülkemiz düşük kaliteli linyitlerinin kullanımına ilişkin yakın zaman içinde yaptıkları çağrıların bu girişimin değerini daha da artırdığını belirten Prof. Ali Sınağ, atık biyokütlenin türüne, miktarına göre biyokömürün yanı sıra, nano karbon, furfural ve gübre elde edilebileceğini vurguluyor. Sınağ ve ekibinin geliştirdiği sistemde atık nitelikte biyokütleden 2 saat içerisinde 7000 kcal/kg ısıl değere sahip biyokömür elde etmek mümkün. Bu sistem ile Türkiye’deki kalitesiz kömürlerin (düşük ısıl değerli ve yüksek kükürtlü) bu yüksek ısıl değerli ve temiz kömürle karıştırılması sonucu ortaya daha kaliteli bir kömür çıkmakta. Ayrıca, bu teknoloji ile ilaç taşınımı, adsorpiyon, homojen kataliz, süperkapasitör, biyosensör, gübre ve çimento fabrikaları ve yüksek fırınlar için yakıt olarak kullanılabilecek çok amaçlı karbon malzeme elde edilebilecek.
Prof. Sınağ, atık tedariğinin bir sorun olmayacağını, sanayinin de bu anlamda bir tasarruf ve gelir kapısı yaratabileceğini öngörüyor. Ege Bölgesi’ndeki zeytinyağı üreticilerinin üretim süreci sonucunda elde ettiği sulu pirina çevre için risk teşkil eden önemli bir biyokütle. Benzer olarak, Çaykur ‘un fabrikalarında çayı tutan çay sapı kısmı firmaya problem teşkil ediyor. Prof. Sınağ bu atıklar ve fındık kabuğu ile farklı neticelere varabileceklerini düşünüyor. Yatırımcıdan önemli beklentisi ise üzerinde yıllardır çalışılan ve patenti alınan sistemin daha güçlü denemelerini yapabilmek için 1 ton ağırlığında bir reaktör kurulması. Girişime daha önce Türkiye’nin önde gelen çimento firmalarından biri ilgi göstermiş. Sınağ, olası yatırımcının Ankara Üniversitesi Teknokent’in imkanlarından da yararlanabileceğini belirtiyor.
Dr Sınağ, dünyada bu konuda öncü ülkenin Almanya olduğunu, Almanya’da öncü bir firmanın 11 milyon Euro’ya anahtar teslim tesis kurulumu yaptığını, ancak fizibilite yapılmasının ardından bu maliyetin onda biri tutarında bir rakama tesis kurulumunun gerçekleştirilebileceğini sözlerine ekledi.